Hiç olmayanın hiçliğine acır mıydınız?
Hiç olmayanın hiçliğine acır mıydınız?
Bilmiyorum, bugünlerde Ünal Bey de benim hissettiğimi mi hissediyor? Elimdeki her fotoğrafın zamanını ikiye ayırırım:

Yorumlar8

  • Adem Basharman 13 yıl önce Şikayet Et
    Ondan geldik Ona döneceğiz. İşin ilginci direksiyonu hala kıramadığımız anlarımız oluyor. sevdiğini kaybetmiş birinin pişmanlığını, güzel anlatmışsınız. Hepimiz "Bir"e dönecek olmamızda teselli buluyoruz. Kaybettiğimiz sevdiklerimizi "Bir"in merhametine teslim ediyoruz. Yakınlarda bu tür tecrübeleri yaşayan belki orta yaş ve biraz üstü insanın bu yazıyı biraz boğazı düğümlenerek okuduğuna eminim. Allah sizlerin de bizlerin de vefat etmiş yakınlarına rahmet eylesin. Teşekkürler
    Cevapla
  • ALEV YALMAN 13 yıl önce Şikayet Et
    size acıyorum. bi şeye değil.ahir ömrünüzde boş,bomboş,hedefsiz,ilkesiz ve çalakalem yazılar yazmanıza üzülüyorum..ne yazdınız.kime imal göndermelr.sevdiğiniz birine imalı gönderme yapacaksanız sms ile yapın.bu sitenin ekrarını kullanarak değil.boş.allah doldursun
    Cevapla
  • Melih 13 yıl önce Şikayet Et
    Yüreğinize sağlık hocam. çok güzel bir yazı dizisi okurken inanılmaz duygulandım ve inanılmaz zevk aldım yüreğinize sağlık.
    Cevapla
  • Resul AYDIN 13 yıl önce Şikayet Et
    BENCE SORUN RAHMANI TANIMAK VE İNANMAK. Ölümden ve ölmekten korkmayan çok az insan vardır. Öyle sanıyorum ki Milyarlar içinde belki de 100 insanı geçmez. Peki Muhterem Hocam Senai Beyin belirttiği şekilde bu kadar merhametli ve şefkatli olan Rabbimize gitmekten niye korkuyoruz. Bizi yaratan, şekil veren, şeklimizi güzel yapan, yediren, içiren ve nimetlerini sayamıyacağımız kadar nimet verene niye gitmemek için var gücümüzle direniyoruz. Bir insan bize bir ikramda bulunsa başka bir şeye vermese birşey demeyiz bunca nimeti verene nankörüz.
    Cevapla
  • hacı mustafa ersözlü 13 yıl önce Şikayet Et
    Rahim Allah. Bizleri var etmeseydi Rahim ismi nasıl tecelli edecekti. Varlığımızı yokluğumuza tercih edip bizi cennetine davet eden rabbimize hamd ediyoruz. Her ne kadar yaptığımız hamdler yeterli olmasa da, Ona layık hamdlere gücümüz yetmese de Onun bize öğrettiği gibi hamd etmeye devam edelim.
    Cevapla
  • zeynel abidin 13 yıl önce Şikayet Et
    Anın mutluluğu. Aslında baktığımızda bize verlen şey "şu an". Biz şu anı iyi kullanabilmek için, doğru değerlendirebilmek için sağlam bir altyapıya sahipmiyiz. Asıl üzülmemiz gereken sanırım, altyapısızlığımız, aksi takdirde niye pişman olalım. Değişmeyen tek şey ölüm ise, buna kendimizi zamanında hazır tutmamız gerekirken, neden hep boş yakalanıyoruz. Altyapı eğitimi ailede başlıyor. Anın mutluluğu ve doğru değerlendirilmesi , sanırım ilk öğrenmemiz gereken şey.
    Cevapla
  • zeynel abidin 13 yıl önce Şikayet Et
    Pişmanlık. Hiç pişman olmadım diyen kimse varmıdır? geçmişi düşünüpte şöyle yapsaydım dememek mümkün mü? Pişmanlıkta , birbiri ile ilintili diğer yaşam parametrelerinden biri. Pişman olupta, benzer şeylerden tekrar pişman olmak daha da acı. Ders alabiliyormuyuz? Hayat bize neyi öğretiyor? Ne öğrenmeliyiz? Öğrendiklerimiz bizimle sınırların dışına çıkmıyorsa, sınırların dışına götürebileceğimiz şeylere etkisini iyi düşünüp, kendimizi hazırlamak için pişmanlığıda güzel değerlenirmemiz gerek.
    Cevapla
  • zeynel abidin 13 yıl önce Şikayet Et
    Sınır. İnsan olarak sınırlandırılmışız. Sınırlı sevgi, sınırlı his, sınrlı düş sınırlı acı sınırlı yapabileceklerimiz. Biz ancak sınırımız çerçevesinde mesulüz. Bir kısır döngü içinde sınırlara çarpa çarpa , dönüp duruyoruz. Bazen seviniyor bazen üzülüyor bazen fakir bazen zengin bazen mutlu bazen ümitli , ama hep sınırlar içerisinde. Yaşamın sınırlarından içeri doğum ile giriyor, ölüm ile çıkıyoruz. Sınırlarından kurtulanlarımıza, bizi bıraktıkları için üzülüyoruz.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat