Güzel bi yazı... Ne yalan söyleyim yazıya başlarken sıkıcı bi yazı bekliyodum.Bi kaç satır okuyup kapatırım diye düşündüm.İlk paragrafta "Bu da mı kendi hayatını anlatıyo ,yazacak başka şey mi yok" dedim.Ama devamını okuyunca haksızlık ettigimi anladım.Gerçekten güzel bi yazı olmuş.Hepimizin yaşadıgı sorunları dile getirmiş.Saolsun..

BİZ BAŞKASININ ŞEHİD OLMASINI İSTERİZ.. Şehidlik yüce makamdır. İyidir, hastır...ama yine de başkası şehid olsun biz de takdir edelim. Anlayışımız bu. Yüzde doksandokuza gelince, her birimizin inandığı Allah farklı. Öyle ki çoğumuzun inandığı Allah'ın her şeye gücü yetmiyor. Hatta bizim kadar bile aklı yok.(Haşa) Hepimiz Kur'an-ı Kerim'deki Allah'a inansak çok ama çok farklı olacağız.

hocam deştiniz yaramı.... sizi alnınızdan öperim. estağfirullah.siz doğrusunuz yapmışsınız.hak aramak kadar bize yakışan birşey var mı! maalesef toplumumuzda bu noktada marjinal davranabilmek daha doğrusu "orjinal" olabilmek tam bir savaşçılığı gerektiriyor.aklınla ve dilinle,zullüm karşısında tepkini koyup hakkını,doğruyu,güzeli talep etmek ve bunun için sağlığını tüketmek bence herşeyed eğer.namusumuz ve onurumuz herşeyden önce gelmeli.kaliteyi aramalıyız,çağırmalıyız,istemeliyiz ben tepkimi çoğud efa yazılı olarak dile getiriyrm

?????. Bana değmeyen yılan bin yaşasın sözünün geçerli olduğu toplumda, ancak herkes sana mı kalmış sülo der. Ama devam etmekte fayda var belki örnek alanlar çoğalır.

Senin yaptığın kerizlikleri yıllardır yaparım. Bu yüzden dostlar arasında adım bazen enyiye çıkmıştır örnek}yolda bulduğum paranın sahibini bulmak için iki gün işimden oldum nerdeyse hırsız damgası yiyordum,yolda dayak yiyen birini kurtarayım derken [abileriymiş]ben suçlu duruma düşüyordum.Cep tlf,umu taciz edeni savcılığa şikayet ettim bir yıldır dava sürüyor,gürültü edeni polise şikayet ettim,sokağı kirleteni,uyardım,bir sürü örnek iyiki yapmışım halada yaparım çünki ben örnek vatandaşım.

. "Her zerresine memur ruhu sinmiş Ankara" dan 2 günlük bir işin "Her zerresine üç kağıt sinmiş" İstanbul'a geldim geçenlerde. Harem'den Kuleli/Çengelköy'e taksiye bindim. Yukarıda plakası yazılı 'hırsız' taksiciye 45 YTL ödemek durumunda kaldım. "Bu kadar tutmaz" şeklindeki zayıf itirazıma taksimetreye zam geldiğini 2 ytl olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Yabancıydım, kestirememiştim o an. Ertesi gün başka taksiye aynı mesafeye 25 YTL ödeyince kazıklandığımdan emin oldum. Kime neyi anlatıyım ben şimdi???

***. Bugün bu yazının olduğu yerde başka bir yazının olması gerektiğini de bilmiyoruz sanma Yaşar Bey Abicim. Neden gözümüzden kaçmadı? Çünkü bekliyorduk.

***. 3 gündür cüzdanımda bir halk otobüsünün plakasını taşıyordum. Daha öncekiler gibi bir süre yapılacak işler arasında bekleyecek, sonra yapılmamış iş olarak çöpe gidecekti. Yazıyı okuyunca ne bekliyorsun dedim, iett sitesine girdim ve şikayetimi yazıp gönderdim. 3 gün önce, yarış ederken kaza yapan o halk otobüsünden sağ çıkabildiğim için kendimi şanslı görüyorum. Bir dahakine belki kurtulamaz ve şikayetimi yapamazdım.

bilinçli tüketici... bir dernek kuracağım. "bilinçli tüketici hareket derneği". Nerede kartellikten kaynaklanan, fırsatçılıktan yararlanmakla doğan bir haksızlık oluyorsa tüketiciler olarak o işletme, o şirket protesto edilecek. Bu gerekirse en büyük GSM abonesinden mahalle bakkalına kadar irili ufaklı olabilecek. Burada amaç birliktelik ve seferberlikle hareket edilmesi. Çünkü tek başına memleket kurtarılamıyor malesef..

işte bu. işte gerek türk ve gerekse islam aleminin asıl sorunu bu. nemelazımcılık ve dinimizi tanımamak. sadece namaz,hac ve oruç üçgeninde tutmak. ha birde kadınları kapatıp erkelerin kot pantolon ve kolsuz atletle gezmeleri var. yaşar abi ( yaşınız küçük de olsa ) ellerinizden öperim. bu yazı tüm okullarda ders olarak okutulmalıdır. ümidim siz ve sizin gibi yol göstericilerin hala var olmasıdır. allh kalemin doğruluktan ayırmasın.

herkes böyle olmalı. yazınız için tebrik ederim yaşar bey. aslında haksızlıkların hepsine hep beraber toplum olarak cevap vermeliyiz. insanlar dayak yemekten kendilerine söz gelmesinden korkuyor. haklıysan yediğin dayak bir armağandır. elbet her şeyin hesabının sorulacağı yerler vardır. bu zamanda insanlarda şu fikir oluşmuş . bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın. ne kadar kötü bir yaklaşım, nekadar alçakça bir görüş dimi. bugün ona yarın sana dokunacak bu yılan. teşekkürler. -myoturkiye-

tesekkurler... Yasar Bey, sizi tanimam etmem. Yukaridaki yazi da okudugum ilk yaziniz. Ancak bu tek yaziyla gonlumde mustesna bir yere oturdunuz. Meseleyi sehadetin normalde hic de hatira getirmedigimiz bu farkli yonune baglamaniz ise tek kelimeyle harikulade! Ben sizin yerinizde olsaydim ayni seyi yapabilir miydim? Sanmiyorum. Ancak bunu yapabilen birilerinin olmasi benim de cesaretimi kiskirtiyor; bunu yapan insanlarin var oldugunu bilmek bile insanlik adina umidimi tazeliyor. Varolunuz..

Çok takdir ettim.... Helal olsun size ve yazınıza....

Tuhafız. Normalde ne kadar riyakar,korkak,pısırık bazen de ne kadar gözü kara bir millet olduğumuzu anlatmış.Ben böyle anladım,yazının sahibinin neyi anlatmak istediğine karışmam:) Riyakar ve palavracı olmasak üç kişinin koca otobüsü yakması karşısında tepki gösteririz..Bir maç uğruna birbirimizi satırla,bıçakla doğramayı,öldürmeyi,polisle çatışmayı,arabaları ters çevirmeyi biliyoruz.Dünyanın en tuhaf milleti biziz.

ŞEHİD ve ŞAHİD. Şehid, imanını yaşadığı hayata şahid kılandır. Aslında bir yaşam biçimidir şehidlik. "Allah için" kaydıyla yaptığı her mücâdele bir şehâdet eylemidir.