Dünya “vurgun” tarihi yeniden yazılıyor!
- GİRİŞ17.11.2025 08:56
- GÜNCELLEME17.11.2025 10:31
Dünyanın en “utanmaz” sahtekârlarından biri İngiliz General Gregor MacGregor'du.
19’uncu yüzyılda “Poyais” adlı hayali bir ülke icat ederek yüzlerce insanı dolandırdı.
MacGregor, Orta Amerika’da bu ülkeden İngiltere ve İskoçya’da yüzlerce kişiye toprak sattı ve yaklaşık 200 bin sterlin kazandı.
“Poyais” ise aslında sivrisineklerin kol gezdiği ve “sıtma bataklığı” olan Honduras’ın Mosquitia bölgesiydi.
Güya “cennete gidecekleri” hayaliyle gemilere doluşup yola çıkan 250 kişiden çoğu öldü.
Uyanık general, sahtekârlığı ifşa olduğunda ise “harita hatasıydı” diyerek pişkin bir savunma yaptı.
Buna rağmen kaçtığı Paris’te aynı oyunu tekrar denedi.
1838'de taşındığı Venezuela'da bir kahraman olarak karşılandı.
7 yıl sonra öldüğünde ise askeri törenle gömüldü.
*
Victor Lustig de Avusturyalı bir dolandırıcıydı.
“Eyfel Kulesi'ni iki kez satan adam” olarak tarihe geçti.
1925 yılında, Paris’in sembolü olan Eyfel Kulesi'ni “hurda” diye metal tüccarlarına satıp yaklaşık 100 bin frank elde etti.
Bu para bugünün milyonlarca doları anlamına geliyordu.
Yolsuzluğa yatkın olan Lustig, aynı numarayı bir kez daha denedi.
Yakalandığında ise ibretlik bir savunma yaptı;
“Aptal oldukları için onlar suçlu” diyerek, suçu mağdurların üzerine attı.
*
Dolandırıcılığın “kompedanlarından” biri de İtalyan asıllı ABD’li Charles Ponzi’ydi.
Geliştirdiği “Ponzi şeması” ile küresel bir dolandırıcılık sistemine ilham kaynağı oldu.
1920 yılında geliştirilen bu sistem, üyelerine yüzde 50'yi aşan bir faiz geliri vaad ediyordu.
Ponzi, vadesi gelen ödemeleri sisteme yeni girenlerin parası ile yapıyor ama kendi parasını kesinlikle bu zincire sokmuyordu.
Yeni üye geldiği sürece tıkır tıkır çalışıyordu.
Ponzi’nin sistemi beş ay ayakta kalabildi.
Para girişi kesilince model çöktü ve üyelerin ortalama yüzde 70'i mağdur oldu.
Tarihe geçen sistemin mucidi olan Ponzi, o dönem 15 milyon dolar topladı. ,
Bugünün parasıyla 200 milyonu aşan bir rakama tekabül eden bu para, ABD milli gelirinin binde ikisi civarındaydı.
Türkiye’de 1980’lerdeki ‘banker’ olayları ve 1990’lı yılların sonundaki ‘Titan’ vakası ile sahnelenen ‘Ponzi Oyunu’nun kurucu Charles Ponzi, yakalandığında ibretlik bir savunma yaptı:
“Yatırımcılar açgözlüydü, herkes zengin olmak istedi. Ben sadece aracıydım” dedi.
*
Türk dolandırıcılık tarihinin “kralı(!)” ise Sülün Osman’dı.
1950 ve 60'larda, özellikle Galata Köprüsü, tramvay, Eminönü Meydanı gibi kamusal alanları “satarak” insanları dolandırdı.
Turistleri veya saf vatandaşları, “Bu köprüyü, meydanı belediyeden aldım, satıyorum" diyerek, sahte evraklarla kandırırdı.
Hatta Efes Antik Kenti'ni bile “satmaya” kalkıştı!
Defalarca hapse giren Sülün Osman, halk arasında “zararsız şarlatan” olarak sevilirdi.
Cezaevinde “Alın teri ile yaşamak” isimli konferanslar vermesi çok konuşuldu.
Ölümünden sonra hayatı kitaplara, filmlere konu oldu.
Dolandırdığı insanlar için ise “Aptallık vergisi ödediler” demişti.
*
Dünyanın en büyük dolandırıcılarından biri de Bernard Madoff’tu.
Lakabı “Amerikalı dolandırıcı”ydı.
Aralarında Apple, IBM, Google, Netflix, Amazon, Tesla, Microsoft, Facebook, Twitter gibi dünya devi şirketlerin hisse senetlerinin işlem gördüğü Amerikan merkezli New York Nasdaq borsasının başkanıydı.
Her sözüne kutsallık atfedilen Madoff, 65 milyar dolarlık tarihin en büyük “Ponzi şemasıyla” , Hollywood yıldızlarından Yahudi vakıflarına kadar binlerce kişiyi dolandırdı.
Onun eski müşterileri beş parasız kaldığında, New York'un Bodrum'u gibi olan Hampton, boşalan malikâneler yüzünden adeta bir hayalet kasabasını andırıyordu.
Ailesini bile kandıran ve oğulları intihar eden Bernard Madoff, tam 150 yıl hapse mahkûm oldu.
O kadar pişkindi ki hapiste bile lüks yaşam talep etti.
Oğluna yazdığı mektupta “Sistem zaten sahteydi, ben sadece en iyisiydim..” diyen Bernard Madoff, 2021 yılında, 84 yaşında iken Kuzey Carolina'da cezaevinde öldü.
Hayatını kaybetmeden önce yaptığı “Pişman değilim, herkes suçlu” savunması ise oldukça manidardı.
*
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü’ne yönelik iddianame” ile dünya “vurgun” tarihi yeniden yazılıyor.
11 Kasım 2025 tarihinde tamamlanan ve yaklaşık 3.900 sayfadan oluşan iddianame ile ilk kez “aç gözlü yatırımcılar” değil, bizatihi halkın kendisinin mağdur edildiği deşifre ediliyor.
Sözde “millete hizmet etmesi” için seçilen Ekrem İmamoğlu'nun, 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde kurduğu “Eko Sistem” ile kamunun kaynaklarını nasıl talan ettiği tüm detayları ile gözler önüne seriliyor.
Maddi menfaat elde etmenin yanı sıra siyasi hâkimiyet kurma ve gelecekteki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanma planları yapan İmamoğlu ve suç şebekesinin, bu uğurda nasıl rüşvet aldıkları, ihalelere fesat karıştırmaları, kamu malını talan etmeleri tek tek belgeleniyor.
“143 eylem”de toplam 160 milyar TL, + 24 milyon USD ve ayrıca İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde 95 gayrimenkul ile imza attıkları vurgunun boyutu ifşa ediliyor.
Hakkında “828 yıldan 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası” istenen tutuklu eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise vurgunlarıyla tarihe geçen şahsiyetlerden farklı olarak kurduğu sistemi eleştirmek yerine, büyük bir pişkinlik örneği sergileyerek “Alnımız ak, başımız dik” diyor.
Yetmiyor…
“Yazdığınız iddianame; İnsanları tehdit ederek, rehin alarak, baskıyla iftiraya zorlayarak, kuyruk kuyruğa dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir” diyerek, halkın parasını çalanları değil de bunun hesabını soran İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Akın Gürlek ve ekibini suçluyor.
Bağımsız yargının vereceği cezayı da aşağı yukarı tahmin ettiği için,
“‘Biz mi suçluyuz, yoksa bu soruşturmayı yürütenler mi?’ kararı millet versin!” sözleriyle, kendisini aklama vazifesini de hakkı gasp edilen vatandaşa yüklüyor!..
İyi de birader…
Tarihe damgasını vuran en azılı dolandırıcılar bile kendisini suçlu görürken, tam 143 eylemle halkın milyarlarca lirasını buhar eden Ekrem İmamoğlu dâhil 402 şüphelinin tamamı “sütten çıkmış ak kaşık mı?”
Atalarımızın da dediği gibi; “Hırsızın hiç mi suçu yok?”
Yorumlar15
-
Antikamalist
33 dakika önce
Şikayet Et
Bunların ataları koca imparatorluğu yedi.
Beğen
Cevapla
-
Hamza
40 dakika önce
Şikayet Et
Hırsız oldukları yüzlerinden belli, hırsız her zaman zeytinyağı gibi üste çıkarmışşşşş
Beğen
Cevapla
-
Emekli mühendis
44 dakika önce
Şikayet Et
Şimdi sıra esas soruda. Bu sayılan dolandırıcılar ne kadar ceza almış ve ne kadar yatmış, Bizde ne kadar ceza alıp yatacaklar?
Beğen
Cevapla
-
Korkmaz
44 dakika önce
Şikayet Et
100 bölüm dizi olur eko
Beğen
Cevapla
-
Esra
1 saat önce
Şikayet Et
CHP çalar
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle