Almanya’nın 10. Cumhurbaşkanı Christian Wulff, 720 Euro’luk otel masrafını bir arkadaşına ödettiği ve bir işadamından 500 bin Euro tutarında düşük faizli borç aldığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa etmek zorunda kaldı.

*

Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, L'Oreal'in varisi Liliane Bettencourt'tan ve Libya’nın devrik liderinden Muammer Kaddafi’den para aldığı iddiası üzerine zor günler geçirdi. Telefonları dinlendi. Gözaltına alınıp, sorgulandı. Mahkemede yargılandı.

*

Çek Cumhuriyeti eski Başbakanı Petr Necas, Ulusal İstihbarat Birimini “şahsi istekleri doğrultusunda çalıştırmakla” suçlandığı gerekçesiyle istifa etti.

*

Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de düzenlenen Formula 1 yarışlarına davet edilen Cenevre Kanton Hükümeti Başkanı Pierre Maudet, seyahatinin tüm masrafları Abu Dabi Şeyhi Al Nahyan tarafından karşılandığı gerekçesiyle görevini bırakmak zorunda kaldı.

*

Irina Jianu adlı girişimciden ücretsiz inşaat malzemesi ile mobilya aldığı ve bunun karşılığında Jianu’yu “Milli Yapı Denetim Kurulu”nun başına getirdiği ortaya çıkan Romanya’nın eski Başbakanlarından Adrian Nastase, skandal patlak verir vermez görevinden istifa etti. Rüşvet suçlamasıyla yargılandığı davada 4 yıl hapse mahkûm edilen Nastase, polisler kendisini almak için eve geldiklerinde tabancasıyla ağzının içine ateş ederek intihar girişiminde bulundu.

*

İspanya Kralı Juan Carlos’un küçük kızı Prenses Cristina ile evli olan İnaki Urdangarin, “haksız kazanç elde etmekle” suçlandı. Aynı zamanda Palma Dükü olan Urdangarin’in bütün mal varlığına el konuldu. Kral, damadına yapılanlara tek kelime etmedi.

*

Yunanistan’ın eski Ulaştırma Bakanı Mihalis Liapis, sahte plakalı lüks ciple dolaşırken polislere yakalandı ve gözaltına aldı. Dönemin Yunanistan Başbakanı Andonis Samaras ise Liapis’e sahip çıkmak yerine onu derdest eden polisleri kutladı.

*

2002 yılında Almanya’da kamu biletlerinden kazandıkları uçuş millerini özel uçuşlar için kullandıkları tespit edilen Yeşiller Partisi milletvekili Cem Özdemir ile Çevre Bakanı, Dışişleri Bakanı Müsteşarı gibi bazı isimler, görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı.

*

Bir dönem İngiltere’de Ulaştırma Bakanlığı yapan Simon Burns, Essex’teki evinden Londra’ya 35 mil mesafedeki yolculuklarında tren yerine makam aracı kullandığı gerekçesiyle eleştirilerin odağında yer aldı. Burns, makam arabasının yıllık maliyetine ilişkin tartışmalar sonrası işe metro ile gitmeye başladı.

Dahası…

Dönemin Danimarka Kalkınma Bakanı Christian Friis Bach, hükümetin bağış yaptığı The Global Green Growth Institute (GGGI) adlı uluslararası bir kuruluşun kasasından yapılan “lüks seyahat harcamalardan” haberi olmadığı ve emrindeki bürokratlarca uyarılmadığı için görevi bıraktı.

***

Örneklerden de anlaşılacağı üzere…

“Üstlendikleri görevin ahlaki koşullarını çiğneyen” Batılı siyasiler, bilerek veya bilmeyerek dâhil oldukları skandalların ardından “istifa”  ve “intihar” dâhil ağır bedeller ödemekle karşı karşıya kalırken…

Her fırsatta Türkiye’yi “Muasır medeniyetler seviyesine” çıkarmayı vaat eden CHP’liler ise nedense ele geçirdikleri belediyelerde yaşanan Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluklarına rağmen hala en ufak erdemli bir duruş sergileyemediler.

31 Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından aralarında İBB’nin de olduğu onlarca CHP’li belediyeye “yolsuzluk” ve “rüşvet” suçlamasıyla operasyon düzenlendiği ve 16 belediye başkanı tutuklandığı halde parti yönetiminden ne bir “özür” ne de “istifa” açıklaması geldi.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi şu sıralar şehir şehir gezerek düzenlediği mitinglerle partisine ait belediyelerdeki yolsuzluk ve rüşvet skandallarını perdelemeye çalışan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de…

İBB soruşturmasının kilit ismi olan ve yaptığı itiraflarla çok sayıda CHP’li yöneticinin tutuklanmasına sebep olan iş insanı Aziz İhsan Aktaş’a ait 34 AKT 500 plakalı zırhlı lüks VIP aracı tam 1,5 yıl boyunca kullandığı iddiası gündeme bomba gibi düştü.

CHP Genel Merkezi her ne kadar yaptığı açıklamada “kayıtlarda böyle bir resmi araç yok” savunmasını yapsa da Özgür Özel’in mezkûr aracı kullandığı gün gibi ortada...

Üstelik…

30 tanesi Beşiktaş Belediyesi'nden olmak üzere Aydın ve Adana Büyükşehir Belediyesi ile Esenyurt, Avcılar, Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece, Seyhan, Ceyhan, Silifke, Bornova, İzmit, Çerkezköy gibi çok sayıda CHP’li belediyeden yüzlerce ballı ihale alan Aziz İhsan Aktaş…

Etkin pişmanlık kapsamında verdiği ifadede, CHP İstanbul İl Başkanlığı'na da zorla araç tahsis ettirildiğini itiraf etmiş…

Aktaş’ın tahsis ettiği 06 CMN 251 plakalı Volkswagen Passat marka aracı ise CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in kullandığı ortaya çıkmıştı.

Tabii tüm bu yaşanan rezaletlere bakınca aklıma, CHP lideri Özgür Özel’in “en büyük hayali” geldi.

Özel, geçtiğimiz yıl katıldığı bir televizyon programında en büyük hayalinin;

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün huzuruna varıp 'Genel başkanım partiniz 100 sonra yeniden iktidardadır' demek ve Anıtkabir Anı Defteri'ne 'Size verdiğimiz sözü tuttuk. Bundan sonra hedef muasır medeniyetleri yakalayıp aşmaktır' yazmak” olduğunu söylemişti.

Henüz muhalefette iken yaşanan yolsuzluklara ve yapılan pişkinliklere bakılırsa, iktidar olması halinde CHP’nin “muasır medeniyetleri yakalama” hedefi, hayalden öteye gitmeyecektir!

Öyle ya…

Medenileşmek için önce yapılan hırsızlıkları kabul edip, milletten özür dilemek gerekir!

CHP’liler ise il il gezerek “ev sahibi” olan milleti bastırmaya çalışıyor…

Zekeriya Say / Haber7