Merhum Turgut Özal tarafından 1984 yılında, “Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı” adıyla kurulan TOKİ’nin amacı, dar gelirli vatandaşların konut edinmesini sağlamaktı.

Ucuz, güvenilir, kaliteli toplu konut projeleri ile hem ülkedeki çarpık yapılaşma bitecek, hem de vatandaşlar ev sahibi olacaktı.

Fakat Özal sonrası göreve gelen koalisyon iktidarları, fahiş faiz uygulamaları ve başarısız konut denemeleriyle büyük ölçüde “ticarileşen” TOKİ’yi zarara uğrattılar.

1990’lı yılların ortalarında, o dönem sadece 190 personelin görev yaptığı TOKİ’de, “yüksek maliyet” gerekçesiyle çalışanların telefon kullanması bile yasaklandı.

Özel görüşmelerini katlara yerleştirilen “jetonlu telefonla” yapan personel, resmi görüşmeler için ise bağlı bulunduğu birimin sekretaryasına giderek kuyruğa giriyor, zamanında yapılmayan görüşmeler nedeniyle işler aksıyordu.

1999 yılına gelindiğinde ise…

Bursa, Yalova, İzmit, Adapazarı ve İstanbul’da devasa yıkımlara sebep olan “17 Ağustos depremi”nden sadece 2 ay önce…

Gazetelerde, “TOKİ batmış!” manşetleri atılarak, kurumun 80 trilyon liralık kaynak açığı olduğu, kooperatiflere kredi ödeyemediği ve eski başkanı hakkında “200 bin dolarlık ihalesiz ödeme yaptığı” iddiasıyla yolsuzluk soruşturması yürütüldüğü yazıyordu.

İşte böyle perişan bir vaziyette olan TOKİ!

Kurulduğu 1984'ten AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılına kadar geçen 18 yıllık süre zarfında, sadece 43 bin 145 konutu zar zor tamamlayabilmişti.

AK Parti’nin gelişiyle birlikte her alanda olduğu gibi TOKİ’de de işler rayına girmeye başladı.

2003'te açıklanan Acil Eylem Planı kapsamında, önce ismi “Toplu Konut İdaresi” olarak değiştirilerek, devletin başlattığı konut seferberliğinde daha etkin faaliyet göstermesi kararlaştırıldı.

Henüz iktidarın 3. ayında 19 ilde başlatılan “toplu konut atağı” ile “düşük peşinat”, “kira öder gibi taksit” ve “uzun vadeli konut satış” modeli devreye sokuldu.

1 Mayıs 2003’te Bingöl’de yaşanan depremde yıkılan 2 bin 16 konutun temeli de bu sırada atıldı.

Temmuz 2003’te ise Başkan Tayyip Erdoğan’ın, “bu yıl için 100 bin konut inşaatı başlatın’’ talimatı doğrultusunda büyük bir konut seferberliği başlatılmış oldu.

Bu sayede…

Her yurttaş için “en büyük hayal” olan “ev” artık, bir sigara tiryakisinin bir aylık sigara masrafını bile bulmayan taksitlerle ulaşılır olmuştu.

Kapıcılık yapan, temizlik işçisi olarak çalışan, eşi çaycı olan insanlar TOKİ sayesinde kolayca lüks bir eve kavuşuyordu.

2006 yılına gelindiğinde, TOKİ tarafından 78 il ve 168 ilçede, tam “155 bin 831” konut inşa edilerek hak sahiplerine teslim edildi.

AK Parti iktidarı, 18 yılda TOKİ eliyle yapılan konut sayısına sadece 3 yılda, 3 buçuk kat fark atmıştı.

200 bin konut hedefini Eylül 2006’da tamamlayan TOKİ, 2007 sonu için belirlediği “250 bin konut” programına ise henüz yılın başı sayılacak Mayıs’ta ulaştı.

500 bin konut hedefine doğru emin adımlarla ilerleyen TOKİ, Türkiye’yi devasa bir şantiyeye dönüştürmüşken…

2008 yılında, Dağlıca ve Aktütün karakollarına yapılan terör saldırısı sonrası, mevcut askeri binaların işlevini yerine getiremediği konusunda çıkan tartışmalar üzerine devreye girerek…

Doğu ve Güneydoğu’da Jandarma için 118, Kara Kuvvetleri Komutanlığı için 44 “kalekol” inşa etti.

2010’da 500 bin konut hedefine ulaşan TOKİ, artık bütün dünyanın ilgisini çekiyordu.

İspanya’dan Madagaskar’a, Kolombiya’dan Hollanda’ya, Tanzanya’dan Pakistan’a, “Çöl şartlarına uygun” konut isteyen Suudi Arabistan’dan, “petrol karşılığı konut yapımı isteyen” Venezuela'ya kadar birçok ülke heyetler göndererek, TOKİ’nin çalışmalarını yerinde inceliyordu.

“Kentsel ve deprem dönüşüm” yılı olarak ilan edilen 2011’de, “1 milyon konut” hedefini açıklayan TOKİ, artık muhalefetin ve fondaş medyasının gözüne iyice batmaya başlamıştı.

Sembolik rakamlarla ev sahibi olan insanların kendilerine asla oy vermeyeceğinin farkında olan muhalif kesim ve kiralık kalemleri, “Konut üretim fabrikası” gibi çalışan TOKİ’yi karalamak için topyekûn harekete geçtiler.

Samsun'un Canik ilçesindeki Mert Irmağı'nın taşması sonucu TOKİ Kuzey Yıldızı Konutları'nın sel suları altında kalması üzerine yaşanan faciayı fırsat bilerek, “Sele nazır TOKİ” ve “Çocuklarını suda boğan devlet” manşetleriyle TOKİ projelerini yerden yere vurdular.

Uğur Dündar, yazısına; “TOKİ’nin yanında İSKİ skandalı ne ki!..” diye başlık attı.

Bununla yetinmeyen malum medya, daha sonra manipülatif fotoğraflarla, TOKİ’nin “düşük kalite beton” kullandığı yalanını ortaya atarak, itibar suikastı yaptı.

CHP’nin arka bahçesi konumundaki TMMOB da “Piyasada ‘TOKİ kapıları, TOKİ boyası’ diye bir sektör oluştu, ucuz konut yapmak isteyen müteahhitler artık bu malzemeleri kullanıyor” şeklinde karalama kampanyası yürütüldü.

“TOKİ evlerinde oturanların yüzde 72’si, kullanılan malzemenin kalitesiz olduğu görüşünde” şeklindeki “masa başı” anketlerle, vatandaşların TOKİ konutlarından memnun olmadığı algısı oluşturulmaya çalışıldı.

Münferit bazı davalar köpürtülerek, “TOKİ’nin beğenilmeyen konutlarına dava yağıyor” yaygarası kopartıldı.

Bu iftira sağanağı 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ilde korkunç yıkımlara sebep Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6’lık depremlere kadar sürdü.

Asrın felaketinde sözde “idealist” müteahhitlerce inşa edilen ve “cennet bahçesi” diye pazarlanan ultra lüks konutlar yerle bir olurken…

TOKİ’nin bölgede inşa ettiği ve geçmişte “boyası” ile “kapısı” yüzünden yerden yere vurulan 134 bin konutunun tamamı, en ufak bir çatlak olmadan felaketten alının akıyla çıktı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a bağlı TOKİ, depremin ardından başlattığı “afet konutu” projeleri ile de adından söz ettirdi.

9 Eylül itibariyle “300 bininci” konutu depremzedelere teslim eden TOKİ, 6 Şubat’tan sonra bölgede günlük ortalama “410 adet evi” tamamlayarak teslim etmiş oldu.

Tamamlanma aşamasına gelen 150 bin konutu ise 3 ay içerisinde hak sahiplerine teslim edecek.

Ayrıca Türkiye genelinde hâlihazırda 280 bin sosyal konutun inşa çalışmaları da devam ediyor.

Böylece….

AK Parti’nin gelişiyle birlikte, okullardan üniversitelere, spor salonlarından yurt ve pansiyonlara, hastanelerden sağlık ocaklarına, iş yerlerinden kütüphanelere, camilerden kamu hizmet binalarına, stadyumlardan millet bahçelerine kadar yaklaşık 40 bin eseri inşa eden TOKİ…

Dün açıklanan rakamlara göre;

Türkiye genelinde “tam 1 milyon 740 bin” konutu tamamlayarak, 5 milyondan fazla vatandaşı afet riskinden uzak modern yaşam alanlarına kavuşturmuş oldu.

Peki, TOKİ bunları yaparken, bu güzide kuruluşa çamur atan muhalefet partileri ne yapmış?

N’olacak?

Kocaman bir hiç!..

Örneğin…

AK Parti’nin yönetimde olduğu 2018 yılında tam 5 bin 357 konut inşa ettiği istatistiklere yansıyan İBB iştirak şirketi KİPTAŞ, 2025 yılının ilk 10 ayını, deprem kenti İstanbul’da sadece 21 daireli bir apartmanı dönüştürerek geçirmiş.

Bu projeyi tamamlamak TOKİ’nin iki saatini bile almıyor…

Buna rağmen dün partisinin Bolu’daki değerlendirme toplantısında konuşan CHP lideri Özgür Özel…

Silivri’de yatan yolsuzluk zanlısı Ekrem İmamoğlu’nun anketlerde açık ara önde olduğunu ve CHP’nin oyunun yüzde 34 ila 41 arasında çıktığını söyledi.

Rakamlar elbette abartılı ama…

Başkan Erdoğan ve yol arkadaşları sadece üzerinden ölü toprağını kaldırdıkları TOKİ ile bile destan yazarken…

Hangi akıl sahipleri, hiçliğe ve hırsızlığa prim veriyor aklım almıyor!