MİT’e sorduk; terörist ağzıyla Hürriyet yanıtladı!
- GİRİŞ03.08.2009 07:12
- GÜNCELLEME03.08.2009 07:12
Cafesiyaset yazarı Zihni Çakır, son yazısında Sabancı cinayeti ile ilgili MİT'in cevaplaması amacıyla 3 soru sordu. Cevap iki gün sonra Hürriyet'ten geldi. Hem de tam DHKP-C örgütünün ağzından.
Bu köşede yayınlanan Sabancı Suikastine dair yazımla (MİT’in gizlediği Duyar sorgusu, MİT Raporu ve belge fabrikatörleri) birlikte, tanıdığım terör uzmanları, eski istihbaratçılar ve gazeteci dostlarım, DHKP-C ve bazı sol örgütlerin yeniden yapılanma döneminde olduğuna işaret ederek, bir takım uyarılarda bulundular.
Evim ve işyerim arasındaki güzergahda sık sık değişiklik yapmamı, mümkün olduğu kadar özel araç kullanmamamı, şehirlerarası yolculuğa özel araçla çıkmamamı tavsiye ettiler.
Gerekçeleri de, yeniden yapılanma dönemine giren bu örgütlerin, hedef olarak seçeceği kişiler arasında şahsımın da olabileceğiydi.
Üstelik geçtiğimiz yıl Mayıs ayında DHKP-C terör örgütünün, şahsımla ilgili internet sitesinde yayımladığı bildiriyi devletin kolluk kuvvetleri görmemiş olsa da onlar görmüş olmalı ki; uyarılarını da bu temele dayandırıyorlardı.
Örgütün yeniden yapılanma sürecinde, korunma zaafiyeti olan isimleri hedef alma olasılığının varlığını öne süren dostlarım, Ergenekon süreciyle beraber, DHKP-C terör örgütünün, bu yapılanmaya taşeronluk yaptığına dair noktalara işaret ederek, örgüt tabanında kırılmaya neden olduğumu da hatırlatıyorlardı.
Örgütün, bunun intikamını mutlaka almak isteyeceğine işaret ediyorlardı.
Ayrıca tabanına, “ayakta olduğu” mesajı vermek için şahsımı tercih edebileceği uyarısında bulunuyorlardı.
İşte tam bu sırada, üstelik yazımda MİT’e yönelttiğim soruların yanıtlarını beklerken, Hürriyet Gazetesi, 2 Ağustos 2009 Pazar günü manşetinden verdiği haberle, hem sorularımı Sabancı Suikasti tetikçisi Mustafa Duyar’ın ağzından yanıtlamayı, hem de örgüte tarihin en büyük moral motivasyonunu sağlamayı tercih etti.
Dostlarımın uyarıları da bana göre bu yayınla beraber havada kalmış oldu.
Gazete, Sabancı Suikasti ile ilgili başlayan tartışmalara ve ortada olan soru işaretlerine cevap anlamında kullandığı manşet haberiyle, aslında, Sabancı Suikasti’nin sadece bu terör örgütünün özel eylemi olduğunu ispat etme gayretinde görünüyordu.
Bunu da örgüt militanı, terörist Mustafa Duyar’ın sözlerine dayanıdıryordu.
Belli odakların paralı taşeronluğunu yapan, bunun en somut örneğini de Sabancı Suikasti’nin oluşturduğu DHKP-C terör örgütü, Hürriyet Gazetesi’nin o manşetiyle, örgüt tabanında dinamizm sağlayacak tarihi bir fırsat yakalıyordu.
Ne yeniden yapılandığı şu dönemde, şahsımın da dahil olabileceği, korunma zaafiyeti olan kişilere yönelik bir eyleme ihtiyacı kalıyordu ne de böyle bir riske girmesine.
Örgüt elemanı Mustafa Duyar’ın, hangi pazarlıklarla şekillendirildiği meçhul olan savcılık ifadesinde, suikast sonrası örgütün bayrağının olay yerine serilmesine kadar tüm detaylar verilmişti gazete haberinde.
Ancak birçok insan gibi benim de anlayamadığım, örgüt bayrağını olay mahalline bırakacak kadar rahat davranabilen teröristlerin, “örgüt liderliği tarafından verilen hedefi ıskalayacak heyecana” nasıl kapıldığıydı!
Zira haberde yer alan ifade metninde, Mustafa Duyar, Fehriye Erdal’ın heyecanından dolayı, asıl hedef olan Sakıp Sabancı’yı öldüremediklerini ifade ediyordu.
Hürriyet, bu manşet haberiyle, Sabancı Suikastine dair tartışılan ve yanıtı bulunamayan, benim de önceki yazımla MİT’in cevaplandırması gerektiğine işaret ettiğim tüm soruları örgüt elemanı ağzıyla cevaplandırmaya öyle şartlanmış ki; Susurlukçular ile örgüt arasındaki bağı delillendiren “Beratta silah” konusuna bile yine örgüt elemanı ağzıyla açıklık getirmeyi, bunu da teröristin açıklamasını spotuna taşıyarak yapmayı ihmal etmemiş.
Habere göre, Mustafa Duyar, savcılık sorgusunda, suikasti Valter marka silahla işlediklerini, Beratta marka silah kullanmadıklarını ifade etmiş.
Suikast emrini, açık görüşüne gittikleri örgüt lideri Ercan Kartal’dan bizzat almışlar.
Hürriyet ince bir hamle ile, Duyar’ın savcılık ifadesini tam metin vererek, MİT’teki sorgusuna da set çekmeye çalışıyordu. Bir anlamda, “orada da bundan farklı bişey yok” demeye getiriyordu
HÜRRİYET'İ BU KADAR PANİĞE İTEN SEBEP NE İDİ?
yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz
Zihni ÇAKIR / Cafesiyaset
Zihni_cakir@hotmail.com
Yorumlar5