Sözde “Hz. İsa’nın yol göstericiliğini” ve “İncil’i yaymayı” esas alan bir Protestanlık yorumu olan Evanjelizm, esasında temeli muharref kaynaklara dayandırılmış “siyasi” bir projedir.

Evanjelizm’in siyasi misyonu;

“Büyük İsrail devletini kurmak”, “Hz. İsa’nın yeniden gelmesini hızlandırmak”, “iyiler ile kötülerin karşılaştığı son büyük savaş olacağını iddia ettikleri ‘Armageddon’u yani ‘Melheme-i Kübra’yı gerçekleştirmek ve böylece dünyayı tam bir sükûnete kavuşturmak...” şeklinde özetlenebilir.

Evanjelizm’in mottosu ise,

1900’lerde, dünyanın önde gelen bankerlerinin saptadığı ve 1 Amerikan Doları üzerindeki piramitte yazılı olan “Novus Ordo Seclorum”, yani “Çağların Yeni Düzeni”dir.

Evanjelistler itikadi olarak;

Yahudilerin, “Tanrı’nın Seçilmiş Halkı” olduklarına, Kutsal Topraklar’ın Yahudilerin malı sayıldığına ve Mesih’in gelişi ile birlikte bir dünya egemenliğine ulaşacakları gibi kehanetlere inanıyorlar. 

Bu nedenle “Büyük İsrail”in kurulması için canla başla çalışıyorlar.

“Deccal” yani Müslümanlar ile Yahudilerin yapacağı “Armageddon Savaşı”nda sadece kendilerinin gerçek inananlar olarak göğe yükselip savaştan etkilenmeyeceklerini ve savaş sonrasında İsa’nın gökyüzünden kendilerini de alarak yeryüzüne ineceğini ve “Tanrı’nın Krallığı”nı kuracaklarını sanıyorlar. Bu yüzden, bir an önce Armageddon Savaşı çıksın diye İsrail’e destek verip, akıllarınca “Tanrı’yı kıyamete zorlamaya” çalışıyorlar.

*

Esasında, Evanjelistler 2007 yılında bu amaçlarına ulaşacaklarını sanıyorlardı. 

Bu inançtan hareketle, Evanjelistlerin tutucu kanadı olarak bilinen “Pentakostalistler”, 2002 yılında kutsal topraklar Müslümanlardan tamamen temizlendikten sonra İsrail’de yapılacak kutlamalarda kurban edilmeleri için hiç doğurmamış genç inekler, yani düveler yetiştirmeye başladılar.

İşbu sözde “kıyamet senaryosu”nu hayata geçirmek için harekete geçen ve “Hıristiyanların muzaffer komutanı” olma hülyasına kapılan ilk kişi,

IQ’su en düşük ABD Başkanı olarak bilinen George W. Bush’tan başkası değildi.

İşin garip yanı ise zekâ seviyesi yerlerde süründüğü halde, “Başkan”lığı sırasında dünyanın “en güçlü Evanjelisti” kabul edilen Bush, kendisinden beklenmeyecek bir şekilde bu kanlı planı belli bir seviyeye kadar yürütmeyi bildi. 11 Eylül’de İkiz Kulelere yapılan saldırıları bahane eden Bush, “terörizm” kisvesiyle Müslümanlara karşı son “haçlı seferi”ni düzenledi. BM Güvenlik Konseyi’ne, “Konseyin kararı ne olursa olsun, ya savaşacağız ya savaşacağız’ diyerek rest çeken Bush, 20 Mart 2003’te, “Irak savaşı”nı resmen başlattı…

Evanjelistlere göre Irak’ın vurulması özel bir öneme sahipti.

Zira!

İsa’nın dirilmesi ve herkesin Hıristiyan olması için Keldani diyarı Irak’a ve Babil’(Bağdat)e girilmesi gerekiyordu.

Irak’ta sebepsiz yere 1 milyondan fazla sivili katleden Bush, böylece bu kirli ve kanlı planın ilk bölümünü geçmiş oldu. 

*

Tarihler 7 Ekim 2022’yi gösterdiğinde ise önemli bir gelişme yaşandı…

ABD’de kasım ayında yapılacak Kongre ara seçimleri için Demokrat adaylara mali yardım amacıyla düzenlenen programda katılan Joe Biden… 

Rusya-Ukrayna savaşı yüzünden dünyada bir nükleer kıyamet yaşanması ihtimalinin tehlikeli bir boyut almaya başladığını açıkladı.

Ardından, “Gezegenimizde nükleer silahların koparacağı Armageddon hiç olmadığı kadar olası hale gelmiştir” dedi. 

Obama’nın yardımcılığını yaptığı dönemde New York’ta düzenlenen “Dünya Yahudi Kongresi”nde, “Ben bir Siyonist’im! Siyonist olmak için Yahudi olmak şart değil” diyen ve Evanjelist rahip Rick Warren’ın huzurunda dua eden ABD Başkanı Biden’ın bu açıklamasından tam bir yıl sonra…

7 Ekim 2023’te, Gazze’deki çatışmalar patlak verdi.

Bir yandan Siyonist İsrail’e hem askeri hem de maddi destek sağlayan ABD, diğer yandan bölgede çatışmaların büyüyeceğini öngördüğünden olsa gerek, başta Irak ve Lübnan olmak üzere bölgede bulunan Amerikan vatandaşlarının “öngörülemeyen güvenlik durumu” nedeniyle hemen ülkelerine dönmelerini istedi.

Maddi durumu yetersiz olanlara da destek verileceği açıklandı. 

Amerika’nın nezaretinde soykırım suçu işleyen katil İsrail ise 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 12 bin ton patlayıcı kullanarak, Hiroşima’ya atılan atom bombasının gücüne eşdeğer bir yıkım gerçekleştirdi. 

İsrail bu orantısız şiddeti, Evanjelistlerin kutsal(!) kaynaklarından olan Yoel kitabında yazan, “İnsanlığın 1/3’ü ateş, duman ve kükürtten dolayı yok olacak” kehanetini akıllara getirdi.

*

Bendeniz, Gazze’deki çatışmaları bahane ederek Ortadoğu’ya abartılı şekilde askeri yığınak yapan Evanjelist Derin ABD’nin “Büyük Savaş” Armageddon için 2’nci aşamaya geçtiğini düşünürken…

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan “İçinde bulunduğumuz konjonktürde daha büyük bir savaşa” gittiğimizi söyledi…

Bana göre de “En büyük savaşa”, “Melheme-i Kübra”ya doğru gidiyoruz!

Birileri çıkmış hâlâ Cumhuriyet Bayramı’nı bahane ederek, “Bırakın Gazze’yi bayrak asalım” diyorlar…

Bence önceliğimiz bayrak asmak değil,  bayrağımızı korumak olmalı! 

YENİ AKİT