.

.

.

.

Farklı konularda ama hayati önem taşıyan olaylar artık öyle hızlı gelişiyor ki doğru ileyanlış, gerçek ile algı operasyonları birbirine karışıyor.

Alman Meclisi’nde kabul edilen “sözde ermeni soykırımı” tasarısının burada kalmayacağını, daha önce kabul eden ülkelerin sayısı arttıkça ortaya “tazminat ve toprak” talebi çıkacağını unutmamalıyız.

Terör Türkiye’nin bir numaralı sorunu olmaya devam ediyor.

Dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyoruz ama şanssızlık, yaşanan huzursuzluk ve şiddet yüzümüzün gülmesini engelliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Nükleer Güvenlik Zirvesi için ABD’ye gitmesinden önce ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanları arasında bir telefon görüşmesi olmuş.

Deniz Baykal CHP’nin içinden kendisine gelen eleştiriler için “Ciddi olun.

Gün geçmiyor ki Güneydoğu’da bir ilden, ilçeden “Acı haber geldi” başlığıyla şehit ve yaralı güvenlik görevlilerinin haberleri duyulmasın.

Dün sabah yine beklenmedik bir büyük üzüntüye uyandık.

Türkiye IŞİD denilen canavar örgütün yaptığı katliamlara kahrolurken diğer tarafta PKK artık çocukları, kadınları hedef alarak saldırılarını sürdürüyor.

Tartışılacak o kadar çok önemli ve moral bozucu konu var ki hangisinden başlamalı insan karar veremiyor.

Dün de değindiğim gibi HDP Meclis’in 3’üncü partisi olarak seçilmiş, seçim önceleri “barış, demokrasi” vurgulu söylemleriyle kendi tabanı olmayan seçmenden de oy almış bir partidir.

Türkiye Güneydoğu’da birçok il ve ilçede; özellikle de DBP’nin “özyönetim ilan ettik” dediği ilçelerde yaratılan azgın PKK terörünü bitirmeye çalışırken ortaya çıkan dış sorunlar giderek artıyor.

Çözüm Sürecinin “Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci olarak devam edeceği, bölgedeki tüm unsurların bu sürecin içinde yer alacağı” Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş tarafından açıklandı.

Artık “hangi olayın arkasında kimler var, görünenin dışındaki asıl gerçek nedir” bunların iyice karıştığı bir dönemdeyiz.