Avrupa ikiyüzlülüğü İsrail-Filistin savaşında iyice ayyuka çıktı.

El Cezire Arabia'da Othman Ay Farah'ın sorularını yanıtlayan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Gazze'de 44 gündür katliama ses çıkarmayan AB'nin ikiyüzlü tavrını bir kez daha ortaya koydu.

"AB, Hamas'ın 7 Ekim'de yaptıklarını savaş suçu olarak görüyor mu?" sorusuna tereddütsüz "Evet" cevabını veren Josep Borrell 7 Ekim'den bu yana en az 5 bin 500'ü çocuk ve 3 bin 500'ü kadın olmak üzere 13 bin kişinin şehit olduğu soykırımda İsrail'in yaptıklarını savaş suçu ilan edip etmeme konusunda "avukat" olmadığını söyledi.

Batı'nın Gazze’deki soykırım konusundaki  ikiyüzlülüğü gerçekten çok açık.

İsrail'in istihbarat "hatalarına" odaklanan mevcut analizlerin tümü, dikkatleri  hızla gelişen bu olaylardan alınacak gerçek dersten uzaklaştırıyor.

Gazze'deki Filistinliler, İsrail tarafından temel yaşamsal ihtiyaçlardan mahrum bırakılan bir ablukaya maruz kalırken kimsenin umurunda değildi. Hamas savaşçıları tarafından rehin tutulan birkaç düzine İsrailli, İsrail tarafından yaklaşık yirmi yıldır açık hava hapishanelerinde rehin tutulan iki milyon Filistinliden daha önemli görülüyor.

İsrail'in birkaç yılda bir kıyı bölgesini bombalaması ve her seferinde yüzlerce Filistinli sivili öldürmesi kimsenin umrunda değildi. İsrail buna basitçe "çimleri biçmek" adını verdi . İsrailli generallerin Gazze'yi Taş Devri'ne döndürmekle övündükleri saldırılar " Dahiya doktrini " olarak bilinen askeri bir strateji olarak resmileştirildi.

İsrailli keskin nişancıların İsrail tarafından hapsedilmelerini protesto etmek için dışarı çıkan doktorlarıi gençleri ve tekerlekli sandalyeli insanları hedef alması kimsenin umrunda değildi.