Dünyanın devam eden Orta Doğu krizine yönelik tutarsızlıkları geçen hafta tüm çıplaklığıyla ortaya çıktı.

Uluslararası Adalet Divanı'nın kararına yanıt olarak herhangi bir işlem yapılmadı.

Ancak İsrail'in, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'ndaki ( Unrwa ) 30.000 çalışandan 12'sinin 7 Ekim'de İsrail'in güneyine yönelik Hamas liderliğindeki saldırılara karıştığı yönündeki doğrulanmamış iddialarından birkaç saat sonra ABD  Dışişleri Bakanlığı örgüte sağlanan finansmanın durdurulduğunu duyurdu.

Hatta İngiliz yayın kuruluşu  Channel 4 , gördükleri İsrail dosyasında Unrwa personeline yönelik iddiaları kanıtlayacak hiçbir delil bulunmadığını açıkladı.

İngiltere , Almanya, İtalya, Hollanda, Avusturya, İsviçre, Finlandiya, Avustralya, Kanada, İsveç, Estonya ve Japonya da aynı yolu izledi.

Hiçbiri, UAD'nin öngördüğü geçici tedbirler uyarınca Filistinlilerin acılarını durdurmak için ciddi bir baskı uygulamak üzere herhangi bir eylemde bulunmayarak, bunun yerine, Unrwa'nın kabiliyetini tehdit eden 500 milyon dolarlık finansmanı durdurarak Gazze'nin vahim durumunu daha da kötüleştirmeyi seçtiler.

İhtiyaç duyan topluluklara yeterli miktarda malzemenin ulaşmadığı bir dönemde, Unrwa'yı öldürme kararı kesinlikle Filistinlilerin öldürülmesine yol açacaktır. Gerçekten de Unrwa'nın kapatılması, bu korkunç çatışmada Gazze'ye yönelik en ölümcül saldırılardan birini oluşturacak.