İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sorumluluğu altındaki İETT kazaları, gazetemizin manşetinde, “İstanbullular evinden helalleşmeden çıkmasın” şeklinde haberleştirilmiş..

Sorgulayalım mı?

Acaba, abartılı mı, acaba biraz olayı büyütüyor muyuz?

Tam tespit yapabilmemiz için, fotoğrafı tam çekmemiz lazım..

Kaza, Perşembe akşamı yaşandı.

İstanbul Bahçelievler’de, Ekrem İmamoğlu’nun sorumluluğundaki İETT’ye ait bir belediye otobüsü, duraktaki yolcuları ezdi..

5 yolcu, durakta otobüs beklerken, arkada gelen bir otobüsün altında kaldı..

Bir İstanbullu, olay yerinde vefat etti..

Daha cenazesi kalkmamış iken, olay yerine gidip de, bilgi bile almaya tenezzül etmeyen Ekrem İmamoğlu, hemen o günün akşamından, Giresun’a cumhurbaşkanlığı adaylığı gezisi için hazırlıklarını tamamladı..

Cuma günkü gazeteler önümde..

“Habercilik engelleniyor” diyenler..

“Özgür basın” diyenler..

Yıllar önceki bir tren kazasında vefat eden yolcuların isimleri üzerinden, bugüne kadar binlerce haber yapan, manşetler atan ilkesizler..

Sahte gazeteciler.

Naylon haberciler.

“Belediye başkanı bizden ise, biz kazayı görmeyiz, haberini çöpe atarız”’ diyen ilkesizler..

Sözcü gazetesinden başlayalım..

5 ay önce Ekrem İmamoğlu ile aralarına mesafe koyan, sonra ne alıp verdiler ise, şimdi kanka olan Metin Yılmaz’ı genel yayın yönetmenliğindeki Sözcü gazetesi..

Tahrif ederek aktarmıyorum..

Abartmıyorum.. 

Resmen..

Bir otobüs durağındaki yolcuların üzerine giden ve 5 yolcuyu altına alan İETT otobüsünün kaza diyemeyeceğim, göztere göstere yaşanan vahşetinin haberini birinci sayfadan vermemiş..

O gün itibari ile, 1 İstanbullu ölmüş. Biri ağır yaralı. 3 yolcu da, hastanede..

“Liyakati getireceğiz. İsrafa son vereceğiz.. Her şey çok güzel olacak” denilerek seçim kazandırılan Ekrem İmamoğlu’nun sorumluluğundaki İETT otobüsü 1 kişiyi öldürüyor, ikinci kişi ağır yaralı, üç kişi hastanede.. Sözcü’de birinci sayfada haber yok.

Cumhuriyet gazetesi önümde..

Onun da birinci sayfasında bu habere yer yok.

Karar gazetesi önümde..

Onda da birinci sayfada haber yok..

Milli gazete, Birgün, onlarda da birinci sayfada tek satır yok..

Sıfatlandırmamı şimdiden yaparsam, belki iyiniyetli bazı okurlarımız beni haksız görür..

Acele etmeyelim..

Cuma günkü fotoğrafı da verelim..

İstanbul’daki belediye otobüsünün altında kalan insanlardan biri topraga verilmek üzere memleketine yollanırken.. Diğeri komada iken, üçü hastanede tedavisi sürerken, olay mahalline gitmeye tenezzül etmeyen İBB’nin Başkanı Ekrem İmamoğlu, Giresun’da halka hitap ediyor..

Haydi, o İBB’den fonlanan medya organlarından, “Başkan, Giresun’da ne işin var, sorumluluğun altındaki otobüs, insanları eziyor” başlıkları atmalarını beklemeyelim..

Ama..

Perşembe günü otobüsün altında kalan ve ağır yaralanan vatandaş da vefat ediyor..

Ekrem İmamoğlu’ndan ne bir taziye, ne bir açıklama..

O Giresun’da gezisini sürdürüyor..

ve..

Cuma günü vefat eden ikinci İstanbullu’nun haberini vermişler mi diye, yine aynı gazeteleri önüme alıyorum..

Cumartesi günkü Sözcü gazetesi..

Birinci sayfasında, İETT otobüsünün ezdiği İstanbullulardan ikinci vatandaşın da vefat haberi yok..

Cumhuriyet gazetesinde yok..

Karar’da, Milli Gazete’de, Birgün gazetesinde birinci sayfada haber yok..

Heeey... 

Sözcü’nün, Cumhuriyet’in yazarları.. Birgün’ün yazarları, muhabirleri.. İlkeden bahseden.. Namustan bahsedenler..

Vicdandan bahsedenler..

Nerdesiniz, vicdanınızı sattınız mı? 

Çorlu tren kazasında ölen bir çocuğumuzun üzerinden, annesini de tahrik ederek, yıllardır vicdan satanlar..

Yıllarca değil, öldüğü gün dahi, iki insanın haberini bile yazamadınız.

Yazıklar olsun size..

Yazıklar olsun, Ekrem İmamoğlu’na zarar verir diye, belediye otobüsünün altında kalarak vefat eden iki insanı, birinci sayfasından göremeyen, gazeteci kılıklılara..

Heey..

Ahmet Taşgetiren.. Mustafa Karaalioğlu..  Yusuf Ziya Cömert.. Mehmet Ocaktan.. Mustafa Çağrıcı. Akif Beki.. 

Heyyy, Milli Gazete..

Hani nerdesiniz?

Birinci gün, olayın yaşanma saati sebebi ile, diyelim haberi birinci sayfanızdan veremediniz..

Ertesi günü ikinci vefat haberinden sonra da mı, birinci sayfada yer bulamadınız, Ekrem İmamoğlu’nun, Giresun’da gezerken, İstanbul’da öldürdüğü insanların haberini vermeye..

Siyaset bu kadar mı sizi kirletti?

Hani, AK Parti döneminde her şey çok kötü idi..

İsraf vardı.

Liyakatsizlik vardı.

İşi ehline vermek gerekiyordu.

Lüks vardı..

Kadrolaşma vardı..

Büyüklenme vardı..

Ekrem İmamoğlu, hem belediyeyi yönetemiyor..

Hem de geziyor..

Geçen hafta, cumartesi pazar gitse, “Hafta tatilini istediği yerde geçirir” diyeceğim..

Geçen hafta Cuma günü Bursa’da.. Bu hafta Cuma günü Giresun’da..

Hem de, iki masum İstanbullunun, hiçbir kusuru olmayan durakta otobüs bekleyen iki vatandaşın, belediye otobüsü altında kalarak öldüğü gün, Ekrem İmamoğlu İstanbul dışına çıkıp, orada miting düzenliyor.

Utanmadan sıkılmadan, Giresunlulara, “Yaptığımız mücadele haysiyet mücadelesidir” diyor..

Sözcü’sü, Cumhuriyet’i, Birgün’ü, Karar’ı, Milli Gazetesi, bir tanesi çıkıp da, “Bu ne haysiyetsizliktir. İnsan birazcık utanır. Senin hizmet etmek için söz verdiğin iki İstanbullu, hiçbir kusuru olmadığı halde, senin kusurunla bir belediye otobüsünün altında can veriyor. Üzerinden ay geçmemiş, hafta geçmemiş, hatta gün geçmemiş.. Komadaki insan can verirken, sen Giresun’a gidip, ‘Haysiyet mücadelesi veriyoruz’ diyorsun.. Ne haysiyetinden bahsediyorsun sen” diyemiyorlar..

“Biz haberi birinci sayfamızdan vermeyelim.. Türkiye İstanbul’daki iki insanın Ekrem İmamoğlu’nun belediye otobüsünün altında kalıp öldüğünü bilmesin” diyorlar..

Gazetecilik ha..

Özgür basın ha...

Siz mi gazetecisiniz? Siz mi özgür basınsınız..

Siz mi dürüst medyadan yanasınız?

Yeni Akit