Fatih Erbakan’ın hedefi “bir bölen” olmak mı?

  • GİRİŞ23.06.2025 09:20
  • GÜNCELLEME23.06.2025 10:42

Hepimizin bildiği gibi Cumhuriyet’in ilanından sonra CHP’nin iktidarda olduğu tek partili yönetim, kadınları sistematik olarak tesettürden uzaklaştırmıştı.

O yıllarda başörtüsünü muhafaza edebilenler genelde ev hanımları ve köylü kadınlardı.

Onlar da İslami şuurdan ziyade “gelenek” olarak örtü kullanıyordu.

60’lı yıllarda başlayan İslami uyanış ile kadınlar arasında örtünme arzusu hızla yayıldı.

Gücü ellerinde bulunduran ve bu durumdan rahatsız olan vesayet odakları ise sözde “laiklik” bahanesiyle tesettüre karşı amansız bir mücadele başlatarak, başörtülü kadınlara ülkeyi adeta zindana çevirdi.

Önce tesettürlü kadınların çalışma hayatına dâhil olması engellendi, akabinde “kamusal alan” bahanesiyle yasak başta üniversiteler olmak üzere her alana yayıldı.

Rahmetli Turgut Özal, mezkur yasağın kaldırılması için tasarı hazırladı ama darbeci Kenan Evren’e takıldı.

Refahyol Hükümeti döneminde Erbakan ve arkadaşları benzer bir tasarı hazırladı fakat bu defa da vesayet odakları geçit vermedi.

Dahası…

“Refah Partisi’nin Temelli Kapatılması” için hazırlanan iddianamede,

“Dinsel kuralların emrettiği biçimde takılan başörtüsünün laiklik ilkesine aykırı olduğu yüksek mahkeme kararıyla kesinleştiği(!)” için, Necmettin Erbakan dâhil Refah Partisinin tüm yöneticilerinin hemen her konuşmalarında başörtüsünün “Anayasal bir hak olduğunda” ısrar etmeleri…

Merhum Erbakan Hoca’nın bir seçim konuşmasında, “İktidar olduklarında Rektörlerin başörtüsüne selam duracağını” söylemesi, delil kabul edilerek…

Sırf başörtüsü konusunda yapılan açıklamaların bile Refah Partisi’ni “laikliğe aykırı eylemlerin odağı haline getirmeye yettiği” sonucuna varılmıştı.

28 Şubat’la zirveye çıkan ve adeta kangren halini alan bu utanç verici yasak, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsı ve AK Parti iktidarlarının gayretleriyle çok şükür tarihe karıştı.

Fakat bu kez başka bir sorun patlak verdi.

Geçmişte İslam’ın emri olan örtüye “bir metrelik bez parçası” diyen, serbest olmasın diye mahkemelerden çıkmayan CHP’nin yöneticileri, bu defa siyasi rant uğruna başörtüsünü sahiplenmeye başladı.

Başörtüsü özgürlüğünü engellemek için AYM’ye giden CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Başörtü yasağı tekrar gelmez. Bizden korkmayın. Eğer tereddüt ederseniz, bizim ittifakımızda, bizim yanımızda Temel Karamollaoğlu da olacak. Başörtü serbestliğinin kefili Temel Bey’dir” diyerek…

Merhum Necmettin Erbakan’ın partisi Saadet’i, “CHP’ye kefil” gösterecek kadar ileri gitti.

Peki ya sonrasında ne oldu?

- Maltepe’de bir lisede okuyan Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, Pendik-Kadıköy hattındaki minibüste giderken, sırf başörtülü olduğu için hiç tanımadığı bir kadının tekmeli saldırısına uğradı.

- Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrencileri H.D. ve K.O, evlerine gitmek için bindikleri belediye otobüsünde, M.S. adlı yolcunun hakaretine maruz kaldı.

- Antalya Kepez’deki bir Kur’an kursunda “öğretici” olarak görev yapan başörtülü N.D, evcil hayvan malzemeleri satan bir dükkanın sahibiyle sohbet ederken, M.Y. tarafından taciz edildi.

- İstanbul Küçükçekmece’de bulunan lüks bir otelin yönetimi, “hijyenik olmadığı gerekçesiyle” başörtülü ve haşemalı kadınların havuzlara girişini yasakladı.

- Adana’da iki kadın, tesettürlü oldukları gerekçesiyle Zübeyde G. adlı örtü düşmanı tarafından hedef alındı.

- Feyza Yerlikaya ile Gamze İnce isimli başörtülü iki kız Karaköy’de, kaldırımda yürüdükleri sırada karşıdan gelen Semahat Y. adlı kadın tarafından yumruklarla darp edildi.

- Başörtü düşmanı bir kadın, Eminönü İskelesi’ne gitmekte olan Gizem Kaya’yı önce, “Arabistan’da yaşa. Defol git. Bu ülkede işiniz ne?” diye taciz etti, ardından arkadan iterek, şiddet uyguladı. 

- Ümraniye Devlet Hastanesi Mustafa Kemal Semt Polikliniği’nde Kulak Burun Boğaz Doktoru olarak görev yapan H.H.T., kulak muayenesi sırasında başörtüsünü tamamen çıkarmayan Saliha Akbayrak adlı genç kızı tedavi etmeyerek, kovdu.

- İstanbul Nişantaşı’nda bulunan Mıstık Parkı’nda kız arkadaşı ile sohbet eden Neşe Nur Akkaya adlı başörtülü genç akademisyen, inancı gereği örtündüğü için Eray Ç. adlı saldırganın hedefi oldu.

- Başörtülü öğretmen Şüheda Nur Eriş, İstanbul Beşiktaş'ta yürüdüğü sırada Berrak K. adlı kadının saldırısına uğradı.

Kanal 7 Haber Muhabiri Meryem Nas, Beşiktaş’ta sokak röportajı yaptığı sırada örtü düşmanı bir kadının, "Başını aç kafan biraz hava alsın" şeklindeki rezil sözleriyle taciz edildi.

- Ortaköy'de bir kadın ortada hiçbir şey yokken başörtülü kadınlara hakaretler yağdırdı.

- Ankara'da bağnaz bir kadın “sizden midem bulanıyor” diyerek başörtülü bir kadına kazma fırlattı.

- Yine Ankara'da iki kadın sokak ortasında başörtülü bir kadına “Tayyip size fazla yüz verdi defolun bu ülkeden” diyerek saldırdı.

- İzmir'de minibüs şoförü ve yanındaki şahıs, tesettürlü bir kadının başörtüsüne hakaretler yağdırdı.

- Küçükçekmece'de yemek almaya giden başörtülü kadın, hiç tanımadığı bir kadının şişeli saldırısına uğradı.

Bitti mi?

Tabii ki hayır…

 

Dün de Denizli'de benzer bir hadise yaşandı. Laikçi ataklar geçiren bir kadın “Defolun gidin lan buradan. Siz kimsiniz? Çıkarın bunu buradan” diyerek, 2 yaşındaki kızıyla birlikte halk otobüsüne binen tesettürlü kadına saldırdı.

İşte bu meş’um saldırının gerçekleşmesinden saatler önce partisinin Ordu İl Başkanlığı binasının açılışına katılan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Bundan sonraki süreçte Cumhur İttifakı ile bir araya gelmeyeceğimizi net bir şekilde ifade etmek istiyorum” diyerek…

Babası Erbakan Hoca’nın hayalini kurduğu “Başörtüsü özgürlüğünü” gerçekleştiren AK Parti ile bir daha asla yan yana gelmeyeceğini ilan ediyordu.

CHP ile de herhangi bir ittifak içerisinde olmayacaklarını öne süren Erbakan, konuşmasının devamında; “Sağ seçmene hitap eden partilerle birlikteliğin olması söz konusu olabilir” diyerek…

Son seçimde CHP ile ittifak yapan SP, DP, DEVA, İP ve Gelecek Partisi ile ittifak yapabileceklerinin sinyalini verdi.

İyi de…

Sözde sağ seçmene hitap eden bu partiler, AK Parti’nin “başörtüsü özgürlüğü” ile ilgili hazırladığı anayasa değişikliği teklifinde “laiklik rötuşu” yapılmasını ve “dini inanç” ifadesinin çıkarılmasını isteyen CHP’ye “kefil” olmadılar mı?

Güya “Parlamenter Sisteme Geçiş” için CHP ile ortak hazırladıkları anayasa taslağına, yazım tekniğine aykırı şekilde “hayvan hakları” maddesini bile ekledikleri halde, sırf laikçi tabanı ürkütmemek adına “başörtüsü özgürlüğü” hakkında tek bir ifade bile koymaktan korkmadılar mı?

Dolayısıyla!..

“28 Şubat zihniyetinin” hâlâ dipdiri olduğu, Müslümanlara yönelik sözlü ve fiili saldırıların bu kadar şiddetlendiği bir dönemde, siz AK Parti’nin karşısında yer aldıktan sonra…

Daha düne kadar CHP’yle iş turan bu partilerle ittifak yapsanız n’olur?

Yapmasanız ne olur?

Sonuçta her türlü “bir bölen” olarak  tarihe geçeceksiniz!

Zekeriya Say / Haber7

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat