Böylece dinazorlarin Dünya'ya zarar verdiginide ögrenmis olduk :(. Bütün bu yazidanmi, yoksa hayatindan cikardigi özetmidir, bir yorumcuyu bu fikri mütalaya iten? Neyse, benimse edindigim mütala su: Sehirlerimiz, mahallelerimiz, sokaklarimiz bir an önce örgütlenmeli ve afetlere karsi ön hazirliklara, psikolojik egitime, "KOmsunun Komsuyu KOrumasi=KoKoKO Pro-gramlari"ni uygulamasi zamani artik. Hem milleti tv önlerinden kurtaracak, hem komsularla tanismaya ve dayanismayi saglayacak hemde artik yavas yavas Sivil bir topluma dönüsmemizi baslatacak atilimlari, bu yazinin gölgesinde yürütebiliriz. Bu dayanisma, sivil-demokratik toplum olabilmenin ön sarti, siviller arasindaki kavgayi ve politikacilara, askerlere, borsaya teslimi engelleyecek ilk suurlu toplum olmanin yolunu acacaktir. Her üc kisinin birbirinden sorumlu olmasi, felaket gelmeden, tatbikatinin yapilmasi, toplumu diger konulardada bilinclendirebilecegi gibi, gelecek nesilinde böyle fikirlere biyik altindan gülmesini engeller, afet yaratmak icin degil, afete karsi örgütlenmeyi saglar.

depreme dayanıklı olmayan binalar. yani eski yapılar devlet zoruyla yenilenmeli bunu kolaylaştırıcı yasa uygulamaları derhal devreye girmeli.fobilerime rağmen depremden pek korkmam. dedemin kagir bir evi vardı kamyon geçse sallanırdık. ev beşik gibiydi nasılsa depremlere dayanıklıydı. 10.kattayım kucağımda çocuğum ağır hasta istifra ediyor hafiften kendinden geçiyor bağırsak düğümlenmesi mi geçiriyor endişesindeyim ve deprem oluyor yüksekte sallanmak sanki daha korkunç ama o an hiç umurumda değil çocuk elimden gidiyor mu acaba bilemiyorum sallamaktan kollarım 1 ton yükten kopacak neredeyse sallanmayı hiç ama hiç önemsemiyor insan o an.

Deprem geçirmeyen depremi anlatamaz..?. 7.4 richter şiddetindeki depremi gözleriyle görmek nasıl bir duygudur dersiniz. Şiddetli sarsıntı ile uyanıyorsunuz.Trafolar attığı için tüm Marmara elektriksiz ama site jeneratörü otomatik devreye girdiğinden koskoca marmarada bir kaç yerleşim biriminde elektrik yanıyor. Gece saatin 03.14 ve karanlıkta ışığı yakmaya çalışırken yere düşüyorsunuz. son anda düğmeye dokunuyorsunuz. O da ne Allahım yeryüzü tirim titriyor. Duvarlar üzerinize gidip gelirken tuhaf gıcırtılarla çığlık atıyor. Kıyamet koptuğunu ve Dünyanın sonu geldiğini düşünüyorsunuz..ama 30 saniye sonra sarsıntı bittiğinde kendinize geliyorsunuz ve kendinizi dışarı atıyorsunuz. Ondan sonra deprem olduğunu anlıyorsunuz. Elektrikler kesildiği için gökyüzünde Samanyolu ışıl ışıl yanıyor..Yıldızlar öyle parlakki.???

Ölümlerin bir çoğu, kalp krizinden dolayı olur. depremler sonucu ölen kişilerin sayısı kalp krizinden dolayı ölenlerin sayısından fazla değildir. Peki bir kişi kalp krizi geçirdiği anda, o kişiye çevresindeki insanlar nasıl yardımcı olabilirler? Bu soruyu herkez kendine sorduğunda hemen akıllarına acil yadıma telefon etmek, Filimlerde gördükleri veya da atalarının anlattığı gibi kalbe masaj yapmak, ağızdan ağıza hava vermek v.b. çözümler gelecektir ama bu yardımı profesyonel yapacak kişiler pek azdır. Almanya daki kamu dairelerinde bu gibi durumda yardım yapacak gönüllü kişiler çalışanlar arasından seçilir ve özel kurslara tabi tutulurlar, bu kişilerin isimleri her katta asılıdır ve ayrıca duvarlarda yangın söndürme tüplerinin yanında birde hastahanelerde kullanılan şok aleti (kalp için) asılıdır.

???. Dünya canlı bir organizmadır...Kendine zarar veren türleri yok edecektir...Tıpkı dinazorların tarihten silinmesi gibi......

TÜRK e bişey olmaz. eger olursada ölüm ALLAH ın emridir bu kadar basit :ddd

Cemal Demir farkı. "İşte Cemal Demir'in tadından yenmeyen üslübu ile o gerçek" diyor ya... Hakket öyle.

ellerinize saglik. guzel bir yazi olmus. Felaketlerde kimler niçin hayatta kalır yazisinida cok severek okumustum zaten. turkiye deyken okulda yaptigimiz deprem tatbikatlari aklima geldi de sozum ona sallanmaya baslayinca siranin altina giriyoduk (ki en tehlikeli yermis. aslinda hayat ucgeni yapmamiz lazimmis bunuda burda universite birinci sinifta ogrettiler deprem kusagi olmayan bir ulke olmasina ragmen)biraz bekleyip merdivenlerden kosarak bahceye cikiyoduk. zaten deprem sonrasi yaralilari topla acil yardim falan hak getire. o da neymis oyle bir seyden haberimiz bile yoktu. boyle bir enteresan tatbikatlarimiz vardi yani.

Klasikleşen Bir Yazar. Her zaman dediğim gibi, "her zamanki gibi muhteşemsin Üstad"..

Teşekkürler. Sn Yazar a kaliteli ve farklı bakış açısı sunan, çözümün kendimiz olduğunu gösteren çabasından dolayı teşekkürler. Daha önceki bir yazıdada boğulma ile ilgili dikkat edilmesi gerekn ve doğru bilinen yanlışlara dair çok güzel bir yazısı vardı.

Abi sen acayip bir adamsın.... Çok acayip. Ellerine sağlık.