Tehlikeli tırmanış: Kana kan, göze göz dişe diş
- GİRİŞ28.07.2010 08:24
- GÜNCELLEME28.07.2010 08:24
Hatay’da 6-7 Eylül olaylarını aratmayacak bir sona doğru yolculuk başlamış sanki.
İstanbul barut gibi.
Mersin’de eli kulağında çatışmanın.
Ege ve Akdeniz sahillerini kaşımaya devam ediyorlar.
Sakarya hazırlık içerisinde.
Anakara durum ne derseniz…
Göstermelik zirvelerle zırvalıktan başka bir şey yok.
Bu zırvalığın içerisinde “yargıya müdahale” teklifinden tutun, “adil yargılama sürecini kesin”e kadar her şey var.
Demek istiyorlar ki; “koca Türk ordusu cunta heveslisi birkaç subaydan başka yetişmiş subaya sahip değil, onlarla ilgili başlatılan yargı sürecini her şeyi bir kenara bırakarak engelleyin”.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi; kişiye özel bir yasayla terörün lojistiği haline getirilen koca koca gençler küçültülmüş yaşlarıyla çocuk sınıfına sokularak salıveriliyor.
Vicdanlar umrunda bile değil kimsenin.
Hergün bir yerden al bayrağa sarılı tabutlara konulan şehitlerin çocukları, çocuk değil sanki.
Bir tarafta sorunun kendisi olanları kişiye özel “af” uygulamalarıyla ödüllendirirken; öte yandan neredeyse yarım yüzyıllık bir sorunun yükünü sırtlanın demeye getiriyorlar, şehit mirası o dul ve yetimlere.
Kendinize gelin beyler.
Askeri, istihbaratçısı siyasetçisi, bürokratı hukukçusu…
Sözüm hepinize…
Kendinize gelin ve haddinizi bilin.
Ne hükümetin, bu milletin neredeyse yarısından aldığı yetkiyi bu millete döndürülmüş bir silaha güç vermek için kullanmaya hakkı var; ne de askerin, yerine getirmekle mükellef olduğu asli vazifesinde, gaflet, delalet ve hatta hıyanet içerisinde davranma ayrıcalığı.
Bu milleti kana kan, göze göz, dişe diş noktasına taşıdığınızın farkında değil misiniz?
Güneydoğu kökenli Kürt vatandaşlarımıza da bir çift sözüm var.
Yazının devamına bu linkten ulaşabilirsiniz
Zihni ÇAKIR / Cafesiyaset
Yorumlar13