Ekrem’in gizli silahı, Yavaş’a sökecek mi?
- GİRİŞ13.02.2025 10:41
- GÜNCELLEME13.02.2025 10:59
Öğrencilik yıllarında amatör kaleciydi.
Top kaleye girdikten sonra kendisini topun üzerine attığı için “uçan çuval” lakabı verildi.
Futbolda “gelecek” göremeyince, “köfteci dükkânı” açtı.
Bu arada, Anavatan Partisi’ne üye olarak siyasete atıldı.
ANAP’ın “çıkmaz sokak” olduğunu anlayınca önce Atatürkçü Düşünce Derneği ve ÇYDD gibi derneklere üye olarak, CHP’nin arka bahçesine adım attı.
Ardından, 2009 yerel seçimlerinde Beylikdüzü Belediye Başkan adayı olmak için CHP’ye üye oldu.
Bu hamlesi “aday adaylığı” ile sınırlı kalınca, bu kez biraz da “servetinin” yardımıyla CHP Merkez Yürütme Kurulu tarafından Beylikdüzü İlçe Başkanlığı’na atandı.
Dört yıl boyunca “CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı” görevini yürüten Ekrem İmamoğlu, burada “sinsi” bir planı devreye soktu.
İlk iş olarak, 950 olan üye sayısını 5 katı artırarak 4 bin 700’e çıkardı.
Tesadüf bu ya!..
1987’den beri İstanbul’da eğilim yoklaması yapmayan CHP’liler nedense 2014 yılında 17 ilçenin belediye başkan adayını “ön seçimle” belirleme kararı aldı.
Son anda CHP MYK üyelerinin, bazı genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin ısrarıyla “önseçim” listesine dâhil edilen İmamoğlu, “eğilim yoklamasını” kazandı.
Kuşkusuz bu zaferde, ilçe başkanlığı döneminde CHP’ye üye yaptığı eş-dost ve hemşerilerinin büyük payı vardı.
CHP’ye yığdığı yandaşları sayesinde önce Beylikdüzü Belediye Başkanlığını kaptı.
AK Partili İBB yönetimi tarafından Beylikdüzü’ne yerleştirilen bankların üzerine sticker’la ‘Beylikdüzü Belediyesi’ yazdırmaktan ve yandaşlara adrese teslim ballı ihaleler paslamaktan başka akılda kalan bir icraatı olmadığı halde…
18 Aralık 2018’de yapılan bir toplantı ile yine araya giren hatırlı kimseler sayesinde CHP’nin İBB adayı ilan edildi.
Bugüne kadar sahip olduğu her makam kendisine “altın tepside” sunulduğu...
Hatta üniversite diplomasını bile hakkı olmadığı halde yatay geçişle elde ettiği için;
“Siyasi yaşamımda bu noktaya geleceğimi hiç hayal etmemiştim” diyerek, adeta “çapsızlık beyanında” bulundu.
Ne “fikir” ne de “aksiyon adamı” kumaşı olan, tamamen “siyaset mühendisliği” eseri olan Ekrem İmamoğlu’nun çapsızlığı CHP’lilerin bile dikkatinden kaçmadı.
Ona İBB’nin kapılarını açan isimlerin başında gelen Canan Kaftancıoğlu, hiç lafı eğip bükmeden;
“Kılıçdaroğlu olmasaydı, Ekrem İmamoğlu profilinde birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olamazdı” diyerek, ona açık açık “düşük profilli” göndermesi yaptı.
Hizmetsiz geçen 6 yılın ardından şimdi ona oy veren bütün İstanbullular da “dağ fare doğurdu” görüşünde birleşiyor.
O yüzden 2019 seçimleri öncesi “Her şey çok güzel olacak” diyenler, konu Ekrem İmamoğlu’ndan açıldığında, dut yemiş bülbüle dönüyor.
Psikanalizin kurucusu Freud, “Hafif bir antipatiden azgın bir nefret doğar” der.
Özellikle İstanbul’da yaşayan ve İmamoğlu tarafından aldatıldığını düşünen büyük bir kitle ondan tiksinir halde geldi.
“Aramızda kalsın kazanıyoruz” diyerek, 14-28 Mayıs seçimlerini manipüle eden İmamoğlu artık sipariş anketlerde bile ilk sırayı göremiyor.
Katıldığı bir Youtube kanalında, “Ekrem’le birlikte olmak zor bir iş. Bazen ayrı kalmak iyi geliyor” itirafında bulunan karısı Dilek İmamoğlu gibi…
İstanbul halkı da artık “Ponçik Ekrem”den ayrı kalmanın daha iyi geleceğini düşünüyor.
6 yıl önce “Kurtar bizi Ekrem Abi” diyen o kuru kalabalık, artık başka alternatifler arıyor.
Eski tüfek solcular bile “Bizler 80 öncesi hiçbir şey yapmadıysak, bu uğurda ölerek, memleketi komünist yapmadık. Analarımızın bacılarımızın komünizm yüzünden Nataşa olmalarını önledik” diyen Ülkücü Mansur Yavaş’a bel bağlamış durumda…
Bu gerçekle yüzleşen Ekrem İmamoğlu ise risk almak yerine 2014 yılında sonuç aldığı sinsi planı yeniden devreye soktu.
10 Ağustos 2014 seçimlerinde “çatı aday” gösteren, 24 Haziran 2018’de “Gel Bakalım Muharrem” diyerek İnce’yi aday gösteren CHP, Yavaş karşısında şansı olmayan İmamoğlu için “önseçim” kartını sahaya sürdü.
Şaibeli kurultayla Genel Başkanlık koltuğuna oturan Özgür Özel de İmamoğlu’na olan diyet borcunu ödemek için Mansur Yavaş’ın tüm itirazlarına rağmen bu plana boyun eğdi.
Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’ta yapılacak ve muhtemelen tek başına gireceği formalite seçimle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olacak.
Tabii bugüne kadar her makamı altın tepside bulan İmamoğlu için bu sefer kolay olmayacak.
Sadece Cumhur İttifakı’nın adayı ile değil, “pışşşııııkkkk” çektiği Mansur Yavaş’la da sandıkta yüzleşmesi gerekecek…
Zira!..
ABB’de işe aldığı personel ile ailelerini CHP›ye üye yaparak, önseçimde netice alamayacağını anlayan Yavaş’ın, Ülkücü kökenli İP, Anahtar Parti ve Özdağ’ın Zafer Partisi ile çoktan “çatı” inşaatına başladığı iddia ediliyor.
YENİ AKİT GAZETESİ
Yorumlar7