SAYIN Y. İLİKSİZ, GEREKSİZSİZLİK KARDEŞLİĞİN YIKIMIDIR. Gereksiz yaklaşımlar, gereksiz söylemler, gereksiz çatışmalar sadece birliği, düzeni, kardeşliği bozar. Gereksiz iddialaşmalar, gereksiz gerginlikler insanın psikolojisini bozar ve yazılarına, hayatına da yansır. Bir insan inançlıysa inançlı kesimle dalaşmaktan çok inançlı kesime alenen cephe alanlara karşı olmalıdır. Bir insan mutlaka safını belli etmeli, fikren zahirinde kendisine uzak veya yakın da olsa kendi safındakilerle çatışmaya girmemelidir. Bunu yapanlar barona destek olmuş olurlar..

sefer kelimesi. sefer-yolculuk,savaş yolculuğu,defa,kere,kez olarak türkçemize girmiş,burada ilginç olan savaş yolculuğu nasıl olmuşta sefer yerine kullanılmış bir araştırın şaşıracaksınız,hep yazarlar bize soracak değil ya bazende biz onlara soralım,yine konumuzla ilgisi yok ama aynı mevzu (nafile) kelimesinde de görülüyor

kırıntıları koklatmak zekatsa. biz buna kısaca -başkasına verir talkımı kendi yutar salkımı-diyoruz,yani vermek değilde vermemek üzerine tonlarla hadis getirip sonrada zekattan bahsetmek salkım yemekten de beter,kısaca kimse elindekini vermiyor ve bunun içinde bir yol buluyor

Ne kadar samimi bir yazı tartışılır!!!. Zekat konusunda Allahın hükmü var ayette "ihtiyaçtan arta kalan" diyor. Bugün İslamı, bazı müslümanlar kendilerine dokunmadan yaşamak istiyorlar. Yaşamakta değil, belki sıra kendilerine gelince anlatmak desek daha uygun olur. Yaşar İliksizde benim anladığım bu tarz bir yaşlaşımla yazısını yakmış..

Bu Arada Cihanda Serserilik Cihana Sadece Yıkım Getirir!. Cihanda düzgünlük, doğruluk, dürüstlük, Allahın kadrini bilmek, kıymet bilmek, hayatın değerini bilip, zamanın altın değerini bilmek önemlidir. Serserilerden oluşan bir dünya yok oluşa bir gidiş, zalimlerin eline koz vermek, ekmeklerine yağ sürmektir.

Peki Ya Elinde Onbinlere Ulaşma İmkanı Olup da Bunu Kullanamayalanlar?. Sayın Yaşar İliksiz, acaba siz bu köşenin, bu sitenin ne kadar hakkını veriyorsunuz? Bahsettiğiniz malı ele geçirip avuçlarını kapatanlar kesiminden kendinizi nasıl soyutuluyorsunuz? Zavallı kadınlar, eziyet gören yaşlılar, savaş mağduru çocuklar için insanları nasıl doğruya sürüklüyorsunuz? Biz de bunu size soruyoruz Sayın İliksiz, siz neler yapıyorsunuz? Ne yapmanız lazımken neler yaptınız? Elinizde imkan varken ne derece kullandınız? İğneyi kendinize batırmadan mı bu yazılar?!

dört güç paylaşılmaz..guguku katan yok zaten... Birincisi devlet gücüdür.Siyasi iradeyi temsil eder..İkincisi Askeri güçtür.siyasi iradenin elindeki sopayı temsil eder..üçüncüsü sermayedir.parayı temsil eder..dördüncüsü halk gücüdür.genelde koyunları temsil eder..şimdi bu dört güç birbirinin egemenlik alanına tecavüz edebilirmi..yani sermaye deseki ben devleti ele geçireceğim.geçiremez.çünkü ordusu yok.silahlı unsurlara sahip değil..devlet ona derki seni istersem askerimle hizaya getirebilirim..hadi yerinde uslu uslu otur ve para oyuncağınla oyna

kim bilir bu yazıyı. kimlere ithaf ettiniz.

çok güzel... kaleminize , yüreğinize sağlık. çok güzel gerçekten. çok istifade ettik teşekkürler

Ders aldım!. Güzel bir yazı ve analiz. Kendi payıma güzel dersler çıkardım. Bu yazı hiç eskimez. Kalıcı yazmak budur işte. 1000 yıl önce yazılmış olup okunsa da 1000 yıl sonra okunsa da yine canlılığını ve hükmünü korur. Çünkü "güç peşinde koşmak" insan var oldukça var olacak bir eylemdir. Adaletle beslenmeyen güç, kalıcı güç değildir, eninde sonunda adaletin olduğu yere göçer ve orada ikamet eder.