Gladyo'nun altın çocuğu Öcalan
- GİRİŞ30.12.2009 10:00
- GÜNCELLEME30.12.2009 10:00
Ne biliyorsun oradaki gizemin sadece devletin gizli belgeleriyle sınırlı olduğunu?
Ya TSK’nın yatak odası benzetmesine ne demeli!
Sanki o odada, “TSK ile sarmaş dolaş olmuş, en mahrem anları yaşamış” gibiler!
Sözüm ona; TSK’ya ait “özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden” dem vuracaklar ya
Niye?
Kendinizi o özel hayatın neresinde gördünüz de böylesine avazınız çıktığı kadar bağırıyorsunuz?
Nedir bu suçüstü yakalanma korkusu sezinlenen panik havanız?
Sanki bu yapının nasıl kurulduğunu bilmezler.
İtalya’daki Gladyo ile bizdekinin ikiz denecek kadar benzeştiğinden bihaber sanki onca gazeteci ve siyasetçi.
Yıllar önce lağvedilen İtalyan Gladyo’sunun, NATO paralelinde, İtalyan Savunma Bakanlığı’na bağlı Silahlı Kuvvetler İstihbarat Servisi SIFAR (Servizio Informazioni Forze Armate) bünyesinde General Giovanni Carlo yönetiminde teşkilatlandırıldığını bal gibi biliyorlar.
Bizdeki yapılanmanın da benzer bir yol izlediğini, varlığını hala korumayı başarmasının altında yatan nedenin de bu yolda devam etmesi olduğunu biliyorlar elbette.
Sorun da burada zaten.
Geçmişte savaş açtıkları Gladyo’nun o mahrem dedikleri “yatak odalarından” özellikle son zamanlarda sıklıkla geçtikleri için bu itirazları.
O odalardan saçılacak kirli çamaşırların gerçek yüzlerini ortaya dökmesinden korkuyorlar belli ki.
Çünkü şimdilerde, “ülkede yaşanması muhtemel siyasi işgalin tarafı olan iç düşmanı yok etmek” gibi bir görev tanımı yapan Gladyo;
- İnanç özgürlüğünü engellemeye yönelik baskının adresi görülen seküler laiklerle sarmaş dolaş.
- Tek parti ve tek adam özlemini giderme sevdasındaki nihilist Kemalistleri katmış bünyesine.
- Çok partili parlamenter demokrasiyi neredeyse tehdit sayan ve 1960’lardan kalma BAAS sevdalılarıyla haşır neşir.
- Millet iradesinin, kendi sapkın ideolojilerine ters yansımasını, egemenliğinin elden gitmesi olarak algılayan emekli ve muvazzaf bazı ordu mensuplarıyla; emekli ve halen faal bazı yargı mensuplarını da atmış “yatak odasına”.
- Millet egemenliğine dayalı yasama ve yürütme faaliyetinde bulunmayı “darbe için şartların oluşması” şeklinde tanımlayan cuntacı zihniyetlerle kol kola.
Yaşanan yargısal sürece bu tayfadan başka itiraz eden de yok zaten.
Ama boşuna
Ok yaydan çıktı bir kere.
Ülkeyi iç çatışmanın eşiğine getiren Malatya, Maraş ve Çorum olaylarının nasıl tezgahlandığı çıkacak ortaya.
YAZININ DEVAMINA BU LİNKTEN ULAŞABİLİRSİNİZ
Zihni ÇAKIR / Cafesiyaset
zihni_cakir@hotmail.com
Yorumlar4