Her kişi dinini öğrenmeli değiştirilmiş hıristiyanlıgı Yahudiliği ve yüce İslam dinini tam olarak öğrenmeli sayın abim Allah'a emanet olun

Kaleminize kuvvet, elinize ve yüreğinize sağlık hocam! Tebrik ederim. Çok güzel bir tenkit olmuş. Selam ve dua ile...

Öğrencilik hayatım boyunca benim gibi müslüman çocuklarla yetkililer,hep dalga geçmişlerdi.Verilmesi gereken İslami bilgiler,eğitimli mi yoksa öğretimli mi olmalı diye... Nihayet bunun şuuruna varılan günler yaşıyoruz.Rabbime hamdediyor,size teşekkürlerimi sunuyorum Mehmet Hocam.

Eyyvallah ! Halihazırdaki yönetime hangi yerden ve hangi yandan vurulursa vurulsun bu batının hoşuna gidecektir. Onun için;batının ve doğrultusundaki tüm yandaşlarının aksini yapmak,acemi bir yönetimin bile doğru yolda olduğunu gösterir. Kaldı ki böyle bir yönetimin ne yaptığını bildiğinden % de % eminiz. Hasılı;Kalemine kuvvet,yüreğine sağlık. Selam ve dua ile...

Siyasetin Emrinde Din Mevzubahis olamaz. Özgürlüğün en büyük düşmanı Köleliğin kader olduğuna inanan kölelerdir. Elbettee ki güzel işler yapılıyor ama Din meselesi bir devlet politikası olamaz olmamalı. Milli Eğitim bir Devlet politikası dır. Din ihtiyacı ve öğretisi devlet politikası olarak ortaya çıkar, bunu da siz güzel politika derseniz doğru olmaz.

Yazınıza göre müfredat programında önemli ve yerinde değişiklikler olmuş. İnşaallah "iyi eğitimcilerle "başarı elde edilir. Nereden nereye!

Elinize kaleminize yüreğinize sağlık hocam

Din kültürü dersinde en köklü değişiklik 2005-2006 yılında yapılmış ve uygulamaya konmuştur. Yazıya konu edilen şimdiki değişiklik ifade edildiği gibi bir değişiklik değil sadece 2006 nın üzerine sadece yüzde onluk bir güncellemeden ibarettir. Önceki yapılan güzel uygulamayı görmezden gelmek hakperestlik değildir. Yazarın konu edindiği ve övdüğü tüm perspektif 2006 köklü değişikliğinin sanki yeni yapılan değişiklikmiş gibi sunumundan ibarettir.

Tebrik ederim. Çok güzel bir tenkit olmuş. Her türlü fikir ve anlayışa saygılı bir değerlendirme. Kişiler değil de konular, olaylar tenkit edilirse halledilemeyecek mesele yoktur. Selam ve duayla kıymetli Ağabey'im.

Din kültürü ve ahlak bilgisi üzerine yazmış olduğunuzı takdire değer bir değerlendirme

Ayrıca yaşayan ilahi dinler, evrensel ahlak ilkeleri gibi başlıklarla diğer sapkın din ve inanışlar İslam ile bir tutuluyor, veya dine felsefik yaklaşımlar gibi konu başlıkları ile deizm gibi sapuklıklar din kültürü kitabında meşrulaştırılıyor. Öğrenci bu durumda ben de böyle düşünüp inanabilirim diyor. Yani din kültürü programı kuran ve sünnet dilini kullanmaktan kaçınıyor, Hristiyanlık ve Yahudiliğe küfür demiyor, günümüz insanının da normalleştirdiği haramları sapıklıkları hiç ele almıyor. Bu halde bizim din dersleri Allahın emir ve yasaklarını anlatıp, kavratıp yaşatmak yerine önemsizleşmesine hizmet ediyor değerli hocam.

Din dersleri programları dini kültür ögesi bilgilendirme kurumu olarak sunmaktadır. İslamın amel boyutunda yapar, uygular, kaçınır gibi uygulamaya dönük hedef ve kazanımlar konulmadığı ; Kuran ve sünnetin amellere karşılık olarak sunduğu cennet ve cehennem, mükafat ve ceza, teşvik ve uyarı-sakındırma yöntemi eğitimimizde referans alınıp uygulanmadığı sürece İslam dini eğitimimiz bir seremoni, bir ritüel olmaktan öteye geçmiyor. Emekler, harcamalar çoğunlukla boşa gidiyor. Eğitimin içinden birinin serzenişi budur.

müslüman çocuklarını putperestlik ve batıl dinlerin objektiflik tarfsızlık hoş görülük altında öğretilmesi ihenettir. biz hariç hiç bir ülkede bu yoktur. avrupa abd asya ülkeleri islam ve türk düşmanlığı üzerine eğitimlerini kurmuşlar. islamı ve bizi en büyük düşmanları bilir. seçimleri dahi bunun üzerine kaznılır. biz se ahmakçasına düşmanlarımızı dost gibi okutuyoruz. batıl dinleri gerçek bir din gibi veriyoruz. sonuç ortada çocuklarımız islam karşıdı yabancı hayranı oluyor.