Deccaller kartopu, Kur’an güneşinde eriyip gidecek . Kur’an ve Resulullah, müminleri ve Müslümanları ehl-i küfre ve münafıklara ve bid’acıları karşı sürekli ikaz eder. Ahirzaman’ın deccalvari dinsiz reisleri, dehşetli eşhası ve ideolojilerine karşı da öğüt verir. Her asırda mehdivarı mücedditlerle hidayet ve mücadele yolu gösterilir: “Onlar sizi korkutmasın. Allah var, Kur’an var. İşte vazife şudur, karşı koyun” der. O zaman o alçak deccallere karşı mücadehe de farz olur. Her devrin mücahede tarzı farklıdır. Vahşetin ve bedeviyetin hüküm sürdüğü çağlarda inkarcılara galeba kılıç iledir. Ahir zamanda ise mücahede ilimle, Kur’an ve iman hüccetlerini göstermekle olur ki, Bediüzzaman “Medeniye galebe ikna iledir” düsturunu vaz eder. Sonra da “Şu istikbal inkılabatı içinde en gür seda İslamın sedası olacaktır” müjdesi de decallerin sonunun habercisidir ki, büyüğü yıkıldı gitti, küçüğü ve zorlusu ise tekmelene tekmelene gidiyor.

yazar deccalizm çağında olduğumuz hakkında haklı ama. deccalizm çağının sonundayız demiş işte onda fena yanılıyor bilakis sonunda değil, çok başındayız...daha yaşayanlar neler görecek? bu günleri bile ne iyi günlermiş diye ,hasretle ananlar olacak...

şeytan:"muhakkak ki ben allahdan korkarım dedi"enfal48..şeytan,rabbini bilen biridir.. şeytan, rabbinin öfkesine sebeb olan "insan" unsurundan dolayı insana düşman biridir..kendi sınırlarını ve görevini bilmektedir.tıpki "halife insanın" yaratılışı vesilesi ile rabbine karşı kurduğu, kullandığı kelimeler sebebiyle cennetten kovulması nedeniyle,şeytan bu olayda müsebbib olarak "insan"ı görmüş ve cennet gibi bir mekandan kovulmasına,zarar çekmesine sebeb olan insanı,cennete yaaklaştırmamak için,mücadelesini insana yönetlmiştir fakat rabbinden de korkmaktadır."Ve şeytan, onlara amellerini süslemişti. Ve şöyle dedi: “Bugün insanlardan size gâlip olacak yoktur. Ve muhakkak ki ben, size müttefikim (yardımcıyım).” Fakat iki toplum, (birbirini) görünce iki topuğu üzerinde arkasına dönüp kaçtı ve “Ben, sizden uzağım. Gerçekten ben, sizin görmediğiniz şeyleri görüyorum. Muhakkak ki ben, Allah'tan korkarım.” dedi. Ve Allah, ikabı (azabı) şiddetli olandır"enfal48

Yürekli Adam_Mehmet Ali Bulut. Bunları gerçekten dle getirebildiğiniz için çok teşekkürler. Ayetler üzerinden cevap verebilmek ciddi seviyede hakimiyet gerektiriyor ki onun sa sizde olduğu aşikar (Allah, ilmi isteyene... La havle ve La kuvvete, illa Billah)Allah Teala salih amelden eylesin bu çabalarınızı, bu çok sağlam tespitlerinizi. gerçekten kendim gibi düşünen insanları görünce şükürler olsun diyorum kendi kendime. Allah kaleminizi güçlü kılsın, Saygılarımla

Bediüzzaman’un işareti: Manevi cihad-tahkiki iman. Laiklik ya da yeni ismiyle sekülerizmin doğurduğu batıl cereyanlar, hıristiyan ve İslam dünyasında hassaten Türkiye’de azim tahribat yaptı. Bin yıllık mefahirimiz, medeniyetimiz Lozan talimatlarıyla çiğnendi. Sadece muhterem babanızın başına gelenler bile zulmün şiddetini göstermeye kafidir. Bundan çıkış yine zikrettiğiniz ayet olan “Dinde zorlama yoktur”da. Haham Nayum ve Lord Gürzon’un musallat ettiği laikçi zihniyete 1350 Hicride mukabil cereyan çıkacağı aynı ayetin işari manasında var.Bediüzzaman diyor: “Manevi bir cihad-ı dinî, iman-ı tahkik kılıcıyla olacak. Çünkü dindeki rüşd-i irşat ve hak ve hakikati gözlere gösterecek derecede kuvvetli bürhanları izhar edip tebyin ve tebeyyün eden bir nur Kur’andan çıkacak diye haber veriyor. “ Fethin tek sırrı bu. Gerisi her şey laf-ı güzaf. Başka çıkış ya da yol yok. ABD’ye sığınan hoca için itirazım olacak. Feraset mü’minin vasfıdır.

mehmet bey mağdur edilmiş diye yazdıklarınız yüzbinlerin hatta milyonlarca insandan bir kaçı .. sekülerizm batılı bir terim.biz buna iman ve küfür diyelim.kıyamete kadar sürecektir.hangisi galebe ederse muamele ona göre olur.