Üsame’ye: Kur’an’ın elmas kılıcı, iman hakikatleridir. Biz Kur’an’a, Hz. Peygambere (AS) tabiyiz. İslam sulh ve müsalemet olduğundan barışı esas alır. Kılıç harici düşmana karşıdır. Dahilde kılınca başvurulamaz. Şeriat izin vermiyor. Deccalizm ve süfyanizmin medeni çağdaki “keyfî, küfrî ve cebrî” yöntemi İslam’ın yöntemi olamaz. Dinsiz fen ve felsefenin yol açtığı yaralar cebirle tedavi edilemez. Medeni insana galebe ikna iledir. Manevi cihad Hz. Peygamberin ahirazaman alimlerine de tavsiyesidir. İlim ve fennin geliştiği, şiddetin ve savaşların kınandığı bir çağda, medeni ve bilgili insana Kur’an ve iman hakikatlerini ilimle anlatmak esastır. Aksi halde küfür münafık perdesine girer ve tahribatı daha şedid olur. Kur’an’ın manevi mucizesi Risale-i Nur, siyaset ve şiddet dışı Kur’an’ın elmas kılıncı olan iman hakikatlerini izahı esas alır. “Dinde zorlama yoktur” ayeti (2/256) buna işaret ediyor. Süfyanizmin şiddetle değil Nurla çöküyor.

Tarihimizi öğrenirken ve öğretirken.... Şan ve şerefle dolu bir sürü sayfa yanında 600 yıllık bir çınarı içten içe hangi kurtların yediğini,rüşveti,iltiması,liyakatsiz kişilerin yönetime geçmesini,halkın fakru zaruret içinde kalmasını da yazmalıyız.Yazmalıyız ki mübarek ceddimizin yaptığı bu hataları bir daha yapmayalım.Ama heyhat...Öyle bir zamandayız ki birçok yönünü desteklediğimiz ve sayesinde bu günleri de gördük çok şükür dediğimiz iktidara en küçük eleştiri bile başta şu site olmak üzere engellenip görüşler yayınlanmamaktadır.Hataları görmek ve düzeltmek elzem ve erdemdir.Görmemek ve burnunun dikine gitmek Allah c.c. muhafaza bizi çok sıkıntılara düçar edebilir...

sayın Abdurrahim bey,"Deccaliyet asrından tek çıkış yolu Manevi cihaddır".demişsin. Bak kardeşim,Türkiyede bazı ilahiyatçılar ve bazı hocalar şöyle diyor: Efendim bizim derhal peygamberimizi müdafa etmemiz lazım.çünkü kafirler biz müslümanlara diyorki sizin peygamberiniz elinden kılıcını ölünceye kadar hiç düşürmedi. onun için derhal bunu inkar etmemiz lazım.ve bundan sonra ne yapıp edib cihadı inkar etmemiz lazım.Abdurrahim bey şunu unutma münafık kafirden eşeddir.şu kafirler bizim şu münafıklardan doğrudurlar.en azından kafirler peygamberimizin (asm) elinden kılıç düşmediğini bunlardan daha doğru biliyor. Abdurrahim bey,Şeriatı ğarrada kılıç var. Fakat bu kılıç kafiri öldürmek için değil. Kafir bu dünyada insanların cennete girmesine ve Allahın vahdaniyetine sed çekiyor.İşte kafir bu engeli çıkarınca kılıç kafirlerin o engelini kaldırıyor.yoksa kafirleri öldürmekte bir lezzet yoktur.selamlar.

Bu kadar ilimden uzak olmayın?. Resmi olarak 624 yıl yaşamış devleti 614 yıl mükemmel olarak ayaktaymış da 10 yılda İttihad ve Terakki'nin yıkmış gibi düşünmek tarih bilmediğinizi gösterir.Sorarım size 1699 Karlofça Anlaşması'nı da mı İttihat ve Terakki imzaladı?..Zaten fiilen bitmiş olan bir devleti ayağa kaldırmak için mücadele etmiş ve nihayetinde Anadolu'yu kurtarmış bir hareketi bu kadar pervasızca ve acımasızca eleştirmek son derece yanlı ve yanlış...Ha yok biz İngiliz idaresinde pek güzeldik huzurumuzu bozdular diyorsanız, İngiltere ve birçok sömürgesi size o huzuru vermek için bekliyor, oralara gidebilirsiniz.

Siyaset talidir, esas olan manevi hizmettir. Osmanlı’nın yıkılış sebebi Bediüzzaman’ın Hutbe-i Şamiye’de saydığı 6 sosyal hastalıktı. Osmanlının siyasi reçetesi bu yüzden tutmadı. Ve yüzyıldır hazırlanan batılıların güdümündeki Selanik güclerince pişirilen Türkçülük ve batıcılık egemen oldu. İşin ilginci o tarihte hiçbir Türkçü, Türk değildi. Böyle olunca yıkım suikasti hedefine ulaştı. Sonra batıya mahkum bir cumhuriyet ve 1928 yılında İslam anayasadan çıkarıldı. O tarihte laikliğin devlet hayatında bir esas olacağı anlaşılınca Bediüzzaman “Dinde ikrah yoktur” ayetinin işaretiyle buna karşılık manevi bir cihad başlar lafzi tefsiri ve ebcedi ihbarını yaptı. Yeni hizmet tarzı olarak iman ve Kur’an hakikatlerinin ihyasına işaret etti. Ki bu da cemiyetin temelden başlayarak yeniden inşası demektir. Deccaliyet asrından tek çıkış yolu da budur. Manevi cihaddır. Siyaset ve diplomasi değildir. Ama hep siyaset faslı açılıyor.

Tam Demokrasi İstiyoruz. Hükümetin bu devletçi tutumları, yöneticilerin herhangi bir konuda hemen parlama ihtiyacını hissetmeleri ben de tam bir hayal kırıklığı hissi doğuruyor. İktidara gelmiş kişilerin bunu yapmaya hakları kesinlikle yok. Gelinen noktada Ak Partinin CHP'den bir farkı kalmıyor; sadece bizim kötümüz daha iyi diye onu tercih ediyoruz.

Doğrudur Hocam!. Siz; sabırsızlıkla ilminizin, tecrübelerinizin meyvelerini, görüşlerinizi bekleyenleri böyle bekletme hakkına sahip değilsiniz . Bu konuda anlayışlı olmak isterdik ama neyleyelimki ilmi konuda egoistlik çok lezzetli geliyor insana. Bu nedenle; günümüzün büyük ihtiyacı olan şu iktidar -cemaat meselesi hakkındaki tarafsız islami bir bakış açısına sahip görüşleriniz şahsen benim için çok önemli. Zira artık mide bulandırdı ve ağır bir vebal gibi büyük riskler taşıyor ve her iki tarafıda çok sevdiğimiz için kafa karışıklığımıza,saldırı bombardımanında arada kalmış ruhlarımıza , kardeşliğe olan inancımıza oluyor. Günümüzde Güven kaybı diye bir illetle boğuşurken artık kime güveneceğimizi şaşırdık. Bu nedenle tavsiyeleriniz bizim böyle manevi yaralarımıza derman hükmünde, yol gösterici hükmünde, birde gücümüzün yetmediklerine, bizim adımıza ilmi kariyerinizle, tarafsızlığınızla,iyi niyetinizle ikaz hükmünde. Düşüncelerinizi sabırsızlıkla bekliyoruz Hocam!Selam dua ve hürmetlerimle ...

Tebrikler ve Teşekkürler,,,. Güçlünün yanında olmak her zaman kolaydır ancak haksızlığa karşı durmak yürek ister...