Cenabı Allah resulüne itaat etmeyi, onun gibi müslüman olmayı EMRETTİ. Sünnet kaynağını dinin altından çektiğin zaman beyninindeki İslam dini yıkılır. İslam'ın anayası Kuran'dır. Kaynak olan içtihatlar ise Sünnettir. Allah namazı farz kılmıştır, namazı ne zaman ne şekilde ve ne kadar kılacağımızı Peygamberimizden öğrendik. Bu öğretinin adıdır Sünnet. Peygamberimiz hadislerin yazılmasını sadece Kuran'ın nazil olduğu ilk dönemde yasaklamıştır, bunların Kuranın satır aralarına yazılıp Kuranı Kerimdenmiş gibi görülmesinden korktuğu için. Kutubüssitte sıhhati yüksek hadislerle doludur. Kurandan bir hükmü anlamadığımızda, yada çok bilmiş ukala birileri çıkıp ayeti çarpıttığında bu sağlam hadislere bakarak hakikati görürüz. Ne varki bu ukala reformistler Buhari-Müslim-İbni Mace-Tirmizi gibi kaynakları bile sahih görmemektedir. Onların TEK kaynağı Kurandır, Kuran'ın işaret ettiği sünnete bakmazlar. Bu yüzden yollarını şaşırıp dururlar, hakikati inkar ederek insanlara fitne saçarlar. Allah bizi bu basiretsizlerden korusun.

Ferra II yüzyıl müfessiridir.. Arap dili ve tefsir âlimi Ebû Zekeriyyâ el-Ferrâ (v. 207/822) diyor ki: “İslâm öncesi câhiliye devrinde kadınlar, başörtülerini arkalarına salıverirler ve ön taraflarını (boyun ve yakalarını) açarlardı. Bunun üzerine Müslüman kadınlar tesettürle emr olundular” Bu ifadeden anlıyoruz ki, cahiliye döneminde kadınların başı örtülü. Dolayısıyla İslam, (pek çok uygulamada olduğu gibi) cahiliye adetini temel alıyor ve onda hakkaniyet ölçüsünü baz alarak eksik ve fazlalıklar üzerinden oynamalar yapıyor. "Başı örtmek hiç yoktu da İslam sil baştan onu getirdi" değil. O gün başı örtme vardı. Baş örtme çünkü asaletin ve hürlüğün simgesiydi. Allah'ın 'humur'dan maksadı da, Allah-u alem, gerdanı örtmek olmaktadır. Zaten herkes başını örtüyor. Ferranın ifadesindeki 'tesettür' de bugünkü gibi bir mağazadan alınan eşarp değil, gerdanını kapatmadır.

Ukala bir yorumcu var, ona soruyorum. Hadi 1400 yıldır ümmet tesettür ayetini yanlış anlıyor, biz yanlış anlıyoruz, Zekeriya hoca da yanlış anlamış, ulan ashabı kiram da mı yanlış anladı?? Peygamberimizin eşi de mi yanlış anladı?? Bırak bu ben çok arapça bilirim edasındaki kelime oyunlarını. Allah'ın hükmü nettir, o parantez içindeki (e-kadar) eki de peygamberimizin ve ashabın bu ayeti nasıl anladığı çok iyi bilindiği içindir. Kuran'da bir ayeti anlamakta sıkıntı çekiyorsanız onu sünnete bakarsınız, efendimizin Hz Esma'ya bu konudaki uyarısı çok açık. Ha, hadisi kaynak diye kabul etmezseniz bu ümmet de sizi adam diye kabul etmez. Nokta.

Hocam ayeti tercüme ederken parantezleri çıkar III. "Cuyub" gerdan demek. Göğüs çatalı ile gırtlak arası olan yer. Yaka içinde ve sadece bir parçası. Şu halde ayetin çevirisi şu olmalı: "Gerdanlarınızı (gögüş çatalı üstünü) örtülerinizle kapatın" Burada vurgu başörtüsüne değil, sözkonusu bölgeyedir. Eğer sizin yaptığınız çeviriyi dikkate alırsak, oradaki vurgu baş örtmeye kayar. Oysa vurgu aslen gerdanlık kısmınadır. Dolayısıyla ayeti çeviri yaparken 1400 yıllık bir anlam değişimi üzerinden yapamazsınız. Başını nasıl istersen öyle ört, geleneğe bırak, gelenek başörtüsü takar, kasket giyer, şu şu, ama gerdanını kesinlikle kapatacaksın arkadaş. Burada ayetin geliş gerekçesi de zaten gerdan üzerinedir. başörtüsü üzerine değil. Sokaktaki olası bir cinsel sapkınlığı önlemek içindir. Yakasını açmak ya da saçını açmak nere, gerdanı açmak nere... Bu ikisinin arasını açmazsak sorun çıkar. Veselam-u ala men itteba'l-Huda. Vallah-u a'lemu bi muradihi.

Hocam ayeti tercüme ederken parantezleri çıkar II. Hem başörtüsü hem de "-e kadar"ı ilave edeceksek, ayet şöyle olurdu: "ve edrıbne bi sitretihinne ile cüyubihinne" Oysa ayet "ve edrıbne bi humurihinne ala cüyubihinne". Humur, bir şeyi dış etkilere karşı korumak üzere o şeyin üstüne kapatılan örtüdür. Mayalamak için de kullanılır. Bizim hamur sözü de buradan gelir zaten. Mayalarken üstünü örtmek. İçki de ve diğer mayalama işlerini gerçekleşrirken dış etkilere karşı kapatan, örten, koruyan şey demek. Başı örtü de öertebilir bir diğer şey de. Yani töreye bırakılmış. Dolayısıyla buraya güncel sözlüğe bakarak kolaycıktan 'başörtü' yazmak, okuyucuyu 1400 yıl atlatarak, aslında bir tek tel ve kıl görünmezken, baş dört dörtlük kapalı iken yaka kısmına kadar bunu sürdürün anlamına geliyor diye ima edemezsiniz. "darb ala" fiili, kısaca bir şeyi diğer bir şeyin üstüne koymak, sürmek, örtmektir. "-e kadar diye bir anlam da içermez. "Cüyub" ise yaka paça anlamına gelmez. Uzak anlamı o olabilir ama yakın anlamı asla o değil. Peki ne?

YAZAR BEYİN DiLİ BİR TÜRLÜ ÇARŞAF OLDUĞUNA DÖNMEDİ. Tesettürün ölçüsü tek çarşaftır.Bu kadar evirib çevirmenin bir manası yoktur.Eyer delil istiyorsanız peygamberimin eşlerinin,kızlarının ve sahabenin hanımlarına bir bakın SELAMLAR

Haber7'ye Teşekkür. daha önce burada bir takım gazetecinin tesettür konusunda polemiklerini okuyup Haber7 sitesine teesüflerimi belirtmiş ve bu konuda uzmanların konuşturulmasını doğru bulduğumu söylemiştim.yine söyleyeyim ki dini konularda herkes birşeyler söyleyebilir ama doğru ve güzel olan dini konularda ehli sünnet alimlerinin görüşleridir.Haber7 ye bu yazı için teşekkür ediyorum.gerçekten çok güzel olmuş.

örtünmek. neden kimse Allahın diğer emirlerini tartışmıyor namaz da emredilmiş neden müslüman namaz kılar hiç itiraz etmeden.neden oruç tutar.bunları yapmadığı zaman mahcuptur yapamadık şeytana uyduk der.alakasız mazeretler sunmaz.ama konu eşlerinin bacılarının örtüleri olunca da okula gidiyor çalışıyor gibi mazeretler sunar.aslında emir daha kesin bir hükümle verilmiş sorgusuz sualsiz yerine getirilmesi gerekiyor.kuranda oruç için namaz için geçerli mazeretler var ama örtü için yok.musa a.s ın kavmi ona Allahın emirlerini sorgulayan sorular sorarlarmış işlerine gelmediği için.örtü konusu da enine boyuna bu hale gelmiş.kimisi sözünü geçiremez kimisi iş der kimisi geçim derdi der.ama temelde benim tesbitlerime göre sözünü geçirememe var.kadın o örtüyü bir türlü örtmk istemez.kadınlarımızı islam ahlakı ile yetiştirmeliyiz.kadın bizim geçim kaynağımız değil sokaklarda görünerek övüneceğimiz varlıklar değil.onlara sahip çıkmak erkekler üzerine farzdır.

himmmmmmmm.............................. ...veee.!KADIN Yaratildi,bütün ERKEK´ler ona kandi..!!.

ifrat ve tefrit.... sayın kardanadam bir taraf tesettürü öenmsemiyor, örtünmüyor. diğer taraf önemsiyor, örtünüyor ama bilinçli değil. siz de bu bilinçsiz kısmı diğer tarafla bir tutuyorsunuz. hiç örtünenle örtünmeyen bir olur mu? Kur'an'da buyruluyor: "hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" dikkat edin bildiğini yaşayan demiyor, bilmek bile çok şey değiştiriyor. sizin kıyaslamanız idrar sıçratmayı zina ile eş tutan adama benzemiş. birinin önemini anlatmaya çalışıyorken diğerini önemsizleştirdiğinin farkında değil. çorap veya başka birşeyle örtülürse etek boyunun topuktan 3-4 cm yukarıda olmasının hiçbir önemi yok. topuktan aşağı olursa kaldırımlarda, merdivenlerde etek yerleri süpürecek, namazda temizlik problemi ortaya çıkacak. lütfen akl-ı selimle düşünelim ve açıklarla örtülüleri bir tutmayalım. hatalı olabilir ama hiçbir zaman aynı kefeye konamaz, konmamalı. saygılarımla...

cengiz göküzüm e. Sayın cengiz göküzüm arkadaşım niyetinizin kötü olmadığını biliyorum ama islam gerilemez gevşemez gevşeyen insanlardır anlayıştır. bu arada hocam yazınız çok güzeldi amma ne yazık ki bu emre uyan tatbik eden bacılarımız yok denecek kadar az selamlar...

islam gevsekligi. tv ye cikan hoca olarak bildigimiz yüzlerce cahil yüzünden islam dinimiz geriledi onun icin hocamizin cilbab konusunda bu kadar acik beyanin,dan dolayi ALLAH razi olsun diyorum ve daha,da genis ayrintilari bekliyoruz bazi yerlerde eksiklik var hala halkimiz cahilleri dinlemesin sov yapan rapci hocalar istemiyoruz HZ,muhammed diyor ahirzamanda din cahilerin oyuncagi olacak gözü ve kulaginizi acin artik

Allah razı olsun. Sizin gibi hem ehliyet sahibi hemde müstakim fikirli hocalarımızı görünce çok mutlu oluyoruz.Gerçekleri eğip bükmeden yazmışsınız.Hz Ömerinde (RA) dediği gibi "İnandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanırsınız"

güzel fakat....etek sorunu üzerinde dursaymışsınız keşke.... tesettürden bu kadar bahsedilen bir yazıda sonuç olarak olayı gelip de başörtüsüne bağlamak çok iyi olmamış bence. başörtü kapanılmasında bir sorun yok ki zaten, örtülülerin çoğu saçının tek bir telini bile göstermeyecek kadar güzel örtünüyor zaten. mesele o örtüye rağmen özellikle giyilen eteklerin boylarının mutlaka öyle olmak zorundaymış gibi topuktan en az 3-4cm yukarda olması ve açık olan kısımda bazı kişilerin hiçbişey, bazılarının ten rengi çorap, bir kısmının da kalın çorap giyerek örtündüklerini sanması, üstelik bazılarının o şekilde namaz bile kılması. bu durum günümüzde tesettür meselesinin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorundur ve ısrarla hocalar bu konu üzerinde durmalıdırılar ama malesef kimse tınmıyor. böyle giyinen bir kızla başını açıp gezen kız arasında bir fark olmadığı hatta böyle giyinenin daha açık bile sayılabileceği ısrarla anlatılmalıdır..

Allah Razı Olsun !. Konu, ancak bu kadar güzel izah edilebilirdi. Allah bütün bayanlara bu ölçüye uymayı nasip etsin. Son yıllarda bayanlar arasında, açılmaktan daha çekici ve alımlı örtünme modası yayıldı. Rabbim hidayete erdirsin. Amin