‘Mr. Mayor’ için yolun sonu!

  • GİRİŞ27.10.2025 08:58
  • GÜNCELLEME27.10.2025 08:58

Bundan bir asır önce, emperyalist şer odakları “Osmanlı’yı nasıl taksim edeceklerini” tartışırken…

CHP’lilerin atası konumundaki “İttihatçılar”, Sultan II. Abdülhamid’i hizaya getirmesi için Beyoğlu’nda bulunan İngiliz sefaretine giderek, Dünyanın denizlerini İngiliz donanması doldursun sonra da İngiltere, Türk’ün hürriyetine yardım etsin” duaları eşliğinde, İngiltere’den yardım dileniyorlardı.

İttihatçılardaki ‘İngiliz aşkı”, daha sonra devamı niteliğindeki CHP’ye de sirayet etti.

İngiltere’de “ateşe yardımcılığı” yaparken bazı İngilizlerle sıkı ilişkiler kuran “Karaoğlan” lakaplı Bülent Ecevit’in, “İngiliz Demokrasisi’ni Türkiye’de uygulamak” niyetinde olduğu biliniyordu.

Yıllarca kendisini “Türk milliyetçisi” olarak pazarlayan CHP’li Mansur Yavaş da ABB Başkanı seçildikten sonra ilk yurtdışı ziyaretini İngiltere’ye yaptı.  

Yavaş, 2019 yılında seçimlerden iki ay sonra, üstelik Ankara’yı basan ve 3 kişinin öldüğü sele rağmen İngiltere’ye tatile(!) gitti…

Yavaş’ın ziyaretinden sadece birkaç gün sonra Londra’ya giderek, özellikle “operasyon üssü” olarak bilinen “Chatham House”ta, Abdullah Gül fotoğrafı önünde poz veren Ekrem İmamoğlu’nun İngilizlerle münasebeti ise hep daha dikkat çekici oldu.

İstanbul halkı kar yağışı nedeniyle felç olan trafikte ölüm kalım mücadelesi verirken, İmamoğlu’nun dönemin Ankara Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott ile balık keyfi yapması çok konuşuldu.

2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi devreye giren ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için “yetersiz” diyen İngiliz yayın organı Financial Times, o dönem açıkça safını İmamoğlu’ndan yana belirledi. 

Dahası…

Bir asır önce, “Abdülhamd’i devirsinler diye İngilizlere yalvaran” dedeleri gibi…

Geçtiğimiz günlerde “atadan” CHP’li olduğunu iddia eden İmamoğlu da ortada fol ve yumurta yokken, kendisini “cumhurbaşkanı adayı” yapmak için çabalayan Financial Times’a yaptığı açıklamada, “Erdoğan bir kez daha seçilirse beni görevden alabilir” diye ağlayarak… İngilizlere, kendisine destek olmaları için yalvarmıştı.

Koltuğa oturduğu günden beri “Başkan Erdoğan”ı devirmek için İngilizlerle açıktan iş tutan İmamoğlu ve avanesi, meğer bununla yetinmeyerek karanlık yollara sapmış.

“Topçu subay” olarak görev yaptığı TSK’dan, Marksist-Leninist görüşlerinden dolayı re'sen emekli edilerek, kovulan…

Ordudan atıldıktan sonra kurduğu “Öykü Reklam Ajansı” sayesinde CHP’li belediyelerden aldığı ihalelerle ihya olan ve Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatını anlattığı “Kahraman'ın Yolculuğu” adlı kitabı bile Amerikalı yazar Joseph Campbell'in “Kahraman'ın Sonsuz Yolculuğu” adlı kitabından birebir aşıran Necati Özkan…

İngiliz MI6, CIA ve Mossad ile bağlantılı olan ve casusluktan tutuklanan Hüseyin Gün ile birlikte hareket ederek…

“İstanbul Senin” ve “İBB Hanem” uygulamalarından 4.7 milyon seçmen verisi ve 11 milyon sandık bilgisini sızdırarak, 2019 yılındaki seçim kampanyasını İngiliz ve ABD’li istihbaratçıların talimatları doğrultusunda hazırlamışlar.

Yabancı ülkeler lehine ajanlık faaliyetlerinde bulunduğu için 4 Temmuz'da “casusluk” suçundan tutuklanan Hüseyin Gün, etkin pişmanlıktan faydalanmak için polise verdiği 262 sayfalık ifadesinde, seçim kazandırmak için ne tür karanlık ilişkilere girdiklerini ve Ekrem İmamoğlu’nun “Tüm faaliyetlerinden haberdar” olduğunu söyledi.

Gün ayrıca,

26 Ağustos 2019'da kendilerini Saraçhane’de ağırlayan eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun “yardımlarından dolayı nasıl teşekkür ettiğini” de ifadesinde tek tek anlatıyor.

Necati Özkan ile Hüseyin Gün arasında gerçekleşen yazışma içeriklerindeki ismi “Mr. Mayor, İmamoğlu, Başkan, Başkan bey, Ekrem Başkan” şeklinde “kod”lanan İmamoğlu ise dün savcılığa verdiği ifadesinde, “Yazışmalarda kastedilen şahsın ben olup olmadığımı bilmiyorum. Ama tahminimce Ekrem İmamoğlu ismi ile kastedilen ben olabilirim fakat bu yazışmalar ile bir ilgim yoktur..!” diyerek, aklımızla alay etti.

Casusluğun vatan hainliğiyle eş değer olduğunu belirten ve “Hamurumda devlete millete ihanet yoktur” diyen İmamoğlu’nun bana göre en dikkat çekici ifadesi ise “Ne istihbarat örgütleriyle ne de gizli bilgiyle işim olmuştur” sözü oldu.

Belli ki “Mr. Mayor” herkesi kör, âlemi sersem sanıyor..

Yahu!..

Bırakın  “BLUESTAR81” adını kullanan Necati Özkan ile “JUPİTER1881” nickini kullanan casusluk tutuklusu Hüseyin Gün arasında geçen dehşet verici yazışmaları…

İmamoğlu’nun gizlice rakı balık keyfi yaptığı ve su gibi Türkçe bilen eski Ankara Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott bile yıllarca Ortadoğu’da, İngiltere’nin “istihbarat görevlisi” olarak vazife üstlenen birisi…

Daha açık konuşursak, “İngiltere’nin ajanı…”

Zaten, İngiliz diplomat Sir Henry Wotton da ülkesinin elçilerini;

“İngiltere’nin çıkarlarını savunmak için yalan söylemek üzere dışarıya gönderilen adam’’ şeklindeki tarif ediyor.

Dolayısıyla İmamoğlu ve avanesinin, diğer soruşturmalarda olduğu gibi bu soruşturmayı da “siyasi kumpas” diyerek sulandırmaya çalışmasının hiçbir anlamı yoktur.

Takke düşmüş, kel görünmüştür.

Dahası!

Ekrem İmamoğlu, “gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme” suçundan dolayı tutuklandığına göre, İBB'ye kayyum atanmasının da yolu açılmıştır!..

Bu da “Mr. Mayor  için yolun sonu anlamına geliyor!”

Yorumlar44

  • Dağdaki Çoban 2 saat önce Şikayet Et
    Belediyeler derhal kapatılmalı vali ve kaymakamlara devredilmelidir.
    Cevapla
  • Halil 2 saat önce Şikayet Et
    Mr. mayor ne diyor “hamurumda devlete millete ihanet yoktur”….!!! Maya bozuksa hamur ne yapsın…!!!
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • ismailbey 3 saat önce Şikayet Et
    bu kadar haberlerin gerçekleri belgelerle ortaya çıkması şahsa verilen bir yönetimin yanlış şahsa verildğinin aslını kaybettiğnin anlamına geliyor kayyupm şapşart.....irade ver kanun var belge var fazla beklemeye gerek yok.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • ömer 3 saat önce Şikayet Et
    ingiliz çanakkale boğazını ingiliz ve müttefiklerin donanması ile geçememişti, sonrasında istanbul tek kurşun atmasına gerek kalmadan ingilizlere teslim edilmiş, kurtuluş savaşından sonrada her ne hikmetse yine aynı ingiliz sessiz sedasız istanbuldan çekilmişti, acaba tarih tekerrürmü ediyor
    Cevapla Toplam 5 beğeni
  • Bandırmalı 3 saat önce Şikayet Et
    Bu eleman, hamurunun çok su kaldıracağını düşünmüş ama, bu kadar ihaneti O "özel hamuru" bile kaldıramamış....Takke düşmüş, Kel görünmüş....
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat