Medyanın IŞİD’i

  • GİRİŞ16.09.2014 09:52
  • GÜNCELLEME16.09.2014 09:52

Aslında eski Türkiye’de müesses nizamın tabii bir neticesi olarak zuhur eden bu yaklaşım, hem söylem hem de fiili durum açısından geçerliliğini yitirmiş durumda. Türkiye’ye başka başkentler üzerinden konuşmak şeklinde özetlenebilecek bu yaklaşım, 2003’te Irak işgali krizi ortasında iktidara gelen AK Parti’nin özellikle maruz kaldığı bir stratejik araca dönüşmüştü.

2003’te Irak işgali sırasında, henüz birkaç aylık iktidar olan AK Parti’yi ‘dışarıdan’ bir araçla ‘terbiye etme’ girişimi boşa çıkmıştı. İlerleyen yıllarda benzer bir girişim ‘Kıbrıs tartışması’ üzerinden denense de anlamlı bir netice üretmemişti. Kıbrıs tartışmaları AB sürecinde yaşanan yapısal sıçrama ile büyük ölçüde etkisiz hale gelmişti. Arap isyanlarına kadar olan dönemde ‘eksen kayması’ tartışmaları, dışarıda üretildiği haliyle tüketilip durdu.

Bu söylemlerin büyük bir kısmı, dış politika eleştirisi getirmek ya da farklı tercihler yapmamanın maliyetini somut alternatiflerle ortaya koyma çabası da değildi. Aksine, AK Parti’nin içeride baskı altına alınması adına, dışarı ile yapılan acemi paslaşmalardan ibaretti.

Bugünlerde benzer bir dalga, IŞİD üzerinden, yeniden canlandırılmaya başlıyor. Bir İngiliz bir Amerikalı’yı vahşice öldürüyor ama tartışılmaya çalışılanın Türkiye olmasını istiyorlar. Medya manipülasyonu, ucuz istihbarat yönlendirmeleri tartışmaların ana eksenini belirliyor. Yani ortada başı sonu belli bir dış politik tartışması yok. Türkiye açısından bu konunun önemli bir ayağı olarak, medya kalitesi açısından ele alınması elzem.

‘IŞİD’in Türkiye’ye komşu olduğu’ ezberinin ötesine geçmeyen yaklaşımların altını batı medyasından filtresiz hatta bazen oldukça bilinçli bir tüketimle dolduruluyor. Ortaya çıkan, hazin bir manzaradan ibaret. Çoğu kez bire bir tercümeden ibaret olan, bütün perspektifi başka başkentlerin yaklaşımlardan ibaret olan ürünlerin içeriğinin ciddiye alınması mümkün değildir.

Tekil örnekler de verilebilir ama sadece iki hafta boyunca IŞİD tartışmasında istisnasız bütün yeni başlıklar tercüme yoluyla Türk medyasının gündemine girmiştir. Neredeyse bir tek yerli habercilik, yerinde gözlem gösterilemez. Hal bu olunca, ortaya konulan iddiaların patenti, içeriğin önüne geçmek durumundadır. IŞİD sorununda en büyük pay sahibi olan odaklara soru yöneltmek yerine, aynı odakların Türkiye’yi mahkum etmeye yönelik manipülasyonlarına gönüllü yazılmak oldukça büyük bir sıkıntıdır.

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat