Gülen baştan beri mi haindi?

  • GİRİŞ29.07.2016 09:57
  • GÜNCELLEME29.07.2016 10:02

15 Temmuz kanlı darbe girişimindeki canilik, canavarlık, F. Gülen’in hainliği konusunda toplumun tamamında bir tereddüt bırakmadı. Eldeki belgeler, darbe girişiminin tepesinde olanların itirafları ile - ki Başbakan Yıldırım’ın ifadesiyle bülbül gibi ötüyorlar- 15 Temmuz kalkışmasının, FETÖ’nün işi olduğunda hiç şüphe yok. 

Geçmişteki adıyla Gülen cemaatiyle, Hizmet Hareketi ile bağlantısı olan, himmet/burs veren, yardım eden, destekleyen, bilhassa Gülen’i tanımış, hele hele onunla bir sohbet zemininde bulunmuş insanların kafasında şimdi ortak bir soru var: F. Gülen, baştan beri mi ihanetin içindeydi, yoksa sonradan mı yabancı istihbarat servislerinin, üst aklın adamı oldu?

1960 darbesinden itibaren başta ABD, İsrail, İngiltere ve Almanya’nın Türkiye’deki İslamî uyanışın emarelerini masaya yatırdıkları bir sır değil. Bizim “uyanış”, “diriliş” diyebileceğimiz her mayalanmayı yakın takibe aldıkları da sır değil. Böyle olunca Batılı istihbarat teşkilatlarının, bu arada İran’ın, “sağ”daki her oluşuma; takip, kontrol, yönlendirme, kullanma adına ilgi gösterdikleri de sır olmasa gerek... Bu ilgilenmeyi, doğrudan kendi ajanları ile değil de bizim istihbarat teşkilatlarımıza sızmış kripto elemanları, özellikle asker içindeki cuntacılar marifetiyle yaptıklarını düşünmek daha doğru olur.

Böyle olunca şimdi geriye dönüp baktığımızda bu ilgiden, F. Gülen’in de payına düşeni aldığını artık biliyoruz. Bilhassa 15 Temmuz darbe girişimi, Gülen’in en baştan beri, ihanetin tezgâhında olduğunu gösteriyor.

Bu konuda Yeni Şafak gazetesinin, Gülen’in 1960’lı yıllardaki masonluğu ile ilgili iddialarını da yabana atmamak gerekir.

İhanetin sırrı, büyük gizliliktedir. Gülen, kendisini çok iyi gizlediği gibi devlet içinde kurduğu otonom yapının elemanlarını da akıl almayacak ölçüde gizlemiştir. Düşününüz, Cumhurbaşkanının yaverleri, Genelkurmay Başkanının ve komutanların emir subayları yıllarca kendilerini gizlemişler. Bu sadece Gülen’in kabiliyeti ile olamaz. Yabancı istihbarat servislerinin profesyonel uzmanlık desteği, teknik yardımı, koruma ve kollaması olmadan bu çapta yaygın ve derinlemesine bir gizlilik mümkün değildir. 

Gülen’in, özellikle Yeşil Kart sahibi olma meselesinde CIA’den aleni destek alması Gülen-ABD bağlantısının artık açık edilebileceği bir safhaya gelindiğini gösterir.

Yargılama safhasında Gülen’in adamlarından muhtemelen Mustafa Özcan’ın İstanbul’da kimler üzerinden CIA ile bağlantılar kurduğu da ortaya çıkabilir/çıkarılabilir. Çünkü benim görebildiğim kadarıyla, Gülen 1 numara ise M. Özcan 2 numaradır.

Gülen, 1999 Mart’ında ABD’ye çağrıldıktan sonra artık tam bir ihanet elemanıdır. Ben 1999-2012 arasında Pensilvanya’ya yılda 1-2 defa gittim. Bir şey dikkatimi çekti ve öğrendim. İstişare heyetinde olduklarını bildiğim insanlar, bölge imamı olduklarını bildiğim birkaç isim ve ünite imamları olduğu söylenenler, yılda üç-dört defa topluca Gülen’in yanına geliyordu. Gülen, şimdi öğrendiğimiz Paralel Yapı’yı, Pensilvanya’dan yönetiyordu. CIA bunu biliyordu. Bir yıldaki toplu uçuş listelerine bakıldığında Gülen’in etrafındaki yüz kişinin kimler olduğu belliydi.

Bunun anlamı şudur: 7 Şubat 2012’deki MİT krizi ile Erdoğan’a savaş açılmasından Gezi olaylarına, 17/25 Aralık’tan MİT TIR’larının durdurulmasına, seçimlerde CHP ve HDP’nin desteklenmesine kadar hepsinden CIA’nın haberi vardı. Haberdar olmanın ötesinde ne vardı? 

F. Gülen baştan itibaren Türkiye’nin düşmanlarının bir projesiydi. Ben dâhil hükümet onu ilk defa 7 Şubat 2012’de fark edebildik...

Yorumlar42

  • SEHMUZ 7 yıl önce Şikayet Et
    Huseyin gülerce ne yorum yaptıysa doğrudur.Hayin degildir
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • hasan 7 yıl önce Şikayet Et
    yahu bu gülerce ne zaman tutuklanacak?
    Cevapla
  • ismail koç 7 yıl önce Şikayet Et
    aynen katiliyorum ama sizin gibi bunlari daha once cozmesi lazim
    Cevapla
  • Fatma 7 yıl önce Şikayet Et
    Hadi onun hain olduğunu 2012 de farkettin. Peki bir Müslüman için Peygamber efendimiz (s.a.v.) in ondan önde olduğunu da mı hainliğini farkettiğinde farkettin? Bir arkadaşımın ricası üzerine Kutlu Doğum söyleşisi diye Konya da bir otelde söyleşinize katıldım. Söyleşi boyunca hoca efendiyle şunu yaptık bunu yaptık diye bin defa adını zikrettiniz. İki kere filan Efendimizi ağzınıza aldınız. Ha bire hoca efendi bir de zaman gazetesinin yeni çıkaracağı bir dergiden bahsettiniz. Söyleşi çıkışında arkadaşımı da uyardım bakma bunların lafına bak Kutlu Doğum diye geldik ha bire hoca efendi dinledik diye.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Duyarlı Vatandaş 7 yıl önce Şikayet Et
    Cia biliyordu demek çok eksik kalır,bizatihi fetullah lawrence gibi özel yetiştirilen ve güdülen bir amerika ve ingiliz ortak ajanıdır.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat