Gerçek başarı; teoriyle pratiği birleştirebilmekte. Baykar bunu başardı. Üniversitelerimiz de yayın yerine üretim ve çözüm odaklı bir yapıya geçerse benzer başarılar kaçınılmaz olur. İlham verici bir yazı, kaleminize sağlık!

Bence burada üzerinde durulması gereken konu Ulus devlet anlayışı ile yeni bir heyecan yaratılması gerekir, eğitim ile öğretim bir arada yürütülmeli özel sektörle mutlaka pratik işbirliği yapılmalı ve özellikle makine mühendisliği dalında diğer mühendislik dallarında var mı bilmiyorum makine mühendisliği dalında işletme mastırı seçeneği sunulmamalı ki makine mühendisleri de üretime katıl

Üniversitelerin ve hocaların bu hantal yapısı değişmelidir. Hem de acilen. Prof olmanın kriterleri değişmelidir.

Neden benzer başarıyı 200’den fazla üniversitemizde göremiyoruz? Devlet bu konuya acilen el atmalı, zorunluluklar getirmeli. Akademisyenlerin keyfine bırakılmamalı.

Bazı gerçekleri ıskalamamak lazım aksi halde doğru cevaba ulaşamazsınız.Türkiyenin önde gelen Teknik üniversiteleri boğazlarına kadar siyasete batmış durumdalar.İTÜ,ÖDTÜ,BOĞAZİÇİ bunun en bariz örnekleri...Bu siyasi yobazlık içinde debelenip duruyorlar.Bu ülke için şimdiye kadar ne yaptı,ne üretti ne icat ettiler.Buna bu üniversitelerin yönetim ve akademik kadroları dahil...

Aynen doğru diyorsununuz şuana kadar nasıl bir katmadeğerlwti var bu ülke için akademik kardoroların daha işlevsel bir pozisyon alması gerekiyor boş siyasi işler peşine düşmekten kendine vazife olmayan işlerle uğraşmaktan faydalı bir iş yapamıyorlar

Eger bahsettiginiz gibi bir problem odaklı ilerlerseniz 3 sene sonra sözleşme uzatma zamanı geldiğinde projenizin çıktısı, yayını olmadığı için işinizi kaybedersiniz.

Üniversitelerin durumu ne yazık ki içler acısı. Arge için yeterli ödenek sağlanmıyor ödenek sağlansa da başka amaçlarda kullanılıyor.

ALLAHIM yalnızca sana kulluk eder yalnızca senden yardım dileriz.Bizi doğru yola mutluluk verdiklerinin yoluna ilet.Bağışından ve bağışlaman dan uzak kalanların,AZIP SAPMIŞLARIN yoluna değil.Bizleri BABALARIMIZI,ANALARI MIZI,KARDEŞLERİMİZİ,AİLEMİZİ,MİLLETİMİZİ,DEVLETİMİZİ ve TÜM İNANANLARI rahmetinle KORU.Rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden,ülkemize DİRLİK VE DÜZENLİK VER

ALLAHIM yalnızca sana kulluk eder yalnızca senden yardım dileriz.Bizi doğru yola mutluluk verdiklerinin yoluna ilet.Bağışından ve bağışlaman dan uzak kalanların,AZIP SAPMIŞLARIN yoluna değil.Bizleri BABALARIMIZI,ANALARI MIZI,KARDEŞLERİMİZİ,AİLEMİZİ,MİLLETİMİZİ,DEVLETİMİZİ ve TÜM İNANANLARI rahmetinle KORU.Rahmetini yardımını esirgeme ülkemizden,ülkemize DİRLİK VE DÜZENLİK VER

Hocaların çoğu öğrencileri ideolojiye ve siyasete alet ettiyor

Çok güzel tespitler kaleminize sağlık.

Bir Üniversite mensubu olarak en az 30 yıldır üniversitelerin köklü bir reforma girmesi gerektiğini söylerim. bu konuda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan adım atacak, sert kararlara ihtiyaç var. Oy kaygısına düşülürse gidin yirmi yıl gibi daha çok yirmi yıllar daha gider.

Ülkemiz seytan taslamakla ugrasiyor bizdeki muhalefet düsman basina. güzel aydinlatici bir yazi

Üniversitelerde karı, koca hocalar, asistan evlatlar, gelin ve damatlar hepsi akademisyen olarak kalıyor. İlk 10 (on) sırada okulu kazananlardan hangisi asistan olarak kalabiliyor. Devlet bir araştırma yapsın. Kadrolaşmayı bitirsin .

Üniversite de çalışan olarak söylüyorum, Ünvrst ler de projeler sadece dr, dçnt, prf olmak için yapılıyor sonrası gelmiyor çöp oluyor. Devletin verdiği destekler heba oluyor. Üniversite ler de akademik kodrolar da kalmak için şartlar olmalı devlete millete faydası olmayan sadece kişiye yönelik projeler ile paralarımız ve zaman heba oluyor. Yaz okulları kaldırılmalı bir dönemde vermediği