Evet, okumayı bilmiyordu. Ama kısa zaman içerisinde hem okuyacak, hem de insanlığı eğitecekti. Öksüzdü, yetimdi, dünyadaki normal değer yargılarıyla bakıldığında, korunmaya muhtaçtı.
Yorumlar9
turgut113 yıl önceŞikayet Et
Sayın Mete Bilge. Araf157 de:Onlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları o ümmî nebî olan peygambere tâbi olanlardır..Ankebut48 de ise:Sen bundan önce ne bir Kitâp okuyor(tilavet ediyor), ne de elinle onu yazıyordun. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar elbette şüpheye düşerlerdi...buyrularak peygamberimizin ümmi bir peygamber olduğu ayan beyan ortadadır..ümmi kelimesi kulağımıza yabancı değil mesela ümmü gülsüm deriz (gülsümün annesi)..ümmi kelimeside kişinin anneden doğduğu gibi kalması yani tedrisat hayatı olmaması..bu ise yukarda ki ayetten de anlaşılacağı gibi rabbin takdiridir..yoksa gençliğinde peygamberimizin okumayı reddetmesi gibi bir hal ile ilgili değildir..tamamen ilahi irade o seçilen elçiye,ümmi olmayı kader kılmıştır,bu ise gayeye daha iyi hizmet etmektedir..zira şiir yazmayan,şiir söylemeyen kısaca edebiyat yapmayan bu konularda eğitimi olmayan bir elçinin duyurduğu sözler bütün belagatlerin üstündeydi..duyanlar(inkarcılar) buna biri öğretmiştir diyordu...
BeğenCevapla
Mehmet Ciranoğlu13 yıl önceŞikayet Et
Sayın Mete Bilge... Öncelikle sayın yazarımızdan Allah razı olsun, içinde bulunduğumuz haftaya uygun, anlamlı ve farklı açıdan konuya temas eden bir yazı olmuş. Mete Beyin yorumuna gelince, Yazar Peygamber Efendimizin okuma bilmediğinden bahsediyor sadece ki bu bir yorum değil bir vak'a nın olduğu gibi aktarılmasıdır. O'nu cahil gibi göstermek gibi bir niyet ya da gönderme olmadığı apaçık ortadadır. Kaldı ki Peygamber Efendimizin (SAS) okuma bilmemesinin hikmeti de oldukça açıktır, ayetleri kendisinin yazdığı/uydurduğu (haşa)ithamına maruz kalmaması içindir. Tabii algılarımız belki niyetleri sütreleyebilir fakat yine de anlamaya çalışmakta fayda var, dua ile..
BeğenCevapla
İsmetlim13 yıl önceŞikayet Et
alıntı. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, bütün insanlığa saâdet aynasıdır. O aynada kendimizi ne kadar görebiliyoruz? Mizan etmeliyiz… Merhametimiz O’nun ölçüsünde mi, ahlâkımız O’nun ölçüsünde mi, diğergâmlığımız O’nun ölçüsünde mi?
BeğenCevapla
ercan şen13 yıl önceŞikayet Et
salavat. mademki yazının konusu Peygamber efendimiz hz.Muhammed mustafa (sallallahu aleyhi vessellem )o halde onun sözlerine kulak kesilelim.
cimri benim ismim anıldığında (sallallahu aleyhi vesellem) salavat getirmeyendir.
BeğenCevaplaToplam 1 beğeni
kenan elli13 yıl önceŞikayet Et
salavat. AllahümmesallialaseyyidinaMuhammed
BeğenCevapla
İsmetlim13 yıl önceŞikayet Et
Aynileşebilme... Yapılan bütün etkinlikler, peygamberimizin her yönüyle anılması bizim üzerimizde onun istediği şekilde bir "aynileşme" etkisi bırakmalıdır.Yoksa çalgılı-sözlü-cümbüşlü yapılan renkli bir anma gecesi olarak sadece hafızalarda kalır.
BeğenCevapla
mete bilge13 yıl önceŞikayet Et
KUSURUMA BAKMAYIN AMMA O OKUMADAN KASIT NEYDİ. yüzyıllardır aynı konu anlatılır. ama burada bir yanlış yapılır. sanki haşa yüce peygamberimiz cahildi, sonra okur yazar oldu. yüüce peygambere cibril yazılı bir metin getirmedi ki, vahiydeki ilk karşılaşma bunun çok ama çok ötesinde sofistike bir durum. cibril neyi oku dedi. mesela futbol maçında oyunu okuma diye bri deyim vardır. teknik direktör bir yazılı metni mi okuyor.hayır... yüce peygamber pek ala okur ve çok iyi hesap yapardı. peygamber seçilmiş bir zaka bir akıl bir kalpten bahsediyoruz. bu olayı böyle anlatarak ONU yüzeltelim derken aksini yapıyorsunuz.
BeğenCevapla
çubuktan13 yıl önceŞikayet Et
ANMA'DAN ANLAMAYA. Ben okuma bilmem diyen bir Peygamberin, 1500 seneden bu yana insanlığa kazandırdığı güzellikler hiç bir zaman unutulmamalı, O'nun güzel ahlakı örnek alınmalı, "anmaktan anlamaya" yol alınmalı.
BeğenCevapla
mehmet nacar13 yıl önceŞikayet Et
ÜSVE-İ HASENE. Rabbimiz Ahzab Suresinde"Andolsun ki Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman,ve Allah'ı çok zikreden kimseler için Allah'ın rasulünde en güzel örnek vardır." buyuruyor.Dolayısıyla kutlu doğum, hayatımızdaki yanlışları düzeltmek için bir fırsat olmalıdır.
Peygamberimizin gelişiyle cehalet karanlıkları aydınlanmış,insanlık yeniden insanlığına kavuşmuştur.Bu gün de insanlığını kaybedip eski cahiliye dönemine gitmeye çalışanlar var.Onların kurtuluşu da Peygamberimizi örnek alıp insanlığına kavuşmakla olacaktır.
Peygamberimizin gelişini Mehmet Akif Ersoy şu dizeleriyle ne güzel anlatıyor;
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta,
Dişsizmi bir insan onu kardeşleri yerdi.
Dünya neye sahipse onun vergisidir hep,
Medyun ona cemiyyeti,medyun ona ferdi,
Medyundur o masuma bütün bir beşeriyyet,
Ya Rab!Mahşerde bizi bu ikrar ile haşret. AMİN.
Yorumlar9