AK Parti için en büyük tehlike:
- GİRİŞ27.09.2009 10:19
- GÜNCELLEME27.09.2009 10:19
Teşkikat başkanlarını, emirleri altındaki bürokrat, teşkilat yöneticilerini de belediye zabıtası sayma havasındalar.
Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile bazı büyük il teşkilatlarını bir kenara bırakırsak, hemen her bölgede bu gerçekle karşı karşıyayız.
Elbette partiden seçilen yerel yönetici ile ilçe ve belde teşkilatlarının koordineli bir şekilde çalışmasına karşı değilim.
Ama bu ilişki ne yazık ki koordinasyon sınırlarından çıkıp, belediye başkanlarının beldeler, ilçeler ve bazı illerdeki teşkilatlara hükmetmesine kadar varıyor.
Böylelikle teşkilatların belediye uygulamalarındaki yanlışlıklar ve keyfiyetleri denetlemesinin de önüne geçilmiş oluyor.
Bir parti için en büyük tehlike bu.
Hattızatında yerel yönetimler her daim spekülasyonlara ve bazı ithamlar ile suistimallere açık birimler.
Son 3 yıldır AK Parti’ye yönelen eleştiri ve yolsuzluk iddialarına baktığınızda, yerel yönetimler üzerinde yoğunlaşıldığını göreceksiniz.
Bu yönde emniyet ve polisin savcılık talimatlarıyla operasyonlar düzenlediği, operasyonlar sonrası yaşanan gözaltı ve mahkeme sorgusuyla tutuklamaların yaşadığı kayıtlarda mevcut.
Hal böyle olunca, yerel yöneticilerin(Belediye Başkanlarının) belde, ilçe ve bazı il teşkilatları üzerinde kurduğu tahakküm, onların bulaştığı şaibeler konusunda parti teşkilatlarını da zan altında bırakıyor.
Somut bir ilişki kurulmasına neden oluyor.
Bu sadece AK Parti için değil; diğer tüm partler için de geçerli bir olgu.
AK Parti’ye yakın medya organlarının muhalefete ait belediyelerdeki hukuksuzluklarla ilgili yargı sürecini ön plana çıkarma nedeni de bu zaten.
Yerel yöneticiler üzerinden partiyi zan altında bırakmak.
Öyleyse bu yönde en dikkat etmesi gereken iktidar partisi ve onun mensupları değil mi?
Bundan şüphem bile yok.
POTANSİYELİ ERİTECEK EN BÜYÜK TEHLİKE
Yazının devamı için bu linki kullanabilirsiniz
Zihni ÇAKIR / Cafesiyaset
zihni_cakir@hotmail.com
Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile bazı büyük il teşkilatlarını bir kenara bırakırsak, hemen her bölgede bu gerçekle karşı karşıyayız.
Elbette partiden seçilen yerel yönetici ile ilçe ve belde teşkilatlarının koordineli bir şekilde çalışmasına karşı değilim.
Ama bu ilişki ne yazık ki koordinasyon sınırlarından çıkıp, belediye başkanlarının beldeler, ilçeler ve bazı illerdeki teşkilatlara hükmetmesine kadar varıyor.
Böylelikle teşkilatların belediye uygulamalarındaki yanlışlıklar ve keyfiyetleri denetlemesinin de önüne geçilmiş oluyor.
Bir parti için en büyük tehlike bu.
Hattızatında yerel yönetimler her daim spekülasyonlara ve bazı ithamlar ile suistimallere açık birimler.
Son 3 yıldır AK Parti’ye yönelen eleştiri ve yolsuzluk iddialarına baktığınızda, yerel yönetimler üzerinde yoğunlaşıldığını göreceksiniz.
Bu yönde emniyet ve polisin savcılık talimatlarıyla operasyonlar düzenlediği, operasyonlar sonrası yaşanan gözaltı ve mahkeme sorgusuyla tutuklamaların yaşadığı kayıtlarda mevcut.
Hal böyle olunca, yerel yöneticilerin(Belediye Başkanlarının) belde, ilçe ve bazı il teşkilatları üzerinde kurduğu tahakküm, onların bulaştığı şaibeler konusunda parti teşkilatlarını da zan altında bırakıyor.
Somut bir ilişki kurulmasına neden oluyor.
Bu sadece AK Parti için değil; diğer tüm partler için de geçerli bir olgu.
AK Parti’ye yakın medya organlarının muhalefete ait belediyelerdeki hukuksuzluklarla ilgili yargı sürecini ön plana çıkarma nedeni de bu zaten.
Yerel yöneticiler üzerinden partiyi zan altında bırakmak.
Öyleyse bu yönde en dikkat etmesi gereken iktidar partisi ve onun mensupları değil mi?
Bundan şüphem bile yok.
POTANSİYELİ ERİTECEK EN BÜYÜK TEHLİKE
Yazının devamı için bu linki kullanabilirsiniz
Zihni ÇAKIR / Cafesiyaset
zihni_cakir@hotmail.com
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol