Bir yazarımız 9 mart ve 12 mart cuntası günlerinden söz etmiş, ben de kişisel değil yapısal arka planından söz etmek istedim.

Başbakanın söylediği bir sözün yanlış kullanıldığı ya da çay içerken takındığı tavrın yanlışlığı tartışılıyor.

Geçmişte İngiltere’nin bölgemizde, tek başına çizdiği haritanın değişeceğine ait önemli göstergeler var ama nasıl bir yapı oluşacağı bilinmiyor.

Günümüzde iktidar yeni bir Türkiye’nin kurulacağını söylüyor. Muhalefetin ülkenin genel durumu hakkında bir görüşü yok. Onlar için en iyi gelişme iktidarın seçimleri kaybetmesi ve kendilerinin iktidara gelmesidir.

Önümüzdeki dönemde bütün partilerde sorunlar yaşanacağı ve değişiklikler olacağı düşünülüyor. İlk sorun AK Parti’nin bütünlüğünü ve gücünü koruyup koruyamayacağı.

Cumhurbaşkanlığı seçimi sadece bir mevkiye birini yerleştirmekle sonuçlanacak gibi görünmüyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri siyasi yapıda önemli yıkım ve eksiklikleri gün yüzüne çıkaracaktır.

Bugüne kadar yabancı devletleri dost ya da düşman sınıfına dahil ettik ve öyle davrandık.

Önümüzdeki günlerde siyasetin nasıl olacağı bilinmiyor. Herkes bunu bir bilmece gibi çözmeye uğraşıyor.

Türkiye'de paralel bir yapı olduğu anlaşılıyor ancak bunun büyüklüğünün ne kadar olduğu bilinmiyor.

Demokrasilerde iktidar halk tarafından seçimlerle belirlenir denir ama buna birçok müdahaleler vardır ve zayıf devlet yapısı olanlar dışarısı tarafından belirlenir. Bir örneği anlatmak istiyorum. Analizim hatalıysa özür dilerim.

Küresel sermayenin, yani dünyaya hükmetmek isteyen sermayenin önemli bir temsilcisi ile hayali bir sohbet yaptım.

Son günlerde iktidara karşı yapılan operasyon nedeniyle paralel devletten bahsediliyor ve Başbakan bunlara müsaade etmeyeceğini söylüyor.

Hiçbir çatışma soy ve inanç farklılığından kaynaklanmaz. Ancak bu farklılık çok kullanılır.

Şüphesiz durumun sadece ordunun çalışmasıyla anlaşılacağı söylenemez. Siyasiler, aydınlar bu analizleri yapmalıydılar ve medya da darbeye çanak tutmak yerine engellemeye çalışmalıydı.

İç politikadaki analizlerde dış etkiler çoğu zaman göz ardı edilir.

Ya devlet bu oluşumu desteklemektedir ya da MİT başka bir gücün kontrolü altındadır ve bu güç ülkeyi bölmek istemektedir.

Teröre silahla karşı koymak doğaldır ama halkı kazanmak zorla olmaz. Aşırı vatanseverleri kullanan odaklar olayı ordu ile terör örgütü arasındaki bir mücadeleye dönüştürdüler.