Saad bin Ebi Vakkas hazretlerinden aktarılan bir hadise göre Peygamber ( sav) efendimiz, bugün İcabe Mescidi olarak bilinen yarda secdeye kapanmış ve uzun süre öylece kalmış.
Yorumlar10
Mütebessim11 yıl önceŞikayet Et
Paralel. Hocam, iyi niyetinize teşekkürler. Keşke, sözünü ettiğiniz cemaatler sindirilmiş gibi köşelerine çekilip sinema filmi izler gibi olup biteni izleyeceklerine ellerini taşın altına koysalar.. Merakımı mucib bir sual: kaç sene önce, muhtıra verildiğinde, kapatma davası açıldığında, vs paralel yapı yoktu da, yolsuzluk davaları sözkonusu olunca mı paralel yapı bir anda zuhur etti? Allah aşkına, bu size zerre kadar inandırıcı geliyor mu? Neyin ne olduğunu açık seçik görebiliyorum. Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.. Bu gidiş nereye? Allah bizi affetsin ve en kısa zamanda bir ferec ihsan eylesin. Amin.
BeğenCevaplaToplam 2 beğeni
Bir Allahın kulu işte11 yıl önceŞikayet Et
Bu nedenle ... hocamıza ağabeyimize bir kez daha değerli tecrübe ve paylaşımları için teşekkür ediyorum. Bence iyiki yayınlamış. Ayrıca dini açıdan örfi açıdan medeni açıdan arayıpta anlıyamadığı konuya gelince "asabiyet" olmasın hocam! Hani yazınızın sonunda verdiğiniz fetvayı uygulamadık ama nefislerimizi inim inim inletip ağlatmanıza bir kıssas olsun!..Tabi bu işin latife yanı.. Allah ebediyyen razı olsun .Bize, topluma ayna tutuyor ve nefsinizide kayırmıyorsunuz. Bize arasıra böyle şefkat tokatları gerek ki Allahın gazap tokadını yemeden kendimize gelelim. Hürmetlerimle...
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
Abdürrahim Çokgüngör11 yıl önceŞikayet Et
Hizmetkâra şefkat, asiye Adil ismi gereği ceza haktır. Sayin yazar itidal, şefkat ve adalet zaviyesinden yorumlarına devam ediyor. İçi yanıyor ama; fitne ateşi de yanıyor. Onun söndürmek ancak ve ancak haklı tarafın itidali ve kusurlunun tövbesiyle mümkündür. Acaba? Şüphesiz ahir zaman hizmeti ve icabatı bilinmekle beraber eşhas-ı müphemdir. Yani sırr-ı teklif gizliyor ki, Mehdi’nin aslanları ile süfyanın eşkıyası ve içimizdeki maşaları birbirine karışmasın. Risale-i Nur’un 4 temel esası acz, fakr, şefkat ve tefekkürdür. Bunların ilk ikisi ubudiyetin iki esası iken, şefkat ism-i Rahime, tefekkür ise ismi Hakim’e bakıyor. Bu 2 isim Risale-i Nur’da tecelli eden iki ism-i azamdır. Dolayısıyla Kur’an ve iman hakikatleri büyük önem kazanıyor. Eğer Risale-i Nur’un meyvelerine aşırıp suni ve uyduruk hizmet anlayışıyla bunlara aykırı davranırsanız (darbecilik ve hükümetçilik gibi) bu sefer Adil ism-i azamı devreye girer ve cezayı keser.
BeğenCevaplaToplam 3 beğeni
Abdürrahim Çokgüngör11 yıl önceŞikayet Et
İmanı kurtarma varken, hükümetçilik oynamak çocukça. Hoca tasavvuf ve felsefesin önem verip Risale-i Nur’un hakikat mesleğiyle telife çalışır.Tasavvufu muhafazadan yana. Ama Risale-i Nur’dan Mehdiyet, İseviyet, Mehdiyetin 3 faslı gibi kavramları aşırıp kendine ve cemaatine yakıştırmaktan zevk alır. Bediüzzaman 29. Mektup’ta tasavvufun vartalarını sayarken seyr-i enfüsiyi anlatır. Enaniyetin kırılmaması halinde şükür makamından fahir makamına oradan da gurura sukut tehlikesini belirtir. Bir teğmenin kumandanlık neşesiyle gururlanıp kendini müşir sanması örneğini verir Böyle olunca sadeleştirme yoluyla sahte paralel Risale-i Nur, paralel dış politika (neocon-siyonist ve küresel finans şebekelerle işbirliği), kamuda paralel örgütlenme ve hükümetçilik oynamak sökün ediyor. Sonuç Kur’an hizmeti muattal, ittihad-ı İslam iptal, hakim küresel güçlerle işbirliği. O zaman da adl-i ilahi beşer eliyle gelir: Zecri tokat. Afiyet olsun.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
suleyman d11 yıl önceŞikayet Et
DİNİ KONULARI GÜNDELİK SİYASETE EN OLMADIK ŞEKİLDE UYARLAYAN HOCAMIZ ; YAPAGELDİĞİ ŞEYİ BAŞKALARINDA GÖRÜNCE HAKLI OLARAK KORKMUŞ!. Hal bu ki; din'i neye alet edersen et büyük kötülüktür! İster ticaret,ister siyaset! Sıffındekilerin torunlarının Suriyede birbirini katlederken "Allahü ekber" nidalarıyla çığrışmasında TEKERRÜR EDEN BİR TARİH! Yazık!
BeğenCevapla
yabuz oglu11 yıl önceŞikayet Et
zamanın Ömer Bin Andülaziz'i. bence başbakanımızdır.tüm gücüyle milletine hizmet etti.cemaat farkı gözetmedi.malum camia onun zamanında kat kat büyüdü.
BeğenCevaplaToplam 9 beğeni
ednansenel11 yıl önceŞikayet Et
ölüm ü tadmak. merak ettiğim için soruyorum hz isa ölümü tadmış o sistem ve düzeni yaşamışsa nasıl geri dönüp gelecek Allah ın sistem ve düzeni asla değişmez ise bu değişiklik olabilirmi
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
abdullah ege11 yıl önceŞikayet Et
Hz.İsa (As) da olsa Hz.Mehdiye tabi olacak. Şahs-ı İsa Aleyhisselâm'ın kılıncı ile maktul olan şahs-ı Deccal'ın teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı manevîsini öldürecek ve inkâr-ı uluhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî ruhanîleridir ki; o ruhanîler, din-i İsevî'nin hakikatını hakikat-ı İslâmiye ile mezcederek o kuvvetle onu dağıtacak, manen öldürecek. Hattâ "Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelir. Hazret-i Mehdi'ye namazda iktida eder, tâbi' olur." diye rivayeti bu ittifaka ve hakikat-ı Kur'aniyenin metbuiyetine ve hâkimiyetine işaret eder.
Şualar ( 587 )
BeğenCevaplaToplam 2 beğeni
DursunA11 yıl önceŞikayet Et
Kamil bey -İsa (as) hakkında bu cümleyi hangi mana için naklettiniz?. Muhabbetin kusurları setrettiği aşikar. Hadiseler hakkında tarafgirliğe esas olacak, muhabbetin örttüğü kusurları görmeden ve muhabbet edilen şahıs/şahısları laYuhti kabul ederek hüküm vermek, kabil-i iltiyam olmayan yaraları toplum içinde açacaktır. "Mü'min, mü'min kardeşini sever ve sevmeli" hükmünce hatalarını aleni bir şekilde ifşa etmek değil, "lutufla ıslah" etme yollarını aramalıdır. Bu MAB hocamızın ifade ettiği gibi her iki tarafın da ifrat ve tefritten uzak durması ile olabileceği ortadadır. Ama ifade ettiğiniz alıntı ile hocamın beklediği "Ömer Bin Abdülaziz" in Hz. İsa(as) olabileceği görüşü ise Amenna. Ama Hz. İsa(as) zuhurunda çok yakınındakilerinin bile tanıyamayacağı hususu, bilinen kişilerin O(as) olamayacağı konusunu açık hale getiriyor. Allah' a emanet olun.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
kamil hisarlı11 yıl önceŞikayet Et
Risale-i Nur'dan. Bir vechi şudur ki: SİHİR VE MANYETİZMA VE İSPİRTİZMA GİBİ İSTİDRACI HARİKALARIYLA KENDİNİ MUHAFAZA EDEN VE HERKESİ TESHİR EDEN O DEHŞETLİ DECCAL'İ yok edebilecek mesleğini değiştirecek; ANCAK HARİKA VE MU'CİZATLI VE UMUMUN MAKBULÜ BİR ZAT OLABİLİR Kİ O ZAT en ziyade alakadar ve ekser insanların Peygamberi olan HAZRET-İ İSA ALEYHİSSELAM'DIR. (Şualar s. 493)
Yorumlar10