1 Faydaya 10 Zarar!. Hepiniz aynısınız. Verdiğiniz ilaçlar ile insan vücudu üzerinde deneyler yapıyorsunuz. Hasta insanlar da bu ilaçları kullanmak zorunda kalıyor.

Gerçek çözüm tıbbın şu anda ilerlediği yol olan “Kişiye özel tedavi” yolunda.. Doğru bir tesbit.Tıbbın yol haritasını genetik ve epigenetik çizecek gibi görünüyor.

HALKIN KAFASI KARIŞTI KOLESTEROL KONUSUNDA. Bir kişinin bile canına mal olabilecek bir tartışma tehlikelidir. Bunun kamuoyu önünde yapılması çok risklidir. İnşallah aklı başında önlem alınır bu konularda.

mesele mühim.... ...bazı çalışmalar ilaç endüstrisinin histerik bir kazanma dürtüsüyle tıp terminolojisine ''yeni hastalıklar'' eklemekte olduğunu ortaya koyuyor.özellikle hocamızın da alanı olan psikoloji/psikiyatr'de..Bana göre, insanı koruyup gözetici bir üst varlığa olan inançsızlık ve/veya güvensizlik insanın ve varlığın,evrenin goğal akışının aslında varlıkların sağlıklarını düzenleyici bir hal üzere konumlandığını görmesine mani! evrende insanın olmadığı hiçbir yerde ''sorun'' olmaması tesadüf olamaz,olmamalı! biz inşa edicileriz sloganı ile ekinleri ve nesilleri helak ettiklerini eserleri üzerinden farkediyoruz ve fakat olayın gerçek adını koyamıyoruz haliyle müzik değişmez ise dans da değişmeyecek! tıp,insanın kullanım kılavuzunu temel eğitimine almadığı ve talebelerine tıp ahlakı denen neidiğü belirsiz gayri sahih nesebli şeyin yerine aşkın ahlakı öğretmediği sürece....

HERŞEYİN BAŞI SAĞLIK... Ne zaman doktora gitsem beklerken muhakkak bir ilaç firması temsilcisi elinde bazı hediyelerle içeri dalıyor. Fazla yazılan ilaç bazı doktorlar için fazla para demek. Bazı doktorlar işi iyice ticarete dökmüş. Vatandaş istedi diye ilaç yazan doktorlarda hatalıdır. Birkaç yıl önce Kanadada ikamet ederken grip olduğumda Türkiyeden gelen alışkanlıkla antibiyotik yazdırabilmek için 3 doktor gezdim, hiçbiri yazmadı.

Modern diktatörler... Son 20 yıldır Kapitalizm küreselleşti. Para, kar bütün değerlerin önüne geçti. Şirketler Tekelleşti, güçlerini arttırdı. Tohum-ilaç şirketleri bunların başında. Sağ olsunlar kendi ülkelerinde işlerini kaybetmek, itibarsızlaştırma ve davalarla uğrasmak pahasına mücadele eden doktor ve kuruluşlar var. Bunlar ilaç endüstrisinde araştırma ve sonuçlarda şeffaflık olmadığı, deneme sürelerinin yetersizliği, satış sonrası takip ve güvenliğin yapılmadığı, hiçbir ilacın doğru ve açık risk-yarar profilinin olmamasından şikayetçiler. Yıllarca 7 den 70 e kötü kolestrol değerine bakılıp herkese aynı ilaçlar verildi. Şimdi karaciğerin beyin için gerekli kolestrol yapmasını engelleyen, kolestrol değeri düşerken kan şekeri değeri artan statin ilaçların engellenmesinin eli kulağında deniyor.

Halk doktorlardan daha suçlu.... Ben bana gelen hastalara mümkün olduğunca az ilaç yazarım.ama hasta ne kadar çok ilaç yazılırsa o kadar memnun oluyor o kadar doktora kaliteli gözüyle bakıyor.tek ilaç ya da iki ilaç yazdığım için bana suratını asan hastaların haddi hesabı yok.hatta ilaç kullanmanıza gerek yok şu önerilerimi hayata geçirin iyileşirsiniz dediklerimin çoğu bana çıkışıyor.e biz boşuna mı geldik e bana ya da çocuğuma birşey olursa vb..bu kadar baskı altında kalan doktor(insanız sonuçta) başını ağrıtmak yerine hastaların psikolojisi hoş olsun diye daha çok ilaç yazıyor.bazen en zararsız dört ilaç seçmek için düşünüp duruyorum ihtiyacı olmadığı halde..hele hele ellerinde kutu kutu ilaçla gelip hocam şunları yazıver diyenlerle kavga etmediğim gün yok.sanki şekerleme çikolata yazmaya gelmiş gibi alışmışlar poşet dolusu gereksiz ilaçla yaşamaya.sağlık bakanlığı doktorları bu bilinçsiz halka bu kadar hedef gösterirse olacağı budur...

İmanlı veya dünya malı konusunda doyuma ulaşmış doktorlar lazım.. Bakın, et firmaları birbirleriyle uğraştılar ve başımıza önce deli dana vakasını çıkardılar, ihtmaldır bunu beyaz et tacirleri tezgahladılar. Kırmızı et tacirleri de kuş gribi vakasını çıkardılar ve milyonlarca tavuk canlı canlı yakıldı. İkiside kötü emellerinde başarılı oldular. Ben şahsen balığada bir şeyler diyecekler diye beklentiye girdim. Çünkü kapitalizm ne ahlaka ne vicdana ne merhamete ne dine ne imana bakar. Onun tek amacı kazanmaktır. Geberiseceler. Şimdi gelelim ilaca, aynı zihniyettir. İnsan sağlığı umurlarında değil. Önemli olan ilacı satmaktır. Bunlar doktor da prof'de satınalırlar. Adam çıkar Tv'ye bir iki bilimsellikten, kalıtımsallıktan bahseder ve toplumu yönlendirir. Ve hasta muayene sırasını beklerken, ilaççılar doktorun izinsiz içeri girer ve doktoru orda satın alır ahlaksızca. Çünkü hastanın sırasını gasp ederek. Onun için imanlı veya dünya malı konusunda doyuma ulaşmış doktorlar lazım. Gerisi abesle iştiğaldir.

çin. iğne batırma tedavileri yapıyor.iğnenin hafif hissedilmesinden başka zararı yok.ama hastalığa faydası olabiliyor.aile hekimliği gibi,devlet akupunkturuda sosyal güvence olarak vatandaşına sunsa etkin, ekonomik,emniyetli olan bu tedaviler ülkemize ve insanlarımıza faydalı olur kanaatindeyim.böylece ilaçlara muhtaç olma durumumuz da büyük ölçüde azalacaktır.

Hangi İlaç. Toplum bilinçsiz ve Sağlık Hizmetleri bedava olunca , hepimiz ilaç manyağı olduk.Adeta ilaç bağımlısı olduk.Sigara ve Alkol bağımlılığı gibi.Hatta Doktor u da dinlemiyoruz.Doktora gidip, doktor bey yaz şu ilaçları diyoruz.Bunda halkın bilinçsizliği de var,Doktorların para kazanma hırsı da.İlaç firmaları Doktorları adeta prim usulü çalıştırıyorlar.Ne kadar çok ilaç yazarsan al sana o kadar köfte diye.Sempozyum adı altında düzenlenen aslında tatilden başka bir şey olmıyan toplantılar.Gereksiz yazılan ilaçlar.Ne yazalım hepsi bilinen gerçekler.Aynen şikede olduğu gibi , herkesin haberi var ama bir tek Federasyonun Haberi yok.Sağlık ta herkesin bildikleri var ama bir tek ilgililerin haberi yok.Ne denir.Böyle başa böyle şimşir tarak.

Mutlaka. Hasta olduğunuz zaman mutlaka doktora gidiniz, çünkü onlarda yaşamak zorunda, doktorun verdiği reçeteyi geç kalmadan bir eczaneden alın, çünkü onlarda yaşamak zorunda.Hem ilaçları yapan iri firmalar kar üstüne kar yapmak zorunda,büyümek zorunda, ARGE yapmak zorunda.Ama bu ilaçları sakın kullanamayın, çünkü sizde yaşamak zorundasınız :)

Tartışmayı izledim... doğruluğunu bilemem ama kolestrol hastalık değildir diyenler cok daha iyi savundu. Kolestrol ilaçlarını savunan profoserlerin profesorluğu iyi olabilir ama tartışma kabiliyeti ve kendini ifade edebilmeleri sıfırdı. Bir doktor abesle iştigal ederek "siz ilaç firmalarının kazanmasını istemiyormusunuz?" dedi!!! Ayrıca, benim anladığım kadarı ile kolestrolun yuksek olması kotu ama kolestrol bir gosterge, gostergeyi tamir etmek yerine, asıl sorun olan glikojen-glikoz her neyse- tedavi etmek gerekir diye soyledi. Ki bana da bu mantıklı geliyor. Cunku arkadasım cok zayıf, normal yemek yer ama kolestrol tavanda.. ama niye tavanda, sorun burada gozukuyor.. Tonla alınıp gramajla satılan, silah sektorunu geçmiş bir sektroden bahsediyoruz... futbol bile endüstrileştikçe pislikler artmadı mı?

İLAÇ..İLAÇ ENDÜSTRİSİ..HASTALIK VE BİLİMSEL TAVSİYE..-1. Vücut o kadar mükemmel bir fabrika gibi çalışıyor ki,asrın müthiş teknik ve teknolojisinin çözemediği çok sırlar var hala..Bu bakımdan,eksik olan bir şeyi,kimyasal olarak vermek durumunda kalısanız çok ince hesaplar sonrası ve gerektiği ölçüde vermek zorundasınız.Tabi yan etkilerini de düşünerek.Şimdi sormak isterim.Hangi kimyasalın yan etkisi yok?!Bunun için eksik olanın kimyasal yerine,yine tabiatta yaratılmış eczaneden yani tabi olarak mevcut yiyeceklerden verilse sanırım bu risk daha azalır.Fakat gördüğüm kadarıyla tıp kolay olduğu için mi yoksa daha garantili gördüğü için mi hep kimyasal ilaçları daha çok reçeteye yazmakta.İkinci alternatifi/ALTERNATİF TIBBI fazla önemsemiyor gibi..Ne dersiniz?Bu sadece tıb için değil toprakta eksik besinleri yine kimyasal yolla vermek nasıl sakıncalar çıkarıyorsa insan vücududa onun gibi.Mesela toprakta eksik besinler için organik tarım artık öneriliyor.Vücut içinde alternatif tıp yani tabii yiyecek ve içeceklerle ÇÖZÜM diyorum.VesSelam