Yıldırım Ali Koç…

Rahmi Koç’un küçük oğlu…

Koyu Beşiktaşlı babasının aksine, evlerinde çalışan ve her pazar ağabeyi Mustafa ile kendisini Fenerbahçe'nin maçlarına götüren “Kamer” isimli garson sayesinde Fenerli oldu.

Küçük yaşta başlayan Fenerbahçe aşkı, onu o kadar fanatik hale getirmişti ki…

2005 yılında yapılan Tüpraş ihalesini en yüksek teklifi veren Koç Grubu kazandığında…

Ali Koç, sevinçten ıslıkla “Yaşa Fenerbahçe” marşını çalmıştı.

Bu olaydan sonra, Ali Koç’un ileride Fenerbahçe Kulübü’ne başkan olacağı dillendirilmeye başlandı.

Fakat ortada ciddi bir sorun vardı.

1979’da, ismi Galatasaray başkanlığı için gündeme gelen damat İnan Kıraç’a, “Takım yenilince Koç’a küfrederler” diye izin vermeyen Koç ailesi, Fenerbahçe Yönetim Kurulu’na girmesi için Ali Koç’a onay verecek miydi?

Bu mesele kısa sürede halloldu ve enişteye verilmeyen bu imtiyaz, ailenin en küçük oğlundan esirgenmedi.

Böylece…

Yıllar evvel, ‘‘Sadece zengin çocuğu olmak başkanlık için yeterli midir?” diyen Ali Koç, bir anda kendisini Fenerbahçe Yönetim Kurulu’nda buldu.

Tam 20 yıl sabrettikten sonra takvimler 4 Haziran 2018’i gösterdiğinde, Fenerbahçe’nin efsane başkanı Aziz Yıldırım’ın tahtını 4 katı oyla, ezici bir üstünlükle devirdi.

24 Haziran 2018’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinden sadece 20 gün önce gelen bu sürpriz zafer, futbolu da aşarak siyasi bir anlam kazandı.

Dahası…

15 Temmuz darbesinin hemen ertesinde “CIA danışmanı” Henri Barkey ile birlikte yemekte görüntülenen ve Kandil’in müdavimleri arasında yer alan Ortadoğu uzmanı olarak Aslı Aydıntaşbaş bile seçimden bir gün önce yaptığı kehanet dolu paylaşımında;

“Değişim Fener’den başlayacak” diyerek, bir gün önceden seçileceğini haber verdiği Ali Koç’un, siyasi dengeleri de değiştireceğini ima etti.

Futbolla işi olmayan dönemin Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da Koç’un zaferinden ümitlenip, bunu “dip dalgası” olarak değerlendirdi.

Antalya’da bir söyleşiye katılan Karamollaoğlu, Fenerbahçe Kulübü'ndeki değişime ilişkin konuşmasında;

“Yüzde 80’e yüzde 20 farkla Ali Bey aldı. Şundan emin olun, bir dip dalga geliyor. Bu dip dalga bizim istikametimizde su yüzeyine çıkacak” ifadelerini kullandı.

Temel abiye göre; Ali Koç’un başlattığı bu “dip dalga” her seçimden zaferle çıkan Tayyip Erdoğan’ın iktidarını da vuracaktı.

Ancak bu kehanet gerçekleşmedi.

Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve bazı kirli ittifaklar sebebiyle AK Parti son yerel seçimlerde ikinci sıraya düşse de Recep Tayyip Erdoğan, girdiği 2018 ve 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerini ezici bir farkla kazanarak iktidarını korudu.

Dahası…

“Nostradamus”luğa soyunan Temel Karamollaoğlu’nun “yanlış kehaneti” onu ve saz arkadaşlarını vurdu.

Özellikle “Altı'lı Masa”yı kuran ve Tayyip Erdoğan’ı devirme hayaliyle yanıp tutuşan liderin birçoğu, aslında kendi üzerlerine gelen o dalgaların altında kaldı ve koltuğunu kaybetti.

AK Parti’den yüzde 20 oy götüreceğine inanılan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın siyasi itibari ise yerlerde sürünüyor.

Tabii Fenerbahçede’de başlaması ve dalga dalga her alana yayılması beklenen o “değişim” bırakın siyaseti, bizatihi Fenerbahçe’ye de uğramadı.

2018’den 2025’e kadar tam 7 yıllık görev süresi boyunca Süper Lig’de bir şampiyonluk bile elde edemeyen Ali Koç, Fenerbahçe Spor Kulübünün şampiyonluk hasretini 11 sezona çıkardı. Fenerbahçe’yi küme düşmenin eşiğine getiren Koç, “ekonomik” açıdan da tam bir fecaat örneği yönetim sergileyerek kulübün 3 milyar TL olan borcunu 21 milyar 526 milyon liraya çıkararak, iflasın eşiğine getirdi.

Popülizm uğruna “Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksinin” ismini “Atatürk” olarak değiştirmek için kongreden yetki alan Koç, bu vaadini de birkaç kuruşluk sponsorluk geliri uğruna yerine getirmeyerek, stada ABD'de faaliyet gösteren ve Yunan tarzı yoğurt satan bir markanın ismini verdi.

Yetmedi…

Sırf para için Galatasaray ile karşılaşacakları Süper Kupa Finali maçının Arabistan’da oynanmasını teklif ettiği halde, müsabakanın gerçekleşeceği gün sahaya “Atatürk” tişörtleri ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” pankartı ile çıkılmasında ısrar ederek, peşin aldığı dolarlardan da oldu.

Özetle…

Yıllar evvel, ‘‘Sadece zengin çocuğu olmak başkanlık için yeterli midir?” dediği halde sadece zengin çocuğu olduğu için Fenerbahçe’ye Başkan yapılan Ali Koç’un değiştirdiği tek şey kulübün artan borcunun miktarı oldu.

Dün de iş hayatına adım atarken, “50 yaşında çalışıyor olmak istemem” diyen kendisi değilmiş gibi 58 yaşında olduğuna aldırmadan bir kez daha Fenerbahçe Başkanı seçilmek istedi ama başarısızlığı yüzünden koltuğunu Saadettin Saran’a kaptırdı.

Dün Ali Koç’un yaşadığı hezimet, paranın gücünün “değişim”e yettiğini ama “başarıyı” getirmediğini bir kez daha göstermiş oldu.

Umarım, belediyelerden aşırdıkları paralarla “değişim” vaat eden bazı siyasilere umut bağlayanlar da bu gerçeği görürler!..

*

Bu arada…

“Dip dalgalar” genellikle rüzgârın etkisiyle başlar, en fazla kıyılardan biraz kum ve toprak alırlar…

Fakat güçlü gemiler ve usta sörfçüler için ise bulunmaz birer nimettirler.

Bilmem anlatabildim mi?