Dün Ak Parti kongresinde siyasete edebiyat renk ve ahenk kattı!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün yine hitabet sanatının en güzel örneğini bir kongre salonunda bütün dünyaya gösterdi. Başbakan, Sezai Karakoç'un o muhteşem şiirini okurken aklımdan çocukluğumun ve gençliğimin siyasileri bir film şeridi gibi sıra sıra geçip gittiler tarih koridorunda.

Hiç kimseyi Başbakana benzetemedim!

Hiç kimsede böylesine bir dava adamı portresi yoktu. Yuvarlak ve diplomatik ifadelerle bir iki beyanat verir, kongrelerde sayısal rakamlarla insanları çatlatırcasına konuşur konuşur inerlerdi kürsülerden. Açıkçası dimağlarımız böyle bir hitabete ve portreye alışkın değil. Bir başbakanın önemli ama yıllarca kimi çevrelerce görmezden gelinmiş bir şairin şiirini dünya çapında düzenlenmiş bir Parti Kongresinde okuması alışık olduğumuz bir durum değil!

“Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır”

Bu dize o salona aslında ne çok şey anlattı ve hatırlattı bir bilinse, bir anlaşılsaydı sanırım o alkışlar ve gözyaşları katlanırdı. Ancak her zaman söylediğim ve iddia ettiğim bir şey vardır ki o da Başbakanı anlayacak, onun vizyonunu ve misyonunu gerçek anlamda temsil kudretini ve yeteneğini taşıyan insanların özellikle tabanda az oluşu yukarıdaki ışığın aşağıya yansımasını maalesef engelliyor.

O söz konusu hücre yenilemesinin özellikle illerde en aşağıdaki kadrolara kadar yansımasını temenni ediyoruz.

Edebiyat dünkü kongrede siyasete renk ve desen kattı.

Bir ülkenin sosyo- ekonomik kalkınma düzeyinin edebiyata aynı oranda yansıdığı sosyolojik bir vakadır.  Yükselme döneminde Osmanlıda edebiyatta aynı ölçüde yükselmiş, Fuzuli ve Baki gibi dev şairler çıkmıştır. Mimaride Sinan göklere yükselmiştir. Musiki hakeza öyleydi.

Yani gelişen ve büyüyen bir Türkiye'de edebiyatta da son yıllarda ciddi bir sıçrama görülüyor. Bir romanıyla bir villa satın alabilecek yazarlarımız var. En yeni yetme yazarların bile yazdıklarından ciddi paralar kazandıkları bir Türkiye var şimdi.

Başbakanın edebiyatla dostluğu yeni değil.

Başbakanı yakından takip edenler bilirler ki hapse girdiği yıllarda yaptığı bir şiir albümü bile vardır. Özellikle Necip Fazıl Kısakürek'in “Zindan'dan Mehmet'e Mektup” şiirini dinlerken hangi çeşmeden su içtiğini, hangi iklimden teneffüs ettiğini ve hangi davayı temsil ettiğini daha iyi anlarsınız.

Edebiyat kadar insanı daha iyi ne anlatabilir ki?

Açıkçası dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı seyrederken Türk siyaset Tarihinin en iyi hatibi olduğuna bir kez daha inandım. Şiir diliyle siyaset dili buluştuğunda ve bir de aşk ve şevk varsa o görüşün inandırıcılığı da, yüreklere inişi de, kabul görüşü de daha kolay oluyor!

 Dün o salonda konuşmasını şiirleştiren bir başka lider de Hamas Lideri Halid Meşal idi. Hitabet sanatının bütün inceliklerini kullanan Filistin Lideri'nin salondakilere “Sizin baharınız hayırlı olsun” cümlesi çok etkileyici idi. Başbakana “Siz bütün İslam âleminin de liderisiniz” sözü ise gerçekten de yorumsuzdu.

Hamas Liderinin Başbakandan sonra en fazla alkışı almış olmasının altında verdiği mesajlar yanında hitabet ve üslubunun güzelliğiydi hiç kuşkusuz. Filistin Lideri birçok entelektüel Filistinli gibi “Abdülhamit-Filistin”  vurgusu yaparak bize olan bağlılıklarını, yakınlıklarını ve dostluklarını bir kez daha göstermiş oldu. Yüzünü Türkiye'ye döndürmüş bir Filistin var artık!

İslam dünyasının böyle her anlamda kendi kimliğini muhafaza etmiş, yüzünü kendi kültür ve medeniyetine çevirmiş, dünyayı bilen, tanıyan ve milleti için her türlü fedakârlığı yapan gerçek liderlere ihtiyacı var.

İslam dünyasının bütün yarınları şiirli olsun inşallah!

Muhabbetle kalınız.

Meryem Aybike Sinan/Haber7

meryemaybike@gmail.com