Halkın borcunu bırak da CHP’li belediyelere bak!
- GİRİŞ17.10.2025 09:08
- GÜNCELLEME17.10.2025 09:20
Çok partili sisteme geçildiğinden beri Türkiye’de, “vaadin yoksa seçmenden oy alamazsın” şeklinde yanlış bir inanış gelişti.
Bu yüzden, seçimlerden zaferle çıkmak isteyen siyasi parti temsilcileri desteksiz vaatlerde bulunmayı alışkanlık haline getirmişti.
“Milletimize yapmayacağımız şeyi söylemedik, söz verdiğimiz her şeyi de yapmak için gece gündüz çalıştık” diyen Başkan Tayyip Erdoğan dışında, hemen hemen her siyasetçi maalesef bu kolay yola tevessül etti.
Mesela; “yüksek faiz” yalanıyla halktan topladığı paralarla firar eden “Hortumcu” Cem Uzan, “Mazot 1 TL olacak”, “Emekliye 14 maaş verilecek”, “İl sayısı 250 olacak” vaadiyle hatırı sayılır bir oy almıştı.
Sadece siyasetten menfaat devşirmeyi düşünenler değil, muteber politikacılar da maalesef bu taktiği yıllarca kullandılar.
Deniz Baykal, yıllarca “milli gelirin yüzde 2’sini yardım paketi olarak yoksullara dağıtacağını..”
Erkan Mumcu, “2 yıl içerisinde iş bulamadığı için çalışmayana, iş bulacağını..”
Tansu Çiller, “Herkese bir ev bir araba vereceğini…”
Mehmet Ağar, “Herkese daha iyi araba, daha iyi ev ve çocuklarına daha iyi tatil imkanı sağlayacağını..”
İsmail Cem’in YTP’si, “Herkesin tansiyonunun bedava ölçüleceğini..”
PKK’nın siyasi uzantısı DEHAP, “Dağda silahlı genç kalmayacağını..”
Şu sıralar söylemleriyle videoları izlenme rekorları kıran Besim Tibuk da “Casinoların devlete bağlı olacağını..” vaat etmişti.
Siyasete “abdest tazeleyerek” adım atan, veda edeceği sırada ise “Başörtülüler Arabistan’a” diyecek kadar ileri giden Süleyman Demirel ise “Kim ne veriyorsa beş fazlası” diyerek, el yükseltme rekoru kırmıştı.
CHP’nin “Milli Şef”i İsmet İnönü’nün mahdumu ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise etrafındaki şakşakçıların “vaadin yoksa oy alamazsın!” ısrarına rağmen “yerine getiremem” endişesiyle siyasi yaşamında vaatte bulunmaktan kaçınırdı.
Aynı zamanda “CHP’nin Onursal Başkanlarından” olan Erdal İnönü, böyle bir duruş sergilerken…
Onun ve babasının izinden gittiklerini iddia eden diğer CHP’liler ise seçmeni avlamak için “vaat” oltasını ellerinden hiç düşürmediler.
Herkese “eş, iş, aş” vaat eden Haydar Baş’ı bile sollayan Muharrem İnce’nin “Uzay madenciliği” vaadi ise hâlâ zirvedeki yerini koruyor.
Şu sıralar “mutlak butlan çıksa da koltuğu geri alsam” modunda olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da yukarıdaki siyasilerden aşağı kalır yanı yok.
CHP Genel Başkanı olur olmaz, “çiftçilerin aldığı mazottan ÖTV’yi kaldıracağını” söyleyen….
2011 yılında bir adım ileri giderek, taksicilere bir kereye mahsus ÖTV’siz araç sözü veren ve tam 10 yıl boyunca bu vaatlerini tekrarlayıp duran Kılıçdaroğlu…
2021 yılında vaatlerini güncelleyerek;
İlk cep telefonunu ve oyun konsolunu alan gençlerden de ÖTV almayacağını…
İnternet aboneliklerinden alınan vergiyi kaldıracağını…
Gençlerin ilk arabasından ÖTV alınmayacağını…
Ve en önemlisi de…
“Kredi kartı borçlarının faizinin tamamen silineceğini ve anaparanın da 36 ay taksitlendirileceğini” vaat etmişti.
Kemal Bey, tüm bu vaatleri için “kaynağı nereden bulacaksınız?” diye sorulduğunda, “Benim adım Kemal, kaynak benim” diyordu.
Tabii, 13 yıllık Genel Başkanlık döneminde hiçbir seçim kazanamadığı için bu vaatlerin uygulanması mümkün olmadı.
Delege pazarlıkları ve şaibeli kurultay iddiaları ile Kemal Kılıçdaroğlu’nu koltuğundan eden Özgür Özel verdiği uçuk sözlerle “Sallamasyon vaatçiliğin” son temsilcisi olduğunu daha şimdiden ispatladı.
2019 yerel seçimleri arifesinde “İnanamayacaksınız ama CHP’den her çiftçiye bedava traktör” paylaşımı yapan…
Daha sonra katıldığı bir programda, “Çarpıcı olması adına öyle yazdık ” diyerek tükürdüğünü yalayan Özel, yolsuzluk batağına saplanan CHP’deki kitlesel kopuşları görünce, ufukta seçim olmadığı halde çareyi bol kepçeden sallamakta buldu.
Üstelik yeni bir şey de söylemedi.
CHP’nin oy oranında görülen bariz gerileme sonrası ne yapacağını şaşıran Özel’in, önceki gece Sarıyer’de düzenlediği mitingte,
“Takibe düşmüş kredi kartlarının bütün faizlerini sileceğiz, borcun anaparasını da böleceğiz” diyerek , altından koltuğunu aldığı Bay Kemal’in şimdi de vaadini aşırdı.
Yahu…
Bu vaat halk nezdinde karşılık bulsaydı, 2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu “cumhurbaşkanı” seçilmişti.
Doğum kontrol cihazı satarak bugünlere gelen, velinimeti Ekrem İmamoğlu sayesinde koltuk sahibi olan ve “CHP iktidara gelince rakı fiyatı 140 liraya inecek” vaadinin üzerine çıkacak potansiyeli olmayan CHP’nin emanetçi genel başkanı Özgür Özel, maalesef aşırma vaatlerle seçim kazanılamayacağını bile idrak edemeyecek halde…
Ha!..
Unutmadan…
Merhum Adnan Kahveci, “Bir siyasetçi size bir söz söylediği zaman ona bu sözün parasal karşılığını sorun” derdi...
Eğer Özgür Bey’in o kadar parası varsa, önce personel maaşlarını ödeyebilmek için “çağdaş tefeci” olarak bilinen “factoring şirketlerinde” kendi çeklerini bozdurup, nakit akışı sağlamaya çalışan CHP’li başkanlara destek versin!..
Yeni Akit
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol