Bizleri yoktan var eden, varlığından haberdar kılan, iman nimetiyle şereflendiren, nimetleriyle rızıklandıran şanı yüce rabbimize sonsuz hamdüsenalar olsun.
Gelmesiyle kâinattaki en mükemmel izi bırakan, bıraktığı izlere bizlere hidayet vesilesi olan, zalime karşı mazlumun yanında duran, ümmetine ve bütün canlılara merhamet kanatlarını geren Hazreti Muhammed Mustafa’ya, âline ve ashabına nihayetsiz salât u selamlar olsun.

Ey kudreti her şeye galip gelen Azîz ve Celîl olan Rabbimiz!

Bizler yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz. Hakkında bilgimiz olmayan şeyi istemekten Sana sığınırız. Bizi dosdoğru yola ilet. Nimet verdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil.

Ey Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Mi‘rac’ın Rabbi olan Allah’ım!

Peygamber Efendimizin Mescid-i Aksa’dan Mi‘rac’a yükselip lütuf ve ihsanlarla döndüğü mübarek bir gecede ümmetine hediye ettiği dualarla Sana yalvarıyoruz.

“Rabbimiz! Eğer unutur ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma!
Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yükler yükleme.
Rabbimiz! Bize taşıyamayacağımız şeyleri de yükleme!
Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâ’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım eyle Allah’ım!”  (Bakara, 286)

Ey peygamberlerini hidayetle gönderen ve onları nusretiyle destekleyen Rabbimiz!

Sen ki tufanla sarsılan kavimlerin içinden Hazreti Nuh’u kurtaransın.
Sen ki ateş bahçelerinde gül toplayan Hazreti İbrahim’i esenlik ve selamete kavuşturansın.
Sen ki kıskançlık kuyularından ve esaret zindanlarından Hazreti Yusuf’u kurtaran ve izzetli bir makama yükseltensin.
Sen ki umutların tükendi sanıldığı anda denizleri Hazreti Musa’ya kurtuluş yolu, Firavun’a ibretlik mezar edensin.
Sen ki balığın karnında Hazreti Yunus’u rahmetinle selamete erdirensin.
Sen ki karanlık mağaraları Ashab-ı Kehf’e emniyet yurdu, yılları ise bir anlık uyku kılansın.
Sen ki Kâbe’ye yürüyen Ebrehe’nin fil ordusunu ebabil kuşlarıyla taş yağmuruna tutup helak edensin.
Ve Sen ki Sevr Mağarası’nda örümceğin ağıyla perde, güvercinin yuvasıyla siper kurup Habibini ve dostunu emniyetle kuşatan, gönüllere sekinet indirensin.

Firavunlara, Nemrutlara, Ebrehelere, Ebu Cehillere karşı peygamberlerini nasıl koruduysan; bugün de Sana iman ettikleri için zulme maruz kalan, yurtlarından sürülmeye çalışılan kullarını öyle muhafaza et Allah’ım!

Şu anda Gazze ve Filistin başta olmak üzere Doğu Türkistan’da, Arakan’da ve tüm mazlum coğrafyalarda açlıkla, korkuyla, mallarından ve canlarından eksiltilmekle imtihan edilen mazlum ve mahzun kullarına yardım eyle Allah’ım!

Onları dalga dalga gelen zulümlere karşı Hazreti Nuh’un gemisini koruduğun gibi koru.
Ateşlerle çevrili vatanlarını, Hazreti İbrahim’in ateşini gülistana çevirdiğin gibi selamet yurduna dönüştür.

Zindana dönmüş topraklarını, Hazreti Yusuf’un kuyudan ve zindandan kurtuluşu gibi hürriyete ve izzete kavuştur Allah’ım!

Enkazların altında, hastanelerin bodrumlarında, tünel karanlıklarında gizlenen müminleri, Ashab-ı Kehf’i ve Sevr Mağarası’nı emniyete aldığın gibi, rahmetinle ve sekinetinle kuşat, gönüllerine inşirah ver.

Ve Gazze semalarına, Kâbe’yi yıkmaya yeltenen fil ordularını ebabil kuşlarıyla taş yağmuruna tutup helak ettiğin gibi, Mescid-i Aksa’mızı yıkmaya niyetlenen, şehirlerimizi arsızca işgal eden zalimlerin uçaklarını, tanklarını, ordularını attığı sapan taşlarıyla darmadağın edecek çağın ebabillerinden nusretini esirgeme Allah’ım!

Dualarımızı Gazzeli kardeşlerimizin dualarına ekle; mazlumlara izzet, insanlığa rahmet ve selamet bahşet ve zalimleri Kahhar ismin tecellisiyle kahru perişan et Allah’ım!

Ey her duayı işiten ve dualara cevap veren Rabbimiz!

Peygamberlerine öğrettiğin dualarla Sana niyazda bulunuyoruz.

Mahcubiyetimizi, acziyetimizi, hâlimizi Sana arz ediyor, tevbesi kabul edilen Hazreti Âdem’in duasıyla bağışlanma diliyoruz:
“Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, mutlaka ziyana uğrayanlardan oluruz.” (A‘râf, 23)

Bizi sorumluluklarını ihmal edip kendine yazık edenlerden, elindeki nimetleri kaybedip sonu hüsran olanlardan eyleme Allah’ım! 

Ey insanlığı tufandan kurtaran, kurtuluş gemisinin önderi Nuh’un Rabbi olan Allah’ım!

Gazze bugün zulmün kuşatması altında, Hazreti Nuh’un kavminin azgınlığı gibi ağır imtihanlardan geçiyor. Biz de Gazzeli kardeşlerimiz için esenlik ve selamet niyaz ediyoruz. Onların da bir gün Hazreti Nûh’un diliyle:
“Bizi o zalimlerin elinden kurtaran Allah’a hamdolsun.” (Mü’minûn, 28) diyerek sevinecekleri günü özlemle bekliyoruz, erteleme Allah’ım!

Gemilerle sefere çıkan, insanlığın vicdanını temsil eden yiğitler için de Hazreti Nuh’un duasıyla Sana yalvarıyoruz:
“Rabbim! Beni güvenli ve bereketli bir yere indir. Çünkü, kullarını en güzel menzillere ulaştıran Sensin!” (Mü’minûn, 29)

Gazze’yi zulmün girdabından kurtar Allah’ım! Filistin’in kahraman çocuklarını, annelerini, gençlerini, yaşlılarını selamete ulaştır. Gemilerle seferde olan yiğitlerine güvenli ve bereketli bir menzil ihsan eyle.

Sen ki Hazreti Nuh’a ve beraberindekilere şöyle buyurmuştun:
“Ey Nuh! Sana ve seninle beraber bulunanların neslinden gelecek mümin ümmetlere vereceğimiz selamet ve bereketlerle gemiden in.” (Hûd, 48)

O selameti ve bereketi bugün Gazze’ye, Kudüs’e, bütün İslam beldelerine indir.
Gazze’ye nusret, selamet ve zafer ihsan eyle.
Kudüs’e bereket, emniyet ve hürriyet bağışla.
Ümmete birlik, dirlik, vakar ve izzet nasip eyle.
Kalplerimize iman, ihsan, ülfet ve muhabbet indir.

Ey peygamberlerin atası İbrahim’in Rabbi olan Allah’ım!

Hazreti İbrahim’in Kâbe’nin yanı başında Mekke için yaptığı şu duayı, bugün Gazze için yineliyoruz:
“Rabbim! Burasını güvenli bir belde kıl ve halkını çeşitli ürünlerle rızıklandır.” (Bakara, 126)

Gazze’yi güvenli bir belde kıl.
Onun halkına sabır, sebat, direniş ve izzet ver.
Rızkını genişlet, bereketini artır, sofralarını nimetlerinle donat.
Kalplerine sükûnet, gönüllerine ümit, yurtlarına eman lütfet.

Ey vakur ve cesur Hûd’un Rabbi olan Allah’ım!

Kavminin inkârı ve hezeyanları karşısında Hazreti Hûd, vakar ve cesaretle şöyle demişti:
"Ben, benim de Rab’bim sizin de Rab’biniz olan Allah’a dayandım. Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, idaresi O’nun elinde olmasın. Rabbim elbette dosdoğru bir yol üzerindedir.” (Hûd, 56)

Bugün Gazze’nin çocukları, kadınları, gençleri ve yiğitleri de aynı tevekkülle Sana dayanıyor.
Onların kalplerine Hazreti Hûd’un vakarını, cesaretini ve teslimiyetini ver.
Onların dilini “Hasbunallâhu ve ni’me’l-vekîl” zikriyle dirilt.
Onların ayaklarını sabit kıl, düşmanlarımız karşısında sebatlarını artır.
Onlara nusretini, bize de onların yanında olma şuurunu lütfet Ya Rabbi!

Ey sabrıyla Yakup’u, iffetiyle Yusuf’u örnek kılan Rabbimiz!
Yusuf’un kayboluşu karşısında çaresizlikle Sana yönelen Hazreti Yakup’un duasıyla yalvarıyoruz:
“Ben, sıkıntımı ve hüznümü yalnızca Allah’a arz ediyorum.” (Yûsuf, 86)

Ve Şeyh Ahmed Yasin’in duasının mahcubiyetini yaşıyoruz:
“Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiğnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, evladını yitirmiş anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiş ekinler aşkına Sana şikâyette bulunuyorum!”

Ümmetini bu mahcubiyetten, bu kederden ve bu zulümden kurtar Allah’ım!.
Bizi, Gazze’nin direnişine omuz veren, izzetini paylaşan, malıyla ve canıyla davasını yücelten kullarından eyle.

Biz biliyoruz ki: “Allah, emrinde galiptir, fakat insanların çoğu bilmezler.” (Yûsuf, 21)

Gazze’nin zindanlara dönmüş topraklarını Hazreti Yusuf’un kuyudan kurtuluşu gibi izzete çıkaracak olan Sensin.
Annelerin gözyaşını, öncülerin duasını, ümmetin feryadını kaybettiğimiz toprakları, yitirdiğimiz izzeti tekrar kazanmaya vesile kıl Allah’ım!

Ey dertlerine sabreden Eyyûb’un Rabbi olan Allah’ım!

Maruz kaldığı felaketleri büyük bir sabır ve tevekkülle karşılayan Hazreti Eyyûb’un duasıyla niyaz ediyoruz:
“Şüphesiz ki bu dert beni bunalttı, Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiyâ, 83)

Bugün Gazze’de anneler, babalar evlatsızlığın acısı ve hüznüyle,
çocuklar yetimliğin yalnızlığıyla, açlıkla ve hastalıkla bu duayı tekrarlıyor.

Onların kalbine Hazreti Eyyûb’un sabrını,
diline duasını, haline tevekkülünü lütfet Allah’ım!
Gazzeli babalara güç, annelere metanet, çocuklara güven ve huzur bahşet.
Onların sabrını rahmetinle ödüllendir, yaralarını şifalarınla sar Allah’ım!

Ey kelâmına mazhar olmuş Musa’nın Rabbi olan Allah’ım!

“Rabbim! Senin indireceğin her hayra muhtacım.” (Kasas, 24) diye niyazda buluna Hazreti Musa’nın Firavun’a karşı ettiği dualarla yalvarıyoruz:

 “Rabbimiz! Onların servetlerini kökünden kazı ve yüreklerine bunun acısını oturt; belli ki onlar, can yakıcı azabı görmedikçe iman etmeyecekler!” (Yûnus, 88)

Zamanın Firavunlarını, Hamanlarını, Karunlarını ve Bel’amlarını kahreden adaletinle cezalandır.

Mallarını, silahlarını, planlarını ve tuzaklarını boşa çıkar; azgınlıklarını kendi başlarına musibet eyle.

Kalplerini mühürle ki zulümlerinde boğulsunlar, kurdukları düzen, üzerine bastıkları zemin gibi çöksün.

Mazlumlara nusret, mücahitlere sebat, ümmete izzet, insanlığa ise uyanış nasip eyle.

Ey merhametiyle yürekleri dirilten İsa’nın Rabbi olan Allah’ım!

Rızıklarla donatılan Hazreti İsa’nın diliyle Sana niyazda bulunuyoruz:
“Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki; önce gelenlerimize (zamanımızdaki dindaşlarımıza) ve sonradan geleceklerimize bir bayram ve Senden (gelen) bir mucize olsun. Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en hayırlısısın" (Mâide, 114)

Gazze’nin sofrasını Senin “gökten inen rızkın”la donat, rızıkların en hayırlısıyla nasiplendir. Bu rızık, bir bayramın, bir kurtuluşun, bir fethin ve hürriyet sabahının müjdesi olsun Allah’ım!

Ey adalet ve kudretle desteklenen Davud’un Rabbi olan Allah’ım!

Zalimlerin zulmünden korunmak için koca ordular karşısında direnen azıcık bir topluluğun komutanı olan Tâlût’un, zalim Câlût’a karşı yaptığı dua ile Sana yalvarıyoruz:
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir topluluğa karşı bize yardım et.” (Bakara, 250)

Gazze’nin yiğitlerine Hazreti Dâvûd’un cesaretini, Tâlût’un askerlerinin sebatını lütfet.
Onların kalplerine sabır indir, ayaklarını sabit kıl, zulmün ordularına karşı nusretini nasip eyle.
Zırhsız bir gencin karşısındaki koca bir devi yere serdiği gibi Gazzeli kardeşlerimiz de işgalci Siyonizmi kökünden sallayarak devirsinler Allah’ım!

Ey Süleyman’ın Rabbi olan Allah’ım!

Hikmet ve kudretle donatılan Hazreti Süleyman’ın duasıyla Sana yalvarıyoruz: “Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimetlere şükretmemi, razı olacağın salih ameller işlememi bana ilham et. Rahmetinle beni salih kullarının arasına kat.” (Neml, 19)

Gazze’nin çocuklarına Hazreti Süleyman’ın hikmetini, mücahitlerine onun kudretini, annelerine onun şükrünü lütfet.
Onları şükreden, sabreden, salih amel işleyen kullarından eyle.
Mazlum ümmete zaferle beraber şükür, güçle beraber hikmet nasip et Allah’ım’

Ey Yunus’un Rabbi olan Allah’ım!

Karanlıklar içinde kurtuluşu yalnız Sende bulan Hazreti Yunus’un duasıyla yalvarıyoruz:
“Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Ben gerçekten kendine zulmedenlerden oldum.” (Enbiyâ, 87)

Gazze’nin zindanlara çevrilmiş sokaklarından, enkazlarla dolu evlerinden, karanlıkla kuşatılmış gecelerinden katına yükselen duaları kabul buyur.
Onları karanlıklardan aydınlığa çıkar, ümitsizlikten kurtuluşa ulaştır.

Ey şehit peygamber Zekeriyya’nın Rabbi olan Allah’ım!

Ümidini hiçbir zaman yitirmeyen ve şehadetle Sana kavuşan Hazreti Zekeriyya’nın duasıyla yalvarıyoruz:
“Rabbim! Beni tek başıma bırakma. Sen vârislerin en hayırlısısın.” (Enbiyâ, 89)

Gazze’de tek başına kalmış yetimlere, yalnız bırakılmış annelere, sahipsiz bırakılmış çocuklara merhamet et.
Onları yalnızlığa terk etme. Onlara sahip çıkacak kalpler, yanlarında duracak yiğitler, yüklerini omuzlayacak kardeşler ihsan eyle. Şehitlerin kanını, ümmetin dirilişine vesile kıl.

Ey mağarada korunan Ashab-ı Kehf’in Rabbi olan Allah’ım!

Mağaranın korunaklı ortamında rahmet ve kurtuluş arayan gençlerin duasıyla Sana niyaz ediyoruz:
“Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize şu durumumuzdan bir kurtuluş yolu hazırla.” (Kehf, 10)

Gazze’nin kuşatma altındaki sokaklarına bir çıkış yolu lütfet, mazlumların önüne selamet kapılarını aç. Onlara rahmetinle sığınak, yardımınla zaferler bahşet.
Ashab-ı Kehf’i mağaralarda muhafaza ettiğin gibi bugün de ümmetin evlatlarını rahmetinle koru Allah’ım!

Ve ey âlemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed Mustafa’nın Rabbi olan Allah’ım!
Rahmetinle karanlıkları aydınlatan bir nur olarak gönderdiğin o güzel Resulünün ahlakıyla ahlaklanmayı, şefkatini kuşanmayı ve öfkesiyle zulme karşı dimdik durmayı bizlere nasip eyle.

O Rahmet Peygamberi, “Allah bana yeter. O’ndan başka ilâh yoktur. Ben yalnızca O’na güvenip dayanırım. O, yüce Arş’ın sahibidir.” (Tevbe, 129) diyerek Sana nasıl tevekkül ettiyse bizleri de O’nun tevekkül ve teslimiyetini kuşanmayı lütfet Allah’ım.

Onu öldürmeye gelenlerin gözlerine nasıl perde indirdiysen, Sevr Mağarası’nda onu ve sadık dostunu “Üzülme, Allah bizimle!” hitâbınla nasıl teskin edip koruduysan bugün de Gazze’deki ve Filistin’deki her kardeşimizi görünmez perde ve siperlerle koru Allah’ım!

Ve Bedir günü, müminlerin “Rabbinizden yardım dilediğiniz zamanı hatırlayın. Hemen size, ‘Meleklerden peşi peşine gelen binlik kuvvetlerle ben size yardım edeceğim’ diye cevap vermişti.” (Enfâl, 9) ayetinde müjdelediğin gibi, Gazze’nin yiğitlerini de meleklerinle destekle.
Kalplerine sekinet, gönüllerine cesaret indir.
Nusretinin ordularıyla onları kuşat, sabır ve zafer kanatlarıyla koru.

Açılsın yeniden göklerin kapıları,
İndir Allah’ım indir, görünmez orduları.
Silinsin gözyaşları mazlumların,
Nusretini esirgeme Allah’ım, çağın ebabillerinden.
Gönder Allah’ım gönder,
Gönder beklenen kahramanları.

Yine Efendimizin dilinden öğrettiği dua ile Sana yalvarıyoruz:
“Allah’ım! Peygamberimiz (s.a.s)’in Senden istediği bütün hayırları biz de Senden istiyoruz. O’nun Sana sığındığı bütün şerlerden biz de Sana sığınıyoruz.” (Tirmizî, De’avât, 94)

Bütün hayırların kaynağı Sensin, bütün şerlerden emin kılan da Sensin Allah’ım! Peygamberlerin, salih kulların Senden hayır namına ne istediyse biz de onu Gazzeli kardeşlerimiz için diliyoruz Allah’ım! Hazreti Nuh’un sabrını, Hazreti İbrahim’in teslimiyetini, Hazreti Musa’nın celadetini, Hazreti Süleyman’ın kudretini, Hazreti Muhammed Mustafa’nın muhabbetini onlara ve bizlere nasip eyle. Peygamberlerin ve salih kulların nelerden kaçınıp korundularsa bizleri ve Gazzeli kardeşlerimizi de onlardan muhafaza eyle Allah’ım!

Yâ Hayra’l-Mâkirîn!

Ey tuzak kuranların tuzaklarını boşa çıkaran Allah’ım, zalimler, zulümleriyle, hileleriyle, sinsi planlarıyla tuzak kuruyorlar. Mazlumun canına, namusuna, toprağına kast ediyorlar. Lâkin Sen, kurdukları her tuzağı bozan, hilelerini kendi başlarına döndüren, hesap edemedikleri bir yerden onlara mukabele edensin.
Onların tuzaklarını boz. Onların planlarını altüst et. Silahlarını kendilerine döndür, ordularını kendi aralarında birbirine düşür, kalplerine öyle bir korku sal ki tükenip darmadağın olsunlar.

Yâ Hayran-Nâsırîn!

Ey yardım edenlerin en hayırlısı olan Rabbim, Sen ki, yardımın en güzeli, en şereflisi, en erişilmezi ve en mükemmeliyle yardım edensin.
Gazze’ye çöken zulüm karanlığı ancak Senin yardımınla dağılır.
Öyle bir yardım et ki yetimin döktüğü gözyaşı, zalimin ocağını söndürsün.
Şehidin kanı, İslam sancağını yeryüzünde daha bir izzetle dalgalandırsın.

Yâ Hayra’l-Ğâfirîn!

Ey bağışlayanların en hayırlısı olan Allah’ım ve ey günahları örten, tövbeleri kabul eden, affı sınırsız olan Rabbimiz!
Ümmet olarak zaaflarımızı, eksikliklerimizi, dua ve gayretlerimizdeki gevşekliği Senin engin rahmetine bırakıyoruz.
Gazze’de sabreden kardeşlerimizin direncini ve şehadetlerini zaferle taçlandır.
Onların günahlarını bağışla, sebatlarını artır, rahmetinle onları kuşat.

Yâ Hayra’l-Hâkimîn!

Ey hükmünde hikmet ve adaletten şaşmayan yüce hâkim, adaletin kaynağı yalnız Sensin; hükümranlığın ebedîdir, mahkeme-i kübrâ Senin huzurunda kurulmuştur.
Gazze’de dökülen her kan, söndürülen her ocak, şehit edilen her can Senin adalet terazinde tartılır.
Gazze’ye, Kudüs’e, İslam beldelerine ve tüm yeryüzüne Senin adlini, Senin hikmetli hükmünü hâkim kılmaya bizleri muvaffak eyle.
Dünyada hakkın galibiyetini, batılın hezimetini bizlere yakın zamanda göster Allah’ım!

Ey Azîz ve Celîl olan Allah’ım!
İzzet ve şeref yalnızca Senindir, Senden başka güç ve kuvvet sahibi yoktur.
Celâlin hakkı için…
Gazze semalarına yükselen her “Lâ ilâhe illallah”, her “Hasbünallah”, her “Lâ havle velâ kuvvete illâ billah” nidaları, celâlinden bir yardım, bir zafer müjdesi niyazıdır. 
Mümin kullarına katından izzet, direniş sahiplerine sebat ve zafer lütfet Allah’ım!

Ey Azîm ve Müteâl olan Allah’ım!
Bu zulüm karşısında aciziz; ama Sen azîmsin. Duamız yetersiz, dertlerimiz büyük; fakat Senin kudretin her şeyden yücedir.

Azametin hakkı için…
O sonsuz büyüklüğünle ümmetimizi bu beladan kurtar.
Kirli ayaklarla çiğnenen topraklarımızı, ulviyetinle temizle.
Gazze’yi, Senin yüce şanına yakışır bir şekilde zulümden arındırmayı bize kolaylaştır Allah’ım!

Ey Kahhâr ve eu Müntakım olan Allah’ım!
Zalimlerin ordularını, planlarını, silahlarını etkisiz kıl; zulmü paramparça et.
Mazlumların ahını, annelerin gözyaşını, çocukların çığlıklarını yerde bırakma!
Gazze’de dökülen her damla kan, yetim bırakılan her çocuk, evi yıkılan her aile için adaletinle zalimlerden hesap sormayı yakınlaştır.
Onlara, intikamının şiddetini göster, ahirete erteleme ve adaletinin tecellisine bizi memur kıl Allah’ım!.

Ey Mücîb ve Ey Selâm olan Allah’ım!
Dualarımızı kabul eyle; niyazlarımızı boşa çıkarma.
Kalplerimizi iman ile kenetle, ümmeti kardeşlik şuuru ile birleştir;
“Müminler ancak kardeştir” hükmünü üzerimizde tamamla.

Bebeklerin ölmediği, çocukların ağlamadığı, annelerin yüreğinin dağlanmadığı, babaların çaresizliğe mahkûm olmadığı daha huzurlu bir dünya inşa etmeyi bizlere nasip eyle.
Yetimlerin sahipsiz, mazlumların yardımsız kalmadığı, insanlığın utancı olan tüm zulümlerin son bulduğu, adaletin gölgesinde merhametin sesinin yükseldiği daha adil ve erdemli bir dünya için bizleri, iyiliğin, güzelliğin, doğruluğun, Hakk’ın ve hakikatin hâkim olması adına yapılacak her hayırlı işin öncüsü, her hayırlı gayretin paydaşı eyle Allah’ım!

Direnişin sembolü, dirilişin müjdesi Gazze’ye,
ilk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’ya,
yüreğimizin sızısı Kudüs’e,
ve Filistin’in her bir karış toprağına,
Doğu Türkistan’a, Arakan’a, Keşmir’e…
Zulmün gölgelediği tüm mazlum beldelere Selâm isminle esenlik, emniyet, huzur ve adalet lütfet; zalimlere ise hak ettikleri akıbeti bir an evvel göster Allah’ım!

Ömrümüzün en hayırlı devresi sonu,
amellerimizin en hayırlı kısmı neticeleri,
günlerimizin en hayırlısı da Mescid-i Aksa’nın hürriyetine kavuştuğu, Özgür Kudüs’e ve Sana kavuştuğumuz gün olsun.
Bizi, “Ey huzur içinde olan nefis, Rabbine dön. Katıl salih kullarımın arasına, gir cennetime!”(Fecr,27-30) hitabına mazhar olan bahtiyar kullarından eyle.