Evliliklerde fikir çatışmalarını engellemenin yolu
Evliliklerde fikir çatışmalarını engellemenin yolu
Öncelikle evlilik kavramını yeterince tanımıyoruz. Çünkü tanımından yola çıkacak olursak evlilik; farklı olanla birlikte yaşama ilişkisidir. Doğası gereği iki insana, bu iki insanın, insani ve kültürel farklılıklarına, birbirlerini sevmelerine ihtiyacı olan bir süreçtir.

Yorumlar11

  • Melek 14 yıl önce Şikayet Et
    Çok güzel.... Çok güzel bir yazı.Teşekkür ederiz Mehtap abla..
    Cevapla
  • nisa atakul 14 yıl önce Şikayet Et
    nolur. ister psikolog olun ister dünyanın en bilirkişisi ama önceakıl vermek için evli olun evli.nolur
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • interdert 14 yıl önce Şikayet Et
    Nûr Sûresindeki o ayetler. İftira atanlar hakkındadır amma kimin kime layık olduğunu da belirtmektedir. İnanan erkek ve inanan kadın evlendiğinde baştan istikametleri aynı olan bir yol üzerinde birleşmiş olurlar ve ihtilaflarında da hakemleri Allah ın ayetleri yani Kuran olacaktır. Maalesef inananlar inkarcılarla evlendiklerinde veya evlendirildiklerinde hayatın sıkıntılarıyla boğuşmaktan çok birbirleriyle mücadele etmektedirler ve birçoğunda da bu, aile yuvasını yıkmama adına ömür boyu sürüp gitmektedir.
    Cevapla
  • interdert 14 yıl önce Şikayet Et
    Evliliklerde fikir çatışmalarını engellemenin yolu. Nûr Sûresi nin 26 . ayetinden de geçer : Kötü kadınlar, kötü erkeklere kötü erkekler de kötü kadınlara temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktır. O temiz olanlar iftiracıların söyledikleri şeylerden uzaktırlar. Onlar için bir bağışlanma ve bolca verilmiş iyi bir rızık vardır.
    Cevapla
  • faran 14 yıl önce Şikayet Et
    talebeliğimiz iftiharlığımızdır....!. insan gibi toplumlar -medeniyetler-kültürler vb. de doğar yaşar ve ölürler..mesele yenisini kimin inşa edeceğidir!! malesef müslüman sosyolog psikolog ve psikiyatrlar bu inşa sürecinde bilgi ve kavramlarını vahiyden hareketle belirlemiyorlar.çözümlemelerinde bize ait bişey yok.kuran daki kıssaları iyi ve kötü kişilik örneklerini en mühimi esma ül hüsna dan hareketle insan ruhuna ilişkin esasları belirlemeye kalkmazlar..sonrasında üstün dökmen,doğan cüceloğlu gibi hayatı Allahsız inşa edenlere sarılırlar.
    Cevapla
  • Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet Et
    Üstat Faran..bunları Sezarın yakınındaki... brütüsler için konuşuyoruz canım.Yani bunlar ne ilkdir ve nede sondur.tarihi versiyonu muhakkak bir yerde tekrarlanmıştır.aynı olaylar şimdi bile sıklıkla tekrarlanıyor..Psikologlar tek tek vukua gelen olaylardan yola çıkarak genellemeye gider..ve umumi bir kanunu insanlık adına keşfeder.Burası insanın en güçlü olduğu yerlerdir.Burasıda en zayıf taraflarıdır derler.birde kendimize ait olmayan şeylerdeki kolaycılık zihniyeti insanların tercih ettiği şeylerin başında gelir.az önce benim yaptığım gibi mesela!
    Cevapla
  • faran 14 yıl önce Şikayet Et
    bilmek mi anlamak mı?. hz ebubekir in kabilesi güçlü bir kabile değildir.üstelik onu sevenlere tayfa demek de neyin nesi?hz Ali nin ebu bekr çevresiyle başı belaya ne zaman girmiştir?fırkai naciye sözü yahudilerin süreçleri değerlendirilirken söylenmiştir..onlar 72 ye ayrıldı.benim ümmetim 73 e ayrılacak denerek gruplaşmalara değil fikri sapmalara parmak basmıştır.nihayetinde bu da insanlığın bir sünneti,sosyoılojik bir tekrardır..Söz bağlamından koparılarak iş Hz Ali ye ahlak dersi vermeye getirildi.enteresan!!
    Cevapla
  • faran 14 yıl önce Şikayet Et
    lafı kulağından çekiştirmeden.... ifk olayından sonra hz peygamber 2 ay hz aişe ile görüşmez.netameli bir dönemdir ve hz peygamber çok üzgündür.hz Ali elbette hz aişe yi incitmek ve indirgemek amacıyla söylememiştir o sözü.münafıkların hareketlendiği bir dönemde tedbir amaçlı söylenmiştir ve fakat nihayetinde yanlış bir söz olmuştur.hz aişe çok incinmiş ki bu olay cemel hatta sıffin olayındaki saflaşmalara sebep olmuştur...ama mesele bu değilki..konu evlilikte proplem çözme ahlakı.kapsam da kişiler değil tavırlar!!
    Cevapla
  • Hasan Seyre 14 yıl önce Şikayet Et
    dışarda ayşe çook.... Alinin başına gelmeyince.el elin kaybolan malını.ıslıkla arar derlerya.Hz Alininkide o hesaba giriyor.ya kendi başına gelseydi noolcaktı.bekara karı boşamak kolayınamı kaçacaktı.!!!!..Hz Muhammed tercihini o yönde kullandı.Ayşenin babası Hz ebubekirle karşı karşıya gelme riskinden kaçındı.ama olan ağzını tutamayan hz Aliye oldu ve Ebu Bekir tayfasıyla başı belaya girdi ve ezeli düşmanlıklar ve fırkai naciyeler.bölünme hep o sözle ateşlendi.demek efendim herkes kendi namusundan sorumludur.kimseyi ırgalamaz
    Cevapla
  • faran 14 yıl önce Şikayet Et
    kadın ve erkeğe konan sınır?. kadın ve aileden sorumlu bakanlık geleneğin ve dinsel algının en hakim olduğu bölge olması hasebiyle doğu ve güneydoğuda bir çalışma yaptı..konu bu bölgedeki en yaygın 100 hurafe...bir numarada çıkan hurafe şu. koca izin vermediği sürece karısı cennete kesinlikle giremez.işin vahameti bu yargının kadınlar tarafından da içselleştirilmesi.!! ne kadın ne erkek Allah ın kendi cinslerine koyduğu hareket alanına tav değil.!bir güç yarışıdır gidiyor.özellikle çalışan hanımların evlilikleri sıkıntılı!!!
    Cevapla
  • faran 14 yıl önce Şikayet Et
    tastamam bir uyumdan söz edilebilir mi?. hz nuh un ve hz lut un hanımlarını boşadığına dair bir verimiz yok!! hz muhammed a.s ın hanımlarını karşısına alıp hepinizi boşarım restini de biliyoruz!! ayette geçen Allah sizin yerinize sizden çook daha iyilerini verir ihtarını da hatırlıyoruz..iftira hadisesinden sonra hz Ali nin hz Peygambere ya rasulallah neden kendini heder ediyorsun dışarda aişe çok sözünü de biliyoruz....sahih bilgi üzerinden yeni bir inşa gerekmiyor mu?
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat