2007 yılıydı.

Mesleği “avukat”lık olan Tanju Özcan, CHP İl Başkanlığı görevini yürütüyordu.

Dönemin Bolu Mudurnu Müftüsü Osman Şener’in bir Cuma vaazında, “Nikâh düşen kişinin elini öpemezsin. Peygamberimiz hiç kadınların elini öpmedi. Yanlış işler bunlar” şeklindeki haklı hatırlatmasından ziyadesiyle rahatsız oldu.

Anında harekete geçerek, sırf “nikâh düşen kadının eli öpmeyin” dediği için Müftü Şener hakkında Bolu Valiliği’ne “Bu durum kabul edilemez” içerikli bir şikâyet dilekçesi verdi.

Bu dilekçe ile yeterince “laik” olduğunu ispatlayan CHP’li Tanju Özcan, 2009 yılında önce Bolu belediye başkan adayı yapıldı…

Seçilemeyince, bu defa 12 Haziran 2011’de gerçekleşen genel seçimlerde milletvekili olarak Meclis’e kapağı attı.

Tam 34 yıl sonra Bolu’dan çıkan CHP’li ilk vekil olan Özcan, parlamentodaki görevi sırasında “müftülere nikâh kıyma yetkisi” veren ‘Nüfus Hizmetleri Yasası’ değişikliğine karşı çıkarak, kıyılan resmi nikâhların  “dini nikâha” dönüşeceğini savundu.

Hıristiyanlıkta “evlendirme yetkisi” olan papazlar ile imamların aynı kategoriye konamayacağını söyleyen Özcan, Fransa gibi din adamlarının nikâh kıymadığı laik ülkeleri örnek göstermeyi de ihmal etmedi.

2019 yılında, bu kez “Bolu Belediye Başkanı” seçilen CHP’li Tanju Özcan’ın başka bir özelliği deşifre oldu.

Evli ve bir çocuk babası olan, her köşeye sıkıştığında “Annem tesettürlü, babam hacı benim” diyerek zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışan Özcan’ın, tam 20 yıl boyunca cüzdanında şarkıcı Şevval Sam’ın fotoğrafını taşıdığı ortaya çıktı.

Bolu Çıkınlar Mahallesi Sıraevler Sokakta bulunan bir parka Şevval Sam’ın ismini veren Özcan, 2021 yılında ise 30 Ağustos Zafer Bayramı bahanesiyle Bolu Belediyesi’nin bütçesiyle gerçekleştirdiği konserde “platonik aşkı” ile sahnede düet yaparak, “Ben her gece sarhoşum derdinden böyle” şarkısını söyledi.

Başkanlık koltuğuna oturduktan adeta zulmüyle nam salan “Bolu Beyi” gibi hareket ederek kentteki muhacirlere hayatı zindan eden CHP’li Özcan, iğrenç söylemleriyle bir “ahlak sorunu” haline geldi.

Belediyeye kendisini ziyarete gelen eşi Meral Hanım’ın fotoğrafının çekilmesini dahi sindiremeyen ve “Bugün bu haberlere suç duyurusunda bulunmaz, tepki göstermezseniz sizin de başınıza gelebilir” diyerek, özel hayatı ihlal eden kişilere yönelik suç duyurusunda bulunulması çağrısı yapan…

Ve!..

“Edep” ve “namus” timsali bir profil çizen Özcan…

Tüp bebek tedavisi için kendisinden yardım talebinde bulunan tesettürlü bir kadın ile ilgili anısını aktarırken “rezil” bir imada bulunarak mide bulandırdı.

Belediye Meclisi’ndeki AK Partili üyelere yönelik de “İlaçlı gazoz kime denk geldi”, “Uykun mu geldi. Geldi ise ara verelim”, “Kırmızı yanaklarımla Nuri Alço’ya da benziyorum” şeklinde iğrenç imalar yaptı.

Emrindeki bir belediye çalışanının uygunsuz görüntüleri gündeme geldiğinde ise gerekeni yapmak yerine, “Artık zapt edemiyorum. Belediyenin su şebekesine şap katalım” diyerek konuyu yine bel altına indirdi.

Yine Belediye Meclisi’nde “performans” ile ilgili yaptığı bir konuşmada, pornografi oyuncusu Şahin K.’yı örnek göstererek büyük bir skandala imza attı.

 

Bir oylama sırasında söz hakkı için elini kaldıran AK Partili kadın belediye meclis üyesine hitaben, “Bana neden el sallıyorsunuz hanımefendi, ayıp oluyor. Ben evli barklı adamım” şeklindeki rezil sözleri ise Türk siyaset tarihine, benzeri görülmemiş bir “çukur” örneği olarak geçti.

Tüm bu rezaletleri yetmiyormuş gibi…

Özel bir TV kanalında oynayan “İnci Taneleri” adlı dizinin tanıtım fragmanında kullanılan “pavyon sahnesini” paylaşarak, orada göbek atan kadını; “Babamdan kalan tarlayı sattım, sana Bolu’dan ev aldım” sözleriyle kente davet etti ve “kadın bedeni” üzerinden siyaset yaptı.

Kamuoyundan gelen tepkiler sonrası paylaşımını silmek zorunda kalsa da “Ben klasik bir siyasetçi değilim. Siyasetin esprili yönünü öne çıkararak zaman zaman böyle paylaşımlar daha önce de yaptım, yapmaya da devam edeceğim” diyerek yaptığı rezilliği savundu.

Zalim diktatör Beşar Esad’ın varil bombalarından kaçan Suriyeli muhacirlere bir damla suyu çok gördüğü halde…

Her kurban bayramında halktan bağış toplayarak sözde “hayırsever başkan” pozlarına bürünen…

Sürekli kadınlara yönelik iğrenç imalarda bulunduğu halde, belediye kasasından “Zübeyde Hanım” isimli bir cami inşa ederek “cami yaptıran ilk CHP’li belediye başkanı” payesini alan ve kendisini akladığını düşünen Tanju Özcan, işlediği günahların ağırlığından sıyrılmak için olsa gerek uzun zamandır “umre” planları yapıyordu.

Kişisel reklâmına İstanbul’un milyonlarca lirasını harcayan yolsuzluk tutuklusu Ekrem İmamoğlu ile geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’a giden İzmir’in CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, sessiz sedasız “umre”sini yaparken…

Bir süre önce aldığı yurt dışı yasağı cezası sonrası “Ben Umre”ye gidecektim” diyerek “ibadet” üzerinden mağdur edebiyatı üreten Özcan, cezasının kalkması üzerine uzun zamandır dillendirdiği umre planını açıklayarak, önceki gün Bolu Belediye Meclisi Üyeleri'nden helallik istedi.

“Kırıp döktüysek, haksız bir şekilde kalbinizi kırdıysak hakkınızı helal ediniz' diyerek, yaptığı “ırkçı” ve “cinsiyetçi” rezaletlerin bir çırpıda affedilmesini istedi.

Tabii…

Yıllardır haksız bir şekilde kalpleri kırılan ve her türlü iğrençliğe maruz kalan Meclis Üyeleri'nden bu çağrıya cevap gelmedi

Bu durum karşısında renkten renge giren “Çakma Bolu Beyi” Özcan da “Eden var mı? Valla hiç helal olsun diye ses gelmedi” diyerek, acı gerçeği itiraf etmek zorunda kaldı.
 

Bu ibretlik tablo karşısında belki gerçekten nedamet getirir diye düşünüyordum ki…

CHP’li Tanju Özcan yine şaşırtmadı.

Uzun zamandır karşılıklı polemik yaşadığı AK Partili Düzce Belediye Başkanı Faruk Faruk Özlü'ye laf yetiştiren Özcan, dün tam da umre hazırlığı yaptığı sırada;

“Ben kaşar bir siyasetçiyim, hem de çift kaşar” diyerek, nasıl pişkin bir yapıya sahip olduğunu bizzat kendisi itiraf etti.

Haliyle!

Dilinin ayarı olmayan ve kendisini “çifte kaşar” olarak tarif eden birine kul hakkı helal edilir mi?

“Bravo” Meclis Üyelerine!