İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik soruşturma, sadece CHP’li belediyelerdeki yolsuzlukları ve vurgun düzenini gözler önüne sermekle kalmadı.

Aynı zamanda “Amaca giden yolda her şeyi mübah gören” CHP zihniyetinin, zor durumda kaldıklarında nasıl insan harcadıklarını da tüm çıplaklığıyla deşifre etti.

Geçmişte kendileri için çok muteber olan ve CHP teşkilatlarında kritik görevlere getirilen isimler, bildiklerini savcılara anlatmaya başladıklarında anında itibar suikastına veya karalama kampanyasına maruz bırakıldı.

Sürecin başında itirafçı olanlardan “yol arkadaşlarım” diye bahseden ve yeni itirafçı olanlara ise “dostlarım” diye hitap eden İmamoğlu,

“Buradan dostlarıma sesleniyorum: Onurunuzu, haysiyetinizi, ailelerinizi ve evlatlarınızı koruyun. Gerekirse önünüze konan o iftiranameleri düzmece olduğunu bilerek imzalayın. Hiçbirinizin çocuğunun geleceği benim özgürlüğümden daha kıymetsiz değil. Ben o imzaların yükünü tek başıma taşırım” diyerek…

Hem “sahte kahramanlık” taslayıp hem de kendisi hakkında yapılacak itirafların aslında gerçeği yansıtmadığını ve zor şartlar altında yapılmış açıklamalar olduğu algısını oluşturmaya çalışırken…

Somut delil, bilgi ve belgeler eşliğinde yapılan itirafların, savcılığın iddialarını sağlam zemine oturması üzerine telaşa kapılan CHP’li yöneticiler, etkin pişmanlıktan faydalanmak amacıyla “itirafçı” olan isimleri bu kez “yol arkadaşı” yerine “iftiracı” diye yaftalamaya başladı.

“Gizli tanık”lar ise CHP ve kiralık medyası tarafından “yalancı tanık” olarak damgalandı.

“İtirafçıları” itibarsızlaştırmaya yönelik operasyon tüm hızıyla devam ederken, bu defa bir adım daha ileri gidildi ve yıllarca üzeri örtülen eski defterler açıldı.

Fondaş medya eliyle yürütülen bu son karalama kampanyasının ilk kurbanı ise bir dönem CHP’li belediyelerin ihaleye boğduğu iş insanı Aziz İhsan Aktaş oldu.

CHP’li Beşiktaş Belediyesi'nden yaklaşık 30 ihale aldığında geçmişi araştırılmayan…

Esenyurt Belediyesi'nden “cemevi” ve “lise kampusü” yapımı işlerini kaptığında, kim olduğu merak edilmeyen…

Adana Büyükşehir Belediyesi ile Avcılar, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Seyhan, Ceyhan, Silifke, Bornova, İzmit ve Çerkezköy gibi çok sayıda CHP’li belediyeye iş yaptığında kirli sicili merak edilmeyen Aziz İhsan Aktaş’ın “itiraflarını” sulandırmak için çabalayan fondaşlar, şimdi de 31 yıl öncesine ait bir dosyaya dört elle sarıldı.

İtirafları ile çok sayıda CHP’linin tutuklanmasını sağlayan Aktaş’ın sözünün bir kıymeti harbiyesi olmadığını ispatlamak için servis edilen zaman ayarlı habere göre;

1994 yılında ailesiyle Diyarbakır’dan Osmaniye’ye göç eden Aziz İhsan Aktaş’a, burada  “15 yaşındaki bir çocuğu istismar”dan dava açılmış.

Tam 5 yıl boyunca yüz kızartıcı bir suçtan yargılanan Aktaş, güya silah gösterdiği kızın ailesinin şikâyetini geri çekmesiyle beraat etmiş…

Fondaş Sözcü gazetesi ise şimdi…

CHP’nin yavrusu SHP’nin iktidarında gerçekleşen ve diğer yavrusu DSP’nin iktidarda olduğu, yargıda ise Mehmet Moğultay ile Seyfi Oktay ruhunun hüküm sürdüğü 7 Aralık 1999 tarihinde verilen bu skandal beraat kararı üzerinden şu sıralar ev hapsinde olan Aziz İhsan Aktaş’ın sözüne itibar edilmemesi gerektiği mesajını veriyor.

Üstelik zaman ayarlı aynı haberde, evli ve 5 çocuk babası Aziz İhsan Aktaş, kendisinden 25 yaş küçük sevgilisini hamile bıraktığı ve eşi ile çocukları duymasın diye şirket çalışanlarından biriyle resmi olarak apar topar evlendirmek zorunda kaldığı da aktarılıyor.

İyi hoş da bu haberi yapmak için biraz geç kalmadınız mı?

*

Bu arada…

Hazır konu CHP’li belediyelerdeki adrese teslim ihalelerin vazgeçilmez ismi Aziz İhsan Aktaş’tan açılmışken, savcılarımızın yeterince umursamadığı bir kentte dönen bazı ihalelerden bahsetmek istiyorum...

Aldığı şaibeli ihaleler yüzünden Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ı ile Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın tutuklanmasına sebep olan Aziz İhsan Aktaş'ın eli aslında Aydın iline kadar uzanıyor.

Üstelik burada kurulan sistem yeni de değil.

Görüştüğüm bazı isimler, Aydın’daki vurgun düzeninin “2012 yılından beri tıkır tıkır işlediğini” söyledi.

Hakkında birçok dava açılan ve halen “yolsuzluk, usulsüzlük ve edimin ifasına fesat karıştırma” gibi çok ağır iddialarla yargılanan “topuklu efe” lakaplı Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da CHP’li belediyeleri adeta “ahtapot” gibi saran Aziz İhsan Aktaş'ın şirketlerine hatırı sayılır ihaleler vermiş.

Aktaş'a ait şirketlerin 2015, 2016 ve 2017 yıllarında Aydın Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelerin güncel değeri yaklaşık 1.5 milyar lira lira civarındaymış.

CHP’li Başkan Özlem Çerçioğlu'nun “FETÖ”den hapis yatan danışmanı E.K. Aydın’da dönen vurgun çarkını 2020 yılında, Mülkiye Müfettişlerine detaylıca anlatmış.

Resmi raporda yazanlara göre;

“Aziz İhsan Aktaş’a ait Barka Firması Yetkilileri, Çerçioğlu’nun danışmanı E.K.’yı İstanbul’da defalarca ziyaret ederek, yeni yol süpürme ihalesini yine Aktaş’a ait BİLGİNAY isimli bir firma ile tek ya da iş ortaklığı şeklinde yapmak istediklerini…

Ellerinde birkaç özel tasarlanmış araç bulunduğunu…

İdarenin teknik şartnamede bu araçlardan birer tane de olsa istemesi durumunda kendilerinin hem birim fiyatlarını yüksek bir şekilde oluşturacaklarını hem de ihaleyi tek başına girip kazanacaklarını” söyledikleri…

Ve!..

Bunun karşılığında her ay hak edişler üzerinden 250.000 TL’yi belediye yöneticilerine ödemek(rüşvet vermek) istediklerini beyan etmişler…

Sonra da şüphe çekmesin diye “açık ihaleye” çıkılmış ama teknik ve idari şartnameye sadece Aziz İhsan Aktaş’a ait özel yapım araçlar şartı eklendiği için başka geçerli teklif kalmamış ve amaç hasıl olmuş.

Bu arada…

Söz konusu ihalelerle ilgili Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın 5 yıldır devam ettiğini ve bir türlü neticelenmediğini de hatırlatmakta fayda var…

Özetle…

CHP medyasının, Aziz İhsan Aktaş’ın 31 yıl önce “çocuk istismarı”dan yargılanmasını yazması elbette önemli ama bu haberler tek başına CHP’li belediyelerde dönen yolsuzlukların üzerini örtmeye yetmez.

Ayrıca madem “gazetecilik” yapmak gibi bir iddianız var, o halde biraz da Aktaş’ın aldığı ihaleleri yazın da tabanınız, CHP’li belediyelerin nasıl talan edildiğini görsün!