Dört kelime... Hocam teşekkürler, her halde dört kelimeyle bir gerçeklik bu kadar kapsamlı anlatılabilir. "Sözü kime söylediğiniz önemlidir."

Hocam sen uçamıyorsun o senin sorunun yok sayamassın:Hep aklımda kaldı. Gazetenin birinde;uzun zaman önceydi bir çocuk 9. kattandı sanırım düşmüş ama bir şey olmamıştı..çocuk ben düştüğümde beni "Uçan Kaz" kurtardı demişti (Uçan Kaz:çizgi film de Nils'in üzerine binip gezdiği boynunda ip takılı bir kazdı)...o halde insan da birilerinin kanadında uçar hoca..sen uçamadığın için zoruna gidiyor belki..yok sayamassın hoca;Miracı neyle açıklayacaksın..

EYLESEN TUTİYA. Şair şöyle diyor:Eylesen tutiya edayı kelimat,sözü insan olur amma özü insan olmaz.Yani papağan söylenilen kelimeleri tekrar eder fakat özü insan olmadığı için yine papağandır.Yazarın çok güzel bir şekilde ifade ettiği gibi sözün kıymetini ancak özüyle sözüyle insan olanlar anlayabilir.Peygamberimiz de:"İnsanlara akıllarının alacağı kadar konuşunuz."buyurmaktadır.

kaz sürüsü. kazlar uçarken üçgen yaparlar ki arkadakiler daha az yorulsun ,yorulduğunda da arkadakiyle yer değiştirsin.bu kazların akıllarındanmıdır.Ya eşleri hastalandığında..eşide grubu bırakır ya eşi iyileşince yada ölünce diğer grubla göçe devam eder eş ama asla eşini hayattayken bırakmaz.Bu ne kaz kafasıdır..ah bir konuşsa da dese susması gerekenler konuştuğu için konuşması gerekenler susuyor diye.insanlar susun onlar konuşsun.ne silahla,ne taşla ne molotofla konuşur onlar.yaradanı zikre kanat çırparak konuşurlar onlar.tertemiz ve çok temiz.çok güzel yazı kaleme almış yazar teşekkürler.

HERKES YERİNİ BİLİRSE..... Herkes yerini bilirse o zaman istediği muameleyi bulur.Herkese hakkettiği gibi davranmak esas olmalı.Söz esastır ve çok önemlidir. Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz

dervişin biri. bir vesileyle zindana atılır.orda bulunan pejmurde gariban cahile bakar derki ''madem bir zaman burda kalacağım bari şu cahile birşeyler anlatayım''ve başlar din iman peygamberden anlatmaya.adamın arada bir güldüğünü görünce sorar''anlattıklarımda komik birşey yokki neden gülümsüyorsun?''cevap:sen konuşurken sakalların aşağı yukarı hareket ediyor ,bizim köyde de bir keçi vardı sakalları tıpkı seninkine benziyordu onu hatırladımda ona gülüyorum..!!!

manasına uygun. Yazı, içerik olarak engin ve "insani" olmasının yanısıra, aralara serpiştirilen veciz sözler ile, yazıya ulvi ve derinlikli bir anlam yüklenilmiş. İnsan çocukluğunda kuşlar gibi UÇTUĞU o rüyaları, çocukluk sonrası devrede göremez hale geliyor. İnsanın yaratılış manasına uygun, saf ve katıksız o temiz hali, yaşamla birlikte kirleniyor. Bazen kendi kiri, bazen etrafın kiri ile.. Gönül kokan güzellik saçan bir yazı. Tebrikler.

Esas olan... "Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır." Ne kadar güzel bir söz.Yazar da zaten 'Sözü, nerede, kime söyleyeceğinizin büyük anlamı vardır.'ifadesiyle yazıyı noktalamış.Feraset sahibi insan bu incelikleri gözeterek adımını atar,sonrasında gelecek tepkilerin ahvaline takılmadan.Uçanlar uçuranlar çok olur,esas olan irtifa kazanmak ve kazandırmaktır.

ya susmak !. söylenilen söz yere düşecekse,ve yanlış anlaşılacaksa yinede konuşulmalı mı? Feraset sahibi şahsiyetin,hesaplı kitaplı analiz etme yeteneği,karşısındakinin anlama ve idrak seviyesinin dar olması husunda bir anlam ifade edermi? Konuşmanın sonucumu,susmanın başlangıcımı değerli ve de hikmetlidir?