Batılı toplumlar İsrail'in 7 Ekim propagandasına hemen inanırken, Arap dünyası ve dünyanın geri kalanı, İsrail'in yalan geçmişi nedeniyle şüpheci olmaya devam ediyor.

Başları kesilmiş bebek yalanı, kadınlara toplu tecavüz ve diğer doğrulanmamış suçlarla ilgili korkunç iddialar, beyazların üstünlüğünü savunan batı dünyasına hazır olarak geniş çapta yayıldı.

İsrail hükümeti için stenograf olarak hareket eden batılı ana akım medya kuruluşları derhal asılsız iddiaları yayınlamaya başladı. Joe Biden önce tartışılmaz bir gerçek olarak her zaman İsrail’in yalanlarının arkasında.

1948'den bu yana İsrail, tıpkı Siyonist hareketin doğuşundan bu yana yaptığı gibi, şaşırtıcı bir yalan, mit ve uydurma kayıt biriktirdi. Son 75 yıl boyunca Arap ve Avrupalı ​​araştırmacılar bu yalanları çürütmek için yoğun bir şekilde çalıştılar. 1980'lerin ortasından itibaren İsrailli tarihçiler de İsrail'in uydurmalarını kendi resmi devlet ve askeri arşivleri aracılığıyla açığa çıkardılar.

İsrail'in en büyük yalanı, temelinin Siyonistlerin en büyük suçu olan etnik temizlik üzerine kurulu olmasıdır. Sömürgecilerin İsrail Devleti'nin kurulduğunu ilan ettiği 30 Kasım 1947 ile 14 Mayıs 1948 arasında Siyonistler 400.000 Filistinliyi evlerinden sürdü.

İsrail, 1967 yılından bu yana Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'te yaşayan Filistin halkının tamamını rehin tutuyor. 2006'dan bu yana Gazze'dekileri dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde hapsediyor ve şimdi kendilerini sınır dışı etmeyi kabul etmedikleri sürece onları katlediyor.

Batı'nın, İsrail ve Batılı güçlerin çoğu tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Hamas'ı İsrailli sivilleri rehin alması nedeniyle kınaması (ki bunların sayısı, İsrail tarafından 7 Ekim'den önce ve bu yana kaçırılan Filistinli sivillerle karşılaştırıldığında çok az) ırkçı liberal Batı'nın “evrensel” değerlerini gösteriyor.

İsrail hükümeti, 1948'den bu yana hem Filistin halkı hem de kendi Yahudi üstünlüğü yanlısı sömürge devletinin "demokratik" doğası hakkında yüzlerce yalan pazarlıyor.

İsrail'in ırkçı propagandasının Batı dışında, özellikle de Arap ve Müslüman dünyalarında hiçbir karşılığı yok.