İsrail ile dost olduğumuz yok!

  • GİRİŞ27.06.2016 07:39
  • GÜNCELLEME28.06.2016 13:33

Şark toplumlarının en önemli vasıflarından biri akıl ile kalbi buluşturamamak galiba. Bir türlü realist çizgiye çekilememek gibi bir huyumuz ve suyumuz var.

İfrat ve tefrit noktasında ise teraziyi dengede tutamıyoruz!

İsrail ile geçmişten gelen tarihi bir problemimiz yok lakin hepimiz Filistin meselesinden dolayı bu ülkeye oldukça mesafeliyiz haklı olarak. Ancak bazılarımızda bu mesafe öyle farklı ki ifrat ve tefritte şahikaların fevkindeyiz ne yazık ki!

Kimimiz candan kandan İsrail dostu ve müttefikiyiz!

Kimimiz de kana kan, dişe diş İsrail düşmanı ve karşıtıyız!

Kimimizin de dünya yansa umurunda mı kabilinden bir umarsızlığı var ki evlere şenlik!

Hükümet ve siyasiler bu durumda böylesi bir durumda ne yapıyor?

Böyle bir ülkede politika yapmak gerçekten çok zor...

Filistin meselesi bizim olduğu kadar bütün İslam âleminin biricik meselesi iken bu hazin dramın tek takipçisi, tek hamisi ve tek destekçisi bu ülke, Türkiye kalmıştır ne yazık ki.

Bir Osmanlı bakiyesi olan bu topraklara ayrı bir muhabbetimiz olduğu aşikâr ancak aynı zamanda ilk kıblegâhımızın bulunduğu Kudüs’ün hatırını da görmezden gelemeyiz.

Bu toprakların insanı belki bize çok vefalı olamamıştır geçmişte. Belki Osmanlı, oralardan sırtından hançerlenmiş bir şekilde vatana avdet etmiştir lakin biz millet olarak her şey bir yana mazlum ve mağdur olandan yana tavır takınan bir merhametli topluluğuz işte. Hâsılı kelam bu mesele bizim için önemlidir, azizdir.

(Bu hususu Cemal Paşa’nın yaveri Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağı” adlı eserinde bütün yalınlığıyla  okurken bazan gözyaşlarına boğuluyorsunuz, bazan kahrediyorsunuz, okumayanlara tavsiye ederim. )

Osmanlı bu topraklarda coğrafya olarak büyüse de kültürde dilde, maddiyatta egemenlik kuramamış aksine devletin ekonomik varlığı buralara sebil edilmiştir!

Ayrıca Araplara o kadar çok imtiyaz verilmişti ki en ufak bir anlaşmazlıkta Arap şeyhleri hemen isyan ediyor ve Osmanlı subayları zora sokuluyordu. Bu tür isyanlar artınca payitaht bir takım sert kararlar aldı ve bu tip isyanlar kanla bastırılmaya ve idamla sonuçlanmaya başlandı.

Bunca hengâmeden sonra Zeytindağı düşer ve Cemal Paşa bitkin, bedbin ve oldukça üzgün bir şekilde İstanbul’a döner ve hemen görevinden istifa eder! Anadolu’yu kast ederek tarihe rehberlik eden şu sözleri sarf eder:

“Keşke vazifem buralarda olsaydı, keşke o altın sağanağı ve enerji fırtınası, bu durgun, boş ve terk edilmiş vatan parçası üzerinden geçseydi. Anadolu hepimize hınç ve güvensizlikle bakıyordu! Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu anaya şimdi kendi pişmanlığımızı getiriyoruz! Kumar oynadık ve kaybettik!”

Cemal Paşa’nın bu sözleri gerçekten üzerinde uzun uzun düşünülesi sözler. Dış politikada siyaset ilmi ve vatan mevhumu çizgisinden şaşmadan tavır geliştirmek çok önemlidir. Diplomaside İfrat ve tefrite yer yoktur. Akıl ve sağduyu en önemli kıstas olmalıdır.

Şimdi Filistin severler (ki ben de severim bkz) http://www.haber7.com/yazarlar/meryem-aybike-sinan/952598-filistin-sabahlari-yine-kanlidir

İsrail ile olan diplomatik yakınlaşmayı şiddetle eleştiriyorlar. Bu kesinlikle doğru bir tavır değildir. Ülkeler dost olmaz, olamaz lakin menfaatleri neyi gerektiriyorsa o doğrultuda hareket etmek esastır.

Her şeyden önce Türk Milletinin ve Türkiye’nin kazanımları öncelikli hedeflerimiz olmalıdır. Bu ülke her anlamda çok güçlü olmak zorundadır. Türkiye yeri geldiğinde düşmanıyla da iletişim halinde olabilmelidir, dış siyaset duygusallıkla idame ettirilemez.

Filistin uğruna Osmanlı’da verdiğimiz kayıpları saymıyoruz bile, artık birince hedefimiz milli sınırlarımız ve ideallerimiz olmalıdır. Birileri yine “mazlum” edebiyatı yapacak lakin ben de diyorum ki öyleyse:

 “Doğu Türkistan Davası ne olacak?”

“Peki ya Kırım Türklerinin durumu?”

“Ya Karabağ meselesi?”

Hakikaten şaka gibiyiz!

Bizim millet olarak gideceğimiz bir başka ülke yoktur ne yazık ki! Mazlumlardan yana tavır alacaksak, hami olacaksak çok güçlü olmak zorundayız. Her yanımız düşman kaynıyor, sürüyle üzerimize gelinen şu zamanlarda önce can demek vaktidir!

Kimsenin İsrail ile dost olduğu yok!

Bırakınız dış siyasetin denklemini hariciyecilerimiz kursun!

Biz içeriye bakalım…

Meryem Aybike Sinan-Haber7

meryemaybike@gmail.com

Twitter: @aybikesinan

Yorumlar1

  • Gazi 7 yıl önce Şikayet Et
    Yorum yazılmaya bile değilmez.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat