Şiddetle okumanızı tavsiye ederim. 

Yazıyı okumak için tıklayın >>>

Şu anda Almanya’da bir İslamofobi dalgası son sürat devam ediyor. İfade özgürlüğü adı altında yapılan bu yürüyüşlere bakınca Fransa ile paralellik kurmamak elde değil. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Böyle bir yürüyüş Yahudilere karşı yapılsa yer yerinden oynar, yasaklanır ve gözaltılar olurdu.

En ilginci yıllar önce Yahudileri günah keçisi ilan edip katledenler şimdi bunu Müslümanlara yapmaya hazırlanıyorlar. Ben Müslüman katliamının Avrupa’da bir gün olabileceğini düşünüyorum. Bununda Fransa’dan başlayacağını zannediyordum. Belki de huylu huyundan vazgeçmeyip yeniden Almanya bir kez daha katliamlarla anılan bir ülke olacak?

Almanya’da yapılan yürüyüşler elbet Fransa’da da gündem maddesi oldu. Arda arda yaşanan olaylar, hükümetin becerisizliği, ekonomik kriz her zaman ki gibi bir günah keçisi aramaya itmiştir insanları. Varsa yoksa İslamî terörle mücadele adı altında Müslümanlara saldırılar meşrulaştırılıyor.

Sadece Suriye’de 2014 yılında 70 bin can katledilmiş ama önemli değil DAIŞ konuşalım, insanları korkutalım havasındalar. Medya bu korkular üzerinde müthiş hesaplar yapıyor. Söyleyecekleri aslında fazla bir şey yok ama yalanlar üzerine oynuyorlar.

Devlet istatistik kurumuna göre Fransa’da 4 yaşından küçük toplam 4 milyon çocuk varken, Yahudi asıllı ünlü yazar Zemmour en çok satanlar listesinde yer alan kitabında 7 milyon yabancının olduğunu iddia ediyor.

Aslında “ne olmuş sanki, dandik bir yazar çıkmış zırvalamış” diyebiliriz. Ama mesele o kadar basit değil. Çünkü tıpkı Almanya’da olduğu gibi sözü dinlenen, aydın olduğunu iddia eden insanlar algı operasyonu yapmaya çalışıyor.

Şunu demeye getiriyorlar: eğer bir şey yapmazsak birkaç yıl sonra Müslüman nüfusu Hıristiyan/Yahudi nüfusundan daha kalabalık olacak. Yaşam tarzımız, kültürümüz yok olacak. Irak’ta Suriye’de kafa kestikleri gibi burada da kesecekler.

Sağolsun sözde “bizim” dini gazetelerde bu algıya benzin taşıyor. Kimlerin, kimlere İslamlaşmış Türkiye’yi şikâyet ettiğini unutmayalım.

Avrupa’nın en doğurgan ülkelerinden biri Fransa ve yılda aşağı yukarı 800 bin bebek doğuyor. Müslüman nüfusu 5-6 milyon yani %7-8. Tüm bebekler Müslüman olsa bile Fransa’nın İslamlaşması 100 yıl sürer. Fakat ırkçılar sürekli sanki Fransa’yı göçmenler işgal etmiş gibi anlatıyor. Haliyle de korkuları ile yaşayan Fransızlar ırkçı partilere yöneliyor.

İşin en ilginç tarafı bu tür oluşumlara Yahudilerden büyük destek geliyor. Avrupa’nın bir Hıristiyan değil bir Hıristiyan/Yahudi olduğunu ispatlamaya çalışıyorlar. Vahşet olayını tekellerine almışlar sanki dünyada başka acı çeken topluluk yokmuş gibi davranıyorlar. Müslümanların katledilmesi onlara artı değer kazandıracakmış gibi davranıyorlar.

Fransız halkı da gerçekten çok ilginç. Gece gündüz medyayı okuyorum, siyasileri dinliyorum. Kullandıkları dil hep kışkırtıcı, hep kavgadan yana. Ama yorumları bir okuyorsunuz sanki gazeteleri İslamcılar yönetiyor sanırsınız. Siyasileri tanımasanız bunlar kesin Şeriatçı dersiniz. Arkadaş nasıl bir bakış açınız var anlamak mümkün değil ki.

Sarhoş ve aklı dengesi yerinde olmayan bir adam Noel pazarına arabayla daldığında “Allahu Ekber” nidalarıyla saldırdı diye haber yapan kimdi acaba? Gerçeğin sonrada ortaya çıkması işe yaramıyor. Verdiği zararın haddi hesabı yok.

Döngü hep aynı: Günah keçileri ve Kurtarıcı!

Fransızların en ünlü ödüllü yazarlarından biri olan Mechel Houllebecq yeni bir roman yazdı. Daha romanı çıkmadan en çok satılanlar listesine gireceği belli.

Romanında hayatında yaptığı her işi batıran, aşkta kaybeden en sonunda İslamı seçen bir Fransız’ı anlatıyor. Bunun yanında 2022’de (tarih ne kadar yakın dikkat edin!) yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman kardeşlerin adayı Muhammed ikinci turda ırkçı parti Le Pen’e karşı Hollande’un sosyalist Partisi ve Sarkozy’nin Sağ partisi desteğiyle Cumhurbaşkanı seçiliyor! Hatta o Cumhurbaşkanı ilk başörtü yasağını genelgeyle yasallaştıran Bayrou’yu Başbakan yapıyor!

Algıya bakar mısınız Allah aşkına! Bu adamlara göre bu partiler İslam dostu! Sarkozy İslam dostu! Ve hala buna inanan saflar var!

Bu yazar bir haber sitesine verdiği röportajda açık açık korkular üzerine oynadığını itiraf ediyor. Birçok ırkçı kuruluşta Almanya’da yapılan yürüyüşlerin reklamı ile Fransa’da da aynısı yapmak istiyorlar.

Bugüne kadar bu tür yürüyüşler burada pek tutulmadı çünkü siyasi arenada bu insanları temsil eden güçlü bir parti var. Ama yine de Müslümanları zor günler bekliyor. Bu kışkırtmalar sürmeye devam edecek ve yeni katliamlar olacak. AB’de Irak’ta Ezidiler katlediliyor diye dünyayı ayağa kaldıracak!