Neredeyse 80 yıl önce dünya, Holokost dehşetinin tekrarlanmasına izin vermeyeceğine dair söz verdi. Ama yine de bugün Gazze'de tekrarlıyorlar.

İsrailin saldırıları 3 ayı geçti. Aylar boyunca Filistinliler her türlü acımasız yöntemle acımasızca yok edildi. İsrail bombaları onları parçalıyor, İsrail kurşunları kafataslarını deliyor ve İsrail'in dayattığı kuşatma onları aç bırakıyor ya da başka türlü tedavi edilebilir enfeksiyonlar nedeniyle öldürüyor.

İsrail'in 17 yıldır uyguladığı abluka nedeniyle Gazze'deki ekonomik yıkım daha da kötüleşti. İthalatı ve ihracatı ciddi şekilde kısıtladı, dış dünyayla olan ticaretin çoğunu etkili bir şekilde öldürdü ve imalat ve tarım sektörlerini mahvetti. İsrail, Gazze'ye girmesine izin verdiği gıdaların kalorilerini bile sayarak, hayatta kalmamıza yetecek kadar gıdaya sahip olmadığımızdan emin oldu.

Aylarca İsrail işgali Gazze Şeridi'ne yiyecek, su ve ilaç girişini engelledi. Sadece bu da değil, İsrail'in hava saldırıları yaşamın her kaynağını hedef aldı. İsrail, su kuyuları ve su arıtma tesislerinden fırınlara, çiftliklere, elektrik jeneratörlerine ve güneş panellerine kadar Gazze halkına yönelik her türlü yardım yolunu sistematik olarak hedef aldı.

Neredeyse 80 yıl önce “bir daha asla” diyen ülkelerin yok oluşumuzu durdurmak için hiçbir şey yapmadığı yüz gün. Yüzlerce gün boyunca biz yalvardık, insani yardım kuruluşları yalvardı, Birleşmiş Milletler yalvardı ve dünya çapında sokaklardaki insanlar yalvardı ama hepimiz görmezden gelindik.

Belki de sessizliğe şaşırmamalıyız. Ne de olsa İsrail'in acımasız ve yasadışı işgalinin, tüm rekorları kırıp modern tarihteki en uzun süreli haline gelene kadar onlarca yıl sürmesine izin verildi. Holokost için bir daha asla sözlerini söyleyenler Gazze’deki soykırıma ses çıkarmıyor.