Toplum sorunlarını inceleyen bir yazarın gerçekliği dikkate almadan çözüm önerisi getirmesi ne kadar doğrudur? Yazar ne yazmalı, okur ne istemeli, ne yapmalı?
Yorumlar10
İsmetlim14 yıl önceŞikayet Et
herkesin herkese tahammülü.. "Ben ne yazdım,sen ne fehm eyledin,garib efsanedir."(Muallim Naci)
"Tekrârlarla şüpheleri dâniş anlama
Gel ârif ol ki ma'rifet olsun tecâhülün" Şeyh Galib
Tekrar yaparak bilmediğini bilinir hale getiririm sanma;gel,gerçekten bilme yolunu seç ki,bilmezlikten gelmen bir işe yarasın.Evet bu da şairin dilinden bir yorum.Ben de katılıyorum yazar,okuyucusuna faydalı oluyor ama, onu eğitmek gibi bir çabasının da olmadığı açık.Doğrudur,aslolan farklılıkların bir arada buluşabilmesidir.Tahammül gösterilmesidir.Ama herkesin herkese.
BeğenCevapla
kenan elli14 yıl önceŞikayet Et
özgün ve özgür yazar'a özgür okuyucu.. yazarı, okuyucusu, yorumcusu ile tüm taraflar için, önyargıdan uzak ve birbirini (hazmederek) taşıyabilen bir anlayış aslolan.. farklı görüş ve değerlendirmelere de açık bir yaklaşım yazara da, okuyucuya da yorumcuya da güç verir.. dedik ya internet makaleleri açık alan. özgün ve özgür olmak burada sadece taraflardan birine ait değil. evet özgün ve özgür olmayan yazardan kimseye fayda gelmez, bununla birlikte özgür olan bir yorum yazara da fayda sağlar. yazar farklı zeminlerde ve çok yerinde olarak "vekaleten düşünme" yi reddeden anlayışı okuyucusuna empoze etmekte zaten. anlaşılıyor ki, yazar okuyucunu eğitmekte.. ne mutlu böylesi yazarı takibedene.
BeğenCevapla
İsmetlim14 yıl önceŞikayet Et
burada dur... Yazar-okur ilişkisinin, iki dost arasında yapılan bir sohbetin örnek verilerek bilimsel yaklaşımlarla açıklanmasını,yazarın sanki yapılan yorumlara kapalı,tahammülsüz gibi gösterilmesi ona büyük bir haksızlık olur."Özgün ve özgür olmayan yazardan kimseye fayda gelmez." diyor yazar.İşte bu tip yazarlar her kesimden okuyucuya hitap ederler.Belli bir beklentiye girenlere değil. "Deruni dinginlik hali" ifadesini -mistik- manada anlayıp yazarı hep o kesime hitap ediyor anlamını yükleyecek yorumlarla değerlendirmek de yazara yapılmış büyük bir haksızlıktır.Kısaca bazı okuyucular hipertansiyon hastası ama farkında veya farkında değil,yemeğin daha tadına bakmadan tuz atıyor.İşte yazar burada "DUR" diyor.
BeğenCevapla
İsmetlim14 yıl önceŞikayet Et
burada dur... Yazar-okur ilişkisinin, iki dost arasında yapılan bir sohbetin örnek verilerek bilimsel yaklaşımlarla açıklanmasını,yazarın sanki yapılan yorumlara kapalı,tahammülsüz gibi gösterilmesi ona büyük bir haksızlık olur."Özgün ve özgür olmayan yazardan kimseye fayda gelmez." diyor yazar.İşte bu tip yazarlar her kesimden okuyucuya hitap ederler.Belli bir beklentiye girenlere değil. "Deruni dinginlik hali" ifadesini <mistik> manada anlayıp yazarı hep o kesime hitap ediyor anlamını yükleyecek yorumlarla değerlendirmek de yazara yapılmış büyük bir haksızlıktır.Kısaca bazı okuyucular hipertansiyon hastası ama farkında veya farkında değil,yemeğin daha tadına bakmadan tuz atıyor.İşte yazar burada "DUR" diyor.
BeğenCevapla
kenan elli14 yıl önceŞikayet Et
. "etkin fayda" evet yazar ve okuyucu ile birlikte sağlanır ve sağlanmalıdır. Bunun sağlanması için, okuyucunun, yazının vurgusunu yakalama yaklaşımı ile yazıyı okuması, yazarın da toplumun her kesimi ve farklı yorum ve değerlendirmelere açık duruşu önem arzetmektedir. Amaç yazar ile okuyucunun birbirinden kopmamasıdır.
Okuyucu, yazarın görüşlerini içeren yazıları, yazar da farklı yorum ve değerlendirmeleri hazmettiği ölçüde etkin fayda elde etmek daha GÜZEL OLUR..
yazarın "özgün ve özgürlüğünü" yitirmesine gerek kalmadan, ve HER okuyucudan da "derunî dinginlik hâli" beklentisi içinde olmadan hem de..
BeğenCevapla
kenan elli14 yıl önceŞikayet Et
. Evet hayatın kendisi hiç kolay değil. Zorlukları; düşünerek, eylemde bulunarak ve sabırla aşmak belki daha derinlikli bir yol ve yöntem.. Bununla birlikte "zorlaştırmayınız, kolaylaştırınız" anlayışı da bizler için öncelikli bir referans olarak önümüzde durmaktadır. Haftada bir yazan akademik bir yazarın yazısında, yazarın akademik duruş ve anlayışı ile, (hele de) internet ortamında genele hitabetmenin zorluğu elbette olacaktır.
İnternet makaleleri özü itibari açık bir alan. İnternet ortamı, yazar ile farklı görüş ve farklı beklenti içerikli okurların buluştuğu bir alan.. Yazarın makaleye konu vaka üzerinde, bir "serjenişi" olarak okuyucuyunun bir kısmını yapılan yorum ve değerlendirmeler üzerinden, "analitik derinlik ve ufuk yoksunu.." ve .."kolaya kaçmak" olarak tanımlaması, internet üzerinden makale ve okuyucu realitesi ile çok örtüşmeyebilir.
Haksızlıkta yapılmış olabilir.
BeğenCevapla
Serdar Hasan14 yıl önceŞikayet Et
Kişisel Tercihler. Aslında yazar başta belirtmiş genel okuyucu eğilimini, uzun akademik yazıları takip edenler ilgi duyanlar olduğu gibi, farklı düşünenler de olur. Ne mutlu ki tüm çeşitliliklere cevap verilebildiği, kişilerin istediklerini tercih edebilecek kadar geniş olanaklar bulabildiği bir ortam içindeyiz. Bu anlamda farklılarda fayda olduğunu düşünüyorum.
BeğenCevapla
İsmetlim14 yıl önceŞikayet Et
Sağlanılan fayda. Ben yazıdaki yazar-okuyucu ilişkisindeki açıklamalara, tespitlere ve yazarın düşüncesine katılıyorum.Bu da teslimiyetçilik değildir.Hakkın teslimi noktasında söylenmiş bir ifadedir.Hep şahit oluyoruz ,"çok akademik olmuş,uzun olmuş,anlaşılması zor" gibi yapılan yorumlara.Ama öyle bir okuyucu kitlesi daha var ki,onlar da yazarın "sabır" olarak tarif ettiği 'deruni dinginlik halini' yaşamak istiyorlar okudukları yazıda.Bir yazı; okuyucunun düşüncesinde bir farklılık ve etki bırakabiliyorsa,ona meseleye değişik açılardan bakabilmeyi sağlıyorsa "her halükarda" okunmaya değerdir.Çünkü burada �sağlanılan fayda� önemlidir. Yeter ki yazarın ve okuyucunun samimiyeti yazı üzerinde birleşsin.
BeğenCevapla
çubuktan14 yıl önceŞikayet Et
Kısa yazıyı çok sever olduk. Uzun yazıları okumak hep zor olmaya başladı. Çünkü kolaycı olduk. Özet beklemeye başladık. Görsellik ön planda, yorulmadan anlayalım. Hatta anlamadan yorumluyalım. Hatta okumaya ne gerek var. Okuyan birisi bize anlatsın.
BeğenCevapla
çubuktan14 yıl önceŞikayet Et
Hipertansiyonlular da tuzu sevebilir. Tuz onların da hakkı. Toplum artık kendilerine dikte edilmeye çalışılanın peşine düşmekten vaz geçti demek ki. Kendi kararını kendisi verebiliyor. Tercihini yapabiliyor. Kimse kendini çoban halkı koyun yerine koyma hakkına sahip değildir. Bilinçli bir toplum olma yolunda yolumuz açık olsun.
Yorumlar10