Kasetle geldi, “kolaj”la gidiyor!

  • GİRİŞ25.05.2023 08:05
  • GÜNCELLEME25.05.2023 08:05

“SSK’yı batıran hesap uzmanı(!)” olarak tarihe geçtikten sonra, önce DSP’nin kapısını çaldı.

Ecevit tarafından reddedilince, kapağı CHP’ye attı.

Kendisine sızdırılan belgelerle CHP Grup Başkanvekilliğine kadar yükseldi.

Sonra da FETÖ’nün kaset kumpası ile Genel Başkanlık koltuğuna oturtuldu.

7 Şubat 2012’deki “MİT krizi”nden bir hafta önce, “yargıda cemaat kadrolaşması var diyemem” dedi.

5 Aralık 2013’te, yani 17-25 Aralık FETÖ yargı kumpasından sadece 12 gün önce ABD’ye giderek o dönem “cemaat” olarak anılan FETÖ heyetiyle görüştü. 

Türkiye’ye dönüşünde, beraberindeki CHP’liler, “yakında öyle şeyler açıklanacak ki Erdoğan ülkeyi terk edecek” şeklinde, kulaklarına üflenen sufleleri ağzından kaçırdı.

17-25 Aralık’ta, “Yolsuzlukla mücadele” kılıfıyla başlayan FETÖ yargı darbe girişiminde ise, adeta “görevlendirilmiş” gibi durumdan vazife çıkararak FETÖ algı operasyonlarının gönüllü destekçisi oldu.

Örgütün montajlı kasetlerini, düzmece tapelerini, “belge” diye ulaştırılan müsveddeleri, CHP grup toplantısında tüm Türkiye’ye ile paylaşarak, adeta bir FETÖ muhibbanı gibi hareket etti.

Şubat 2014’te, hemen her grup toplantısında FETÖ’nün servis ettiği montajlı ses kasetlerini teyit etme gereği duymadan yayınladı.

19 Mart 2014’te, tam da yerel seçim sürecinde örgütün kapatılan kanalı Samanyolu TV’ye katılarak, “Erdoğan kaçacak” dedi.

FETÖ’cüler de diyet borcu olarak 30 Mart 2014’teki seçimlerde CHP’ye çalıştı. 

Bu işbirliği, soruşturma dosyalarına bile yansıdı.

Hatta CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, “Her ne kadar parti yönetimimiz inkâr etse de 30 Mart seçimlerinde CHP cemaatle ittifak yaptı” dediği için disipline sevk edildi. 

Akabinde…

FETÖ medyasına yapılan polis operasyonlarında, Bank Asya’nın devredilme sürecinde, partisinin vekillerinin yaptığı destek nümayişlerine sessiz kaldı.

1 Kasım seçimleri öncesi, 21 Ekim 2015’te bizzat kendisi FETÖ’nün kapatılan yayın organı Zaman’ı ziyaret ederek, şimdilerde firari olan gazete yöneticileri ile poz verdi.

25 Aralık 2015’te ise, “Fetullah Gülen ile ilgili ne düşünüyorsunuz” sorusuna “Mazlumun yanında oluruz” cevabını verdi.

15 Temmuz darbe gecesi, Atatürk Havalimanını işgal eden darbecilerin yönetimindeki tankların arasından elini kolunu sallayarak geçti. 

19 Eylül 2016’da, “Gülen’in kitaplarının yasaklanmasını doğru bulmuyoruz” dedi. 

l 5 Aralık 2016’da, FETÖ’den gözaltına alınan gazetecileri CHP’lilere alkışlattı. 

22 Aralık 2016’da, FETÖ’cü başdanışmanı Fatih Gürsul, ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu tespitiyle tutuklandı…

Yine Kılıçdaroğlu’nun gazeteci danışmanı olan ve şimdilerde kurduğu internet sitesi ile CHP’li belediyelerden nemalandığı Sayıştay raporlarına yansıyan Murat Aksoy da bu kapsamda hapse atıldı. 

Toplamda tam 6 danışmanı FETÖ ile iltisaklı çıktı.

Parti meclisi adayı Prof. Dr. İştar Günaydın, FETÖ’den tutuklandı.

Hakkında, diş muayenehanesinde “Pensilvanya ile görüştüğü” iddiası ortaya atıldı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, açık açık ‘Pensilvanya ile ne konuştun’ diyerek, açıklama yapmasını istedi.

Son olarak, 14 Mayıs seçimleri öncesi gittiği Amerika’da, FETÖ’nün çiftliğinin olduğu güzergâhta ortadan kayboldu. Aradaki kayıp 8 saati, “Hamburger molası” diye geçirse de kimse ikna olmadı.

Sonra da garip bir şekilde, yıllarca FETÖ gazetelerinde kalem oynatan ve Kemalistlere yönelik ağır eleştirileri bulunan Yüksel Taşkın’ı İzmir milletvekili olarak liste başı yaptı.

Derken, seçime günler kala bazı deepfake görüntülerle kendisine ve partisine operasyon çekileceğini söyleyerek, “montaj” görüntülerle mağdur edilecekleri algısını oluşturmaya çalıştı.

Çok geçmeden…

Yüz yüze görüşerek ikna etmeye çalıştığı rakibi Muharrem İnce…

Başta firari FETÖ’cüler olmak üzere CHP’li trollerin, zillet medyasının tetikçilerinin yaydığı “montaj” görüntüler ve düzmece dekontlar yüzünden seçime 3 gün kala sandıktan çekildi. 

Kariyerini başkasının yatak odası görüntülerine borçlu olan ve siyasi rakiplerini en kolay nasıl göndereceğini çok iyi bilen Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerinde aldığı tarihi hezimetin ardından umudunu bir kez daha “montaj” dediği görüntülere bağladı.

Fakat bu kez rakibinin görüntüleri olmadığı için, kendisini sahaya sürdü.

Hakkında hazırlanan ve Murat Karayılan’dan Duran Kalkan’a, Sabri Ok’tan Remzi Kartal’a, Bese Hozat’tan Cemil Bayık’a kadar, PKK elebaşlarının kendisine yönelik destek açıklamalarının yer aldığı “kolaj” görüntülerin, “montaj” olduğunu iddia etti.

Google girip kolaylıkla bulacağı ifadeler üzerinden Başkan Erdoğan’ı “montajcı” olmakla itham etti.

Yetmedi..

Üstüne bir de galiz hakaretler savurdu.

Sonra da, 

“Ben iftiraya uğramaktan yoruldum. Sen kimin temiz olduğunu, kimin kirli olduğunu herkese göster ya Rabbi. Amin!” diyerek, dua etti.

Şimdi sıra duanın kabul olmasında…

28 Mayıs’ta inşallah, Türk halkı kimin temiz, kimin kirli olduğunu tüm dünyaya ilan edecek.

Kasetle gelenler, kolaj görüntüler eşliğinde tarihin tozlu raflarındaki yerini alacak!

YENİ AKİT

Yorumlar2

  • vatandaş 2 yıl önce Şikayet Et
    Cumhuriyet tarihinde ilk defa kanlı terör örgütlerinin desteğini açıkladığı bir Cumhurbaşkanı adayına sahit oluyoruz ve bu kadar oy alabiliyor vah memleketim vah şehitlerim gazilerim dava adamlarım vah Müslümanlar vah...REİS kazandı sayılır son dersi verecek inş. ama bu durum gerçekten düşündürücü ve Milli Güvenlik sorunu.........
    Cevapla Toplam 15 beğeni
  • Hüsam 2 yıl önce Şikayet Et
    Çok aydınlatıcı bir yazı olmuş .anlayana göre
    Cevapla Toplam 12 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat