Çokgüngör Bey,Risalelerle kafanızı öyle bulandırmışınız ki tenakuz ve hakaret dolu yazılarınızı yazabilmişsiniz.İftira nedir,münafıklık nedir,cehalet nedir,taasup nedir,okuduğunu anlayıp anlayamamak nedir lütfen Kuran'ın aslını okuyarak öğrenip amel edebilirseniz,imanın şartlarından(Zarûrât-ı Diniyye'den)olmayan bir meseleden dolayı mü'minleri ''münafıklıkla, cahillikle''suçlamamış olursunuz.Ahirette kul hakkından nasıl kurtulabileceksiniz? Yüzlerce yıldır yazılan tefsir kitapları tenkid ve kritik edilebiliyor da Risaleler edilemez mi? Said-i Nursi'nin hataları söylenemez mi? Yoksa O'nun İsmet sıfatı mı var(hâşâ)?

Komplo neden Halkbank üzerine kuruldu: 1. Hem İran hem Kürt petrol gelirinin bankaya kazandırdığı finans gücü, başka bankaları kıskandırdı.2.Gizlice ambargoyu delerek İran’a mal satan yabancı şirketlere ödemelerde Türkiye’nin getirdiği vergi yükümlülüğü kızrdırdı. 3. Ambargoya sebebiyle transfer edilmeyen paranın Türk ihracatçılara ödenmesi. 4.Zarrap gibi mutemtlerin İran hesabından çektiği parayı altın olarak elden transfere yol açması. 5.Ayrıca banka finans kurumları dışında, elden ödemelere aracı olması. Neticede bunların sütün bozuk paralelcilerin komplosuna malzeme oldu. İşte 4 bakanın yolsuzluk kurgusunun hikayesi budur.

4 bakanla ilgili dava kamuoyunca tam bilinmiyor. Aydınlatacak olanların da kafası basmıyor.Ama paralelci çete meseleyi kafa karışıklığına getirerek, hem kendilerini hem de küresel çeteleri umutlandıracak bir komploya yeltendi. Kavganın ana merkezi Halk Bankası. Olaydan 8 ay önce finans hareketleri üzerine istihbaratçıların (çoğu Yahudi) cirit attığı ABD Hazine Bakanlığı’nın öfkesini çekti ve Türkiye İran’a ambargoyu deliyor diye ABD Kongresi’ne baş vurdu. Aynı anda düğmesine basılan Pansilvanyalı 9 gazeteciyi huzura alarak aba altından hedefini gösterdi. 2 ay sonra gezi, 8 ay sonra da 17-25 algı yolsuzluk operasyonu sahneyle kondu.

Müslümanların "yolsuzluk varsa da bunlar müslüman" diğerlerinin “AKP böyle yaptı, AKP şöyle yaptı, zaten tüm Müslümanlar hırsızdır” lafına kapı aralar. Bir kişinin yanlış yapmasının diğerinin yanlışını mazur göstereceği hangi Risalede yazıyor hocam. Müslümanlar önce kendilerini düzeltmekle hükümlü, önce herkes kendisini sonra da kendi topluluğunu. Bu çerçevede ilk anında yanlış anladığım, yanıltıldığım Deniz Feneri meselesi benim içimde hala sızıdır. Müslümanlar olarak belki bu ilk ortaya çıkan hadisede sağlam durulsaydı, bugün yaşananlar olmayabileceği gibi pek çok kalbin de imanına vesile olunabilirdi.

Adamın hasısın hocam her söylediğine katılmasam bile cağilliğimden katılmıyorum seviyoruz seni...

Kafalar, bayağı karışık.Allah Teala bizden,emrettiği şekilde yaşamamızı istiyor.Herhangi bir dünyevi başarıya ulaşmamızı değil.Çünkü biliyoruz ki,"Gayret bizden,Başarı Allah'tandır.Dilerse verir.Biz bildiklerimizle amel etmekle sorumluyuz.Ancak bildiklerimizle amel edersek,bilmediklerimizi öğretir.

İki dehşetli harb-i umumînin neticesinde beşerde hasıl olan bir intibah-ı kavî ve beşerin tam uyanması cihetiyle kat'iyyen dinsiz bir millet yaşamaz. Rus da dinsiz kalamaz, geri dönüp Hristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikata dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna' eden Kur'an ile bir musalaha veya tâbi' olabilir. O vakit dörtyüz milyon ehl-i Kur'ana kılınç çekemez. Said Nursî Emirdağ Lahikası-2 ( 72 )

Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye'de yer almayan ''Mehdiyet,Deccalizm,İseviyet...'' gibi kavramlar hangi dinle ilgili kavramlar acaba? Ayrıca ''Bedîu'z-Zemân '' ancak ''Âlemlerin Rabbi'' olan Allahu Teâla'ya ait bir tamlamadır.Hiç bir mahlûka övme amacıyla lakap olarak verilemez.Lütfen Ehl-iSünnetİtikadı'nın sınırlarını aşmayalım.Yoksa Yevme'l-Hisâb'ta perişan oluruz.

Bütün güzel isimler Allah’ın olduğu gibi bazıları da beşer için de kullanılır. Mesela Cemil, Cemal, Metin, Celal gibi. Arapça ve mana zenginliğine vakıf olmadan, esme-i hüsna bilgisi olmadan Bediüzzaman hakkında atıp tutmak çok tehlikelidir. Bedi edebiyatta garip anlamındadır. Zamanın garibi anlamındadır. Sosyal medyada algı operasyonlarına kapılarak Bediüzzaman’a iftria mü’mine yakışmaz. Güç devşirmek için Risale-i Nur’u da istismar eden yerli ve yabancı şer odakların maşası paralel yapıyı bahane ederek yürütülen algı operasyonu çerçevesinde Bediüzzaman’a iftirada bulunmak ehl-i ifsadın hanesine kar olarak yazılır. Mü’min palavracı değil ehl-i tahkiktir.

Dinin temeli Kur’an ve sünnettir. Mü’min ve müslim, Allah ve Resulüne uyandır. Kur’an’ın ilk müfessiri Hz. Peygamberdir. O Mehdi ve Mesih için sarahaten hem de muhkem tarzda ihbarı vardır. Hicretin ilk yüzyılından beri Mehdi beklenmiştir. Kur’an Hz. İsa’nın (as) nüzulü için 4/159 ayeti ile işareti vardır. Ahir zamanın hükmü halifetullah olan Mehdi ile velayet-i kübra ile nüzulü edecek Hz. Mesih’e aittir. Mehdi hem son müceddittir hem de son velayet-i kübra temsilcisidir. Mehdi ve Mesih’i bilmek imanın şartlarından değil ama, manevi cihadın erbabı ile ehl-i ilim tarafından bilinen kimselerdir. Münafıklar ile cahil ve cühelanın konusu değildir.

Avrupa’da ırkçı saldırılar var’ MHP lideri Bahçeli, Meclis’teki makamında Türkiye’ye 2 günlük resmi ziyaret gerçekleştiren AB Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ı kabul etti. Bahçeli, IŞİD’in kilise ve camileri yerlebir ettiğini dile getirerek ne düşündüğünü soran AB Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’a, “Evet IŞİD cami yıkıyor ama Avrupa’da da cami yakılıyor. Irkçı saldırılar var. Avrupa Konseyi’nin ortak değerlere aykırı olan bu duruma karşı tavır geliştirmesi gerekiyor” dedi.