Böl ve yönetin yeni şekli: Kantonlar!

  • GİRİŞ19.04.2015 09:20
  • GÜNCELLEME20.04.2015 09:03

 İran yıllardır ve özellikle de, Körfez Savaşları’ndan sonra, Kuzey Irak’ta fiili olarak işleyen özel statüyü (kendi çıkarlarına uygun düşmeyen bir statü), Kürt bağımsızlığının önünü açacak bir gelişme olarak gördü.

Süleymaniye İran’ın YNK üstünde kullandığı siyasi nüfusu nedeniyle, 2006 yılına kadar Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne rağmen özerk bir yönetim ve farklı bir meclisle yönetildi. Bu siyasi bölünme, ABD’nin ve Mesut Barzani’nin ısrarcı ve kararlı tutumu nedeniyle 2006 yılında sona erdi.

KDP ve YNK, kendi aralarında yaşadıkları sorunları önemli oranda normalleştirip, çözdüler. Ama şimdi, sadece Süleymaniye değil, KBY’nin siyasi sınırları içinde yer alan şehirler ve bölgelerde, Kandil, Kanton yönetimine geçilmesini savunuyor.

DAİŞ’e karşı mücadele ve DAİŞ’in Irak’ta yürüttüğü askeri operasyonlar, dengeleri alt üst etti.

PKK, Şengal’de, bir meclis oluşturdu. Meclis’ in bir çeşit Kanton yönetimi var, askeri bir gücü var. Ama bu fiili durum, çok geçmeden, KBY’nin sert açıklamalar yapmasına yol açtı. Şengal meclis başkanı, Mesut Barzani’nin emriyle tutuklandı. Şengal, Irak merkezi hükümetinin sınırları içinde yer alsa da, burası Ezidi Kürtler’in yaşadığı bir bölge. DAİŞ’in katliam girişimleri, çok sayıda Ezidi’nin toplu olarak hayatını kaybetmesine yol açtı. İnsansız bir bölgeye dönüştü Şengal.

KBY, Şengali Kürdistan’ın bir parçası olarak görüyor. Gerçekte bu.

Ama şimdi, hem Irak Anayasası’nın, hem KBY Anayasası’nın, fiili olarak ihlal edilmesi söz konusu: Şengal Meclisi veya Kantonu.

Yoruma mahal yok, PKK bu bölgeyi Kanton ilan edince, aslında, Kandil ve Zap’la beraber, PKK’nin kontrolündeki fiili Kanton sayısı Irak’ta üçe çıkmış oldu. Duran Kalkan’ın açıklamaları ise, “ Kürdistan’da kantonlaşma siyasetinin devam edeceğini gösteriyor. Kalkan, bu coğrafyada yaşayan halkların aynı dili bile konuşmadıklarını, aralarında büyük farklılıklar bulunduğunu ifade etti, ve artık Erbil Merkezi Hükümeti’nin, bu şehirleri yönetmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Bu söylem, Türkiye’de inkar yıllarında dilden dile dolaşan söyleme çok benziyor: Kürtler’e dillerini konuşma hakkı verelim de, onlar farklı lehçede konuşuyor ve kendi aralarında anlaşamıyorlar ki!

Kalkan, anlaşılan Kürtler’in Kuzey Irak’ta kendi aralarında anlaşamadığına inanıyor. Ama dil, Kürdistan Federal Bölgesi’nin inşasında, bilindiği gibi hiçbir zaman engel değildi ve olmadı.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat