Atalarımız bir kez daha haklı çıktı.

Kesinlikle, “Adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından” korkacaksın.

Zira!..

Kime sorsanız, “Ekrem İmamoğlu geleceğine Mansur Yavaş gelsin” diyor ama bence ikisi de kötü…

İkisi de asla ülkeyi yönetmemeli…

Seçilmeden önce camiden çıkmazken, İBB Başkanı seçilir seçilmez soluğu aldığı Bodrum’da setr-i avrete bile riayet etmeyen…

Şu sıralar ise yolsuzluk ve sahte diploma rezaletiyle iyice köşeye sıkışan…

Kıbrıs’a okumaya giderken “çok param var” dediği halde, İstanbul Üniversitesi’ne geçmek için “maddi durumum iyi değil” diyecek kadar kıvrak bir yol izleyen Ekrem İmamoğlu’ndan uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok.

Görüştüğüm bazı CHP’lileri bile ondan “Şeytana pabucunu ters giydirir” şeklinde bahsediyor.

Zaten İmamoğlu bu ülkede her şey olunduğunu ama asla rezil olunmadığını çok iyi bildiği için yaptığı rezaletleri gizleme gereği duymuyor.

Ama Mansur Yavaş öyle değil…

Hiç renk vermiyor ama saman altından su yürütmeye bayılıyor…

2011 yılında, Devlet Bey’i “MHP’yi CHP’ye benzetmekle” suçlarken…

2014 yılında, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmakta sakınca görmedi.

Dahası!

1980 öncesi sıkı bir ülkücü olarak komünizm heveslisi gruplarla çetin bir mücadele içerisinde olan Yavaş, o günlerden bahsederken;

“Komünizm insanlara mutluluk değil, açlık sefalet ve fuhuş veriyor. Bizler 80 öncesi hiçbir şey yapmadıysak, bu uğurda ölerek memleketi komünist yapmadık. Analarımızın bacılarımızın komünizm yüzünden nataşa olmalarını önledik” diyen kendisi değilmiş gibi..

ABB Başkanı seçilir seçilmez ilk iş olarak, “Cumhuriyet tarihinin en önemli eğitim mirası” diyerek, Sovyet zihniyeti ile müfettiş yetiştirmek için açılan ve…

“Aile kudsiyeti saçmadan başka bir şey değildir. Senin karın, benim karım diye tabiat bir şey ayırt etmemiştir. Bunları ortadan kaldıracak elemanlar biziz” sözleriyle, namusu ayaklar altına alan öğrenciler yetiştiren “Hasanoğlan Köy Enstitüsü”ne sahip çıkarak, hayata geçirmek için kolları sıvadı.

Şu sıralar İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile örtülü bir koltuk savaşı veren Mansur Yavaş’ın maskesi önceki gün bir kez daha düştü. 

Malumunuz, her zaman vesayetten şikayetçi olan ve milli iradenin önemine vurgu yapan Yavaş, son dönemde sırf sonradan dahil olduğu CHP tabanına ve ulusalcı tayfaya şirinlik olsun diye TSK’dan kim atılırsa anında işe alıyor. 

Önce…

2023 yılının 10 Kasım törenleri sırasında toplu iğne bulamadıkları için yakalarına Atatürk rozeti takamayan dindar teğmenleri darp ettikleri ve onlara kılıçla kesme, siyanürle zehirleme tehdidinde bulundukları için TSK’dan atılan 4 küfürbaz teğmeni işe alan Yavaş…

Daha sonra da…

30 Ağustos’ta gerçekleşen korsan yemin rezaletine göz yumdukları için ordudan ihraç edilen Albay Alper Topsakal ile Yarbay Halit Türkoğlu’na belediye iştirak şirketlerinde iş vererek milli iradeye meydan okumuştu.

Aynı Yavaş, dün de Sözcü gazetesine verdiği demeçte, ordudan atıldıktan sonra Ankara’da ev kiralayak güya TSK’ya geri dönüş davasının sonucunu bekleyen 4 disiplinsiz teğmene “Bu hafta gelin başlayın” diye seslenerek, ABB’de çalışmaya davet etti. 

Mansur Yavaş’a göre…

TSK’dan ihraç edildikten sonra işsiz kalan ve göreve dönebilmek için mahkemeye başvuran darbe heveslisi teğmenler, “Genç ve iyi eğitimliler”miş. 

İşi Ankara’nın çöpünü toplamak olan Yavaş’a göre, “Mesleği savaşmak olan teğmenlerin eğitim konuları, kendi ihtiyaçları olan alanlarmış.”

Bu yüzden teğmenleri belediyede değerlendirmek istiyormuş.

Gören de Yavaş, tıpkı yüz yıl önce olduğu gibi Polatlı sırtlarında Yunanistan’ın işgalci askerlerini karşılamaya hazırlanıyor sanacak…

Şaka bir yana…

Sırf Kemalistlerin gözüne girmek ve İmamoğlu’nun devre dışı kalması halinde CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olabilmek için işe aldığı ıskartaya çıkmış askerlerle Kemalist kesime sinyal çakan CHP’li Mansur Yavaş’ın, önceki gün büyük bir kul hakkı ihlaline imza attı. 

Mübarek Ramazan ayına aldırmayan Yavaş, 

İki gün önce Ankara Yenimahalle-Şentepe arasında toplu taşıma hizmeti verirken seferlerini durdurduğu teleferik hattını ziyaret eden AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek’e öfkelenerek, o sırada Şentepe İstasyonu’nda görevli olan Serkan Albayrak isimli güvenlik personelini apar topar işten attı. 

Üstelik, 8 yıldır ABB iştirak şirketi BUGSAŞ A.Ş.’de görevli olan Serkan Albayrak’a tazminatını bile vermedi.

Üstelik güvenlik görevlisi, Osman Gökçek ve beraberindekileri de “içeri girmeyin” diye uyararak görevini yapmıştı. 

Dün konuyla ilgili görüştüğümüz AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek, “Biz teleferiğe gittiğimiz zaman güvenlikçi bizi içeri almak istemedi. Görevini eksiksiz yerine getirdi. Ancak kapı açık olması dolayısıyla biz içeri girmiş bulunduk. Daha sonra öğrendim ki belediyede 8 yıldır çalışan işçi kardeşimizi, hem de tazminatını ödemeden işten atmışlar. Mansur Yavaş’ın bir eksikliğini ortaya çıkardığım için, hırsını benden alamayarak oradaki masum güvenlik görevlisinden almaya kalktı” dedi.

Görüyorsunuz değil mi?

Kendisine siyasi rant getirecek diye darbe heveslisi teğmenleri “liyakat” bahanesiyle işe alan Yavaş, sırf kendi karizmasını çizdirdi diye “liyakat” sahibi personeli işten atmakta sakınca görmüyor.

Dolayısıyla Ekrem ile Mansur arasında tercih yapmak ile kırk satır ile kırk katır arasında tercih yapmak arasında hiçbir fark yoktur.

Yeni Akit