KÜÇÜK BİR ELEŞTİRİ. hocam sizi ilgiyle takip ediyorum pek çok kitabınızı da okudum ve arkadaşlarıma da okuttum. merak ettiğim sorulara sizden aldığım cevaplar herzaman bana değişik ufuklar açmıştır bunun için teşekkür ederim. açık büfe meselesine gelince bu birazda arz talep dengesiyle ilgili herhalde .eğer sizler gidip Swissotel de kalırsanız böyle bir tabloyla karşılaşmanız kaçınılmazdır müslümanlar hem israfı ve lüksü eleştiriyorlar hem de bütün imkanlarını buna seferber ediyorlar.bence hiçbirimiz buna talip olmayalım.

ÖVMEYİNCE SÖVMÜŞ OLUYORSUN..... Osmanlıya olduğu gibi baktığında bu beyler ve bayanlar huzurunda ecdada sövmüş oluyorsun. Bu kadar başkalaştırmışlar gözlerinde....

Goz Toklugu. Acik Bufe tabii ki helal. acik kapali nefsine hakim olamayip luzumundan fazlasini yemek israf ve vucuda zarar. ABD de yasayan bir turk vatandasi olarak acik bufeye aliskinim. Bu bizim icin cok kolaylik bir cok yiyecek icinden helal ve temiz olani secip yemek luksunu veriyor bize. tabii ki luzumundan fazla yemege de zemin hazirliyor olabilir. Esim her zaman oralarda cok yediginden sikayet eder donuste, fakat orada buyumus cocuklarimiz sadece karnini doyuracak kadar yerler ve babalarinin israrlarina aldirmazlar. Insanin karninin acligindan cok gozunun acligindan dolayi cok yer. Ne zamanki Turkiye Cum. vatandaslarinin gozu doyar o zaman acik bufeler orada da yayginlasir.Dogrusu Turkiye ye her geldigimde ariyorum acik bufe usulunu.

doğru tespitler . açık büfe işini türkler olarak çok yanlış anlıyoruz. Bitmesin önce ben alayım mantığı var herkeste. Ben de dahil. Normalde aç da kalmıyoruz ama nedendir bu açgözlülük bilmem

LAİKLİK,DEMOKRASİ,SOSYALİZİM : . Türkiye de dönen bu cereyanların hiç birisinde dinle, islamla hiçbir alakası yoktur. Bu üçün dede müttefikken dine dayalı devlet yoktur. Üçün dede din yasaktır. Laiklik dede, demokraside, sosyalizimdede dine dayalı devlet yasaktır. Kanunları budur. Bu üçün dede yasak olmasına rağmen demokraside devletin dini var. Fakat bunda devlet ayrı din ayrıdır. Birbirlerine karışmazlar. Diğerlerinde devletin dini yoktur. Şimdi Türkiye de laikliği kabul etmiş resmi olarak devletin dini yoktur. Şahısların dini vardır. Yani sen Türkiye ye bir İslam devleti diyemezsin.

Nefsi emareye esir olmak, Allahı dinlemeyerek nefsin her arzusunu yapmaya kalkmak hürriyet değil. . Bu sefer kendi nefsine esir olmak demektir. Şu anki hal-i âlem gösteriyor ki beşeriyet fikirde, amelde, edepte, Allaha abd olmayı terk etmiş. Fakat yine kendileri gibi insanların bu unsurlar için koydukları kanunlara köle olmuşlardır. Tam hürriyetsizlik olan bu hale maalesef hürriyet ismi vermişler.

CEMEEL VAKASININ ASIL NEDENİ ŞUDUR.. Hz Ali(ra) dedi ki orduya günde bir sefer yemek yediririm. Hz Aişe, Talha, Zübeyr dediki Ya Ali, orduda yeni Müslüman olmuş insanlar var. Onlar dayanamazlar. İkiye çıkar Hz Ali(ra) dediki vallahi resul-i Ekrem orduya iki sefer yemek yedirmemiş bende yedirmem. İşte bunun üzerine bu cemel vakasının ana harbi bunu içindir. Diğerleri ne söyleniyorsa hep bahanedir.Tarihin uydurduğu hadiselerdir. şimdide sofradan kalktığımız zamanda nefesimiz çıkmıyor. tıka basa yiyoruz.

Öyle yapmışlarki nefsi kudurtacak bir hali meydana getirmişler. Ondan sonra diyorlarki gelin nefisle mücadele edin. Yani ortada müthiş bir ateş yanıyor. Onun üstünede kup kuru odunları atıyorlar. Ondan sonra diyorlarki ey ateş yanma yani ey Müslümanlar yanmayın bu mümkünmü. dünyanın bütün sefahatini serbest ederler. Sonra derlerki Devlet dininize karışmıyor. Gidin dininizi muhafaza edin peki bu gençler nasıl kendilerini muhafaza edecekler Bu nasıl oluyor. Devlet dini dersi vermeyecek diğer taraf dan da ateşi de yakmış bırakın gençleri insan seksen yaşına kadar nefis itibariyle gençtir. Beri taraftanda diyorlarki o ateşin üstüne attığımız odunda yanmasın. Bunun yanmaması mümkünmü

Sayın hocam,Şimdide hoşgörü moda olmuş adamlar demokrasi diyor başka bir şey demiyor . Sovyetlerin o güçlü dönemlerinde bir köyde yüzlerce genç derdiki biz komünistiz şimdi bakıyorsun bir tane dahi ben koministim demiyor herkes bırakmış. İşte aynen bu hoşgörüde böyle bitecek birkaç sene sonra olur laşe aynı zehir gibi herkes bundanda kaçacak. Şimdi moda olmuş nasılki Sovyetlerin gücü gidince bu komünistlik kendiliğinden bitti. Aynı öylede Amerikanın gücüde gidince bu hoşgörü ve demokraside onunla beraber gider bunu görürsünüz inşallah.kur’an Müslümanların başına gelen bu oyunları bu davaları çok safi etmiş bu hoşgörü ve demokrasiyede en son pisliktir. Kur’an bunuda biiznillah temizler.

ecdadına sövenler. Ecdadına halkı salatanatla idare ettiği için sürekli hakaret edenlere modern demokrasinin beşiği kabul edilen ülkelerin şu anki yönetim sistemini incelemesini tavsiye ediyorum. Birleşik Krallık (İngiltere) Belçika Krallığı, Norveç Krallığı, İsveç Krallığı, Danimarka Krallığı, İspanya Krallığı... liste uzar gider. Suratlarına monarşi,meşruti monarşi tabiri şamar gibi patlayacaktır. Ama anlamazlar. Çünkü onların yegane gayesi vardır. Ecdadnıa sövmek. Sanki Osmanlı zamanında bütün avrupada dünyada demokrasi vardı da Osmanlı inat etti demokrasiye geçmemek için.

demokrasi cumhuriyet. Halkın kendi idarecilerini seçmesi işine demokrasi değil cumhuriyet denir. Ayrıca demokrası batı icadı olup islamiyete monte olması imkansızdır. Zira demokrasilerde özgürlüğün sınırı başkasının özgürlüğünü kısıtlamakla sınırılıdır. Bunu İslamiyet'in kabul etmesi mümkün değildir. Zira İslamiyet'te en evvel insan Rabbine sonra da kendine karşı sorumludur. Ayrıca Rasulullah döneminde demokrasi vardı demek abesle iştigalden öteye gidemez. Rasulullah (S.A.V) hangi seçimle (Onu Rabbimiz seçmiş o ayrı mevzu) devlet idaresine gelmiş. Veya Hulafa-i Raşidin döneminde hangi seçim yapılmış. Yani o zaman yapılan meşveret ve şurayı demokrasi ile karıştırmaya ne denir bilmiyorum.

Lütfen kurduğunuz cümlelere biraz dikkat edin.. İslam açısından bir olayı değerlendirmişiniz çok güzel ama islama uygun olmayan cümleler kullanmanızın nedenini anlayamadım. Peygamberlerin ismet sıfatına sahip olduğunu ve masum olduklarını günah işlemeyeceklerini onlardan sadece "zelle" sadır olabileceğini biliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Bunu bilen bir insan "Açık büfeler ‘Havva'yı da yoldan çıkaracak niteliktedir ‘Adem'i de…" böyle bir cümleyi nasıl kurar ki? Bu bu kadar zor olmamalı sayın yazar.

İşi ehline veriniz. bir ateistin, bir hristiyanın müslüman ülkeye demokrasi ile seçilip hükmetmesine ne dersin sayın demokrat? İslamda demokrasi değil, ehliyet vardır. Bugün müslümanlara kan kusturanlar arasında demokrasi ile seçilip müslüman olmadığı halde müslümanların tepesine inmiş sırtına binmiş idareciler de var. Osmanlı padişahlarının müslüman olduğunu ve islam şeriatini dikkate alarak yönettiğini biliyorum. ya seksen yıldır demokrasi ile gelip faizi fuhşiyatı, vs...islamın yasakladığı ne çirkeflik varsa halka sunanları ne yaparsın.?

DEMOKRASİ İSLAM'A EN UYGUN YÖNETİM BİÇİMİDİR..... Bazı arkadaşlar yönetim biçimi nedir anlamıyorlar. Demokrasiye olduğundan farklı bir misyon biçiyorlar. Bir ülkeyi, bir beldeyi yönetecekseniz size bir yönetim sistemi lazım. Emeviler, Selçuklular ve Osmanlılar saltanatı tercih etmişlerdir. Onun için de kavgalar aile içi olmuştur. kendi bebeklerini bile katledenler olmuştur. Demokrasi insanlığın ortak malıdır. Linux gibidir. Herkesin katkısına açıktır. Telifi kimsenin değil, herkesindir. Peygamber olmasaydı medeniyetler olmazdı ilkesinden yola çıkarsak, demokrasi de peygamberlerin emeğinin olduğunu düşünebilirz. Peygamberimizin medine devletini yönetirken uyguladığı kurallar bence en gelişmiş demokrasi örneğidir. Adının demokrasi olmasına takan varsa memokrasi de diyebiliriz. Saltanatı onaylayanlar demokrasiye şaşı bakıyorlar. Tövbe tövbe...hani bir gün kral ya da padişah olacağına mı inanıyor diyeceğim ama mümkün değil....o kadar saf olamaz...

Can boğazdan çıkıyor. Allah razı olsun, hocam.Yine bakıp da göremediklerimizi görüp dile getirmişsiiniz.