HDP önünde çocuklarının PKK’dan gelmesi için oturma eylemi yapan kadınların yanında, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i görmedik.

Üçüncü yıla girdiler..

Kaç ziyaretle, o oturma eylemini desteklediklerini açıkladılar. 

Ben, “kaç defa ziyaret ettiler” diye sorarken..

Arşiv, “Sen neyi soruyorsun. Bak Meral hanım, Diyarbakırlı anneler için ne demiş” hatırlatması yaptı.

Ne demiş Meral hanım?

“Çözüm adresi bir partinin kapısı değil, devletin kapısıdır.”

Bununla da bitirmemiş Meral hanım konuyu..

Daha yüksek perdeden, şu sözleri de sarfetmiş:

“Eğer bu ülkenin anneleri, devletin çözüm bulması gereken bir acıya, bir parti kapısında derman aramak durumunda kalıyorsa iktidar da borazan medyası da düşünmek ve şu soruya cevap vermek zorundadır; ‘Liyakatle yönetilen bir ülkede, bir anne, evladının geleceğini bir partiden mi yoksa devletten mi talep eder?’ Dikkat buyurun, anneler ‘Evlatlarımızı kurtarın’ değil, ‘Evlatlarımızı geri verin’ diyor.”

Diyarbakırlı annelere Meral hanımın bu tavrını not edin..

Devam edin..

CHP’li milletvekilleri, CHP’li teşkilat mensupları tarafından taciz ve tecavüze maruz kalan onlarca kadının çığlığı, medyada defalarca haber oldu.

İstanbul milletvekilinden, Denizli milletvekiline..

Ve Kartal teşkilatından, son olarak da Erzurum il başkanına kadar..

Onlarca CHP’linin, kadınlara yönelik tecavüzleri haber oldu..

Bir tanesinde, Meral Akşener’in, kadınların yanında olduğunu gösteren bir destek açıklamasını, bir ziyaretini gördünüz mü?

Ben görmedim.

Gördüyseniz, söyleyin..

PKK’lı teröristlerin kaçırdığı çocuklarını isteyen annelerin yanında olmayın..

CHP’lilerin tecavüzlerine uğrayan kadınların yanında olmayın..

Hatta.

Başörtülü birçok genç, şu laikçinin, bu Kemalistin, sokak ortasında fiziki şiddetine de maruz kaldı..

Bir tanesinde, Meral Akşener’in “Yapılan yanlıştır. Kızlarımızın yanındayım” açıklamasına şahit oldunuz mu?

Ben olmadım..

CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, başörtülü bir hanım hakkında, ahlaksızca imalarda bulunduğunda “benden bebek için yardım istedi” dediğinde..

Meral Akşener’den, bir kadın olarak, ciddi bir açıklama duyduk mu? Bir destek açıklaması, bir protesto işittik mi?

Hayır.

Sonraaa. Geldik..

Voleybol milli takımına..

Bir yandan, voleybol oynanırken giyilen kısa şortlar sebebi ile, kadınların onurlarınının istismar edildiği iddiaları var.

Gerçekten sadece voleybol oynanmak isteniyorsa, geniş bir giysi ile de pekala voleybol oynanabileceği belirtiliyor.

Öyle ki..

Erkek voleybolcular bile, dizlerine kadar geniş şort giysileri ile oynarken, bayan voleybolculara dayatılan “dar ve kısa şort”ların aslında erkek egemen toplumun bir dayatması ve istismar amaçlı olduğu belirtiliyor..

Bunun da ötesinde..

Türk Voleybol takımında, eşcinselliğini ilan eden bir bayan voleybolcunun bulunması da, tartışmaları körüklüyor.

Tüm bu tartışmalı konulara rağmen..

Milliyetçi söylemi önemseyen.

Ülkücülüğünden milim taviz vermediğini ileri süren..

7 yaşından beri namaz kıldığını öne süren..

Zaman zaman da, halkın huzuruna, başına bir örtü takıp çıkan Meral Akşener..

Şimdi.. Gelinini, oğlunu, torununu, yani ailesini de alıp.

İyi Partili milletvekillerini ve onların da ailelerini alıp..

Bir uçak kiralamış.

Ve o uçak ile..

Kadın voleybol takımının maçı için, Belgrad’a gitmiş..

Vay canına sayın seyirciler..

Diyarbakırlı annelerin yanında olma..

CHP’lilerin mağdur ettiği kadınların yanında olma.

Kemalist, laikçilerin zarar verdiği başörtülülerin yanında olma..

Ama sırf içlerinden birisi eşcinsel olduğu için..

Düne kadar da, eşcinsellerin ölümüne savunduğu İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıktığın gibi..

Şimdi de. O eşcinsel voleybolcuya sahip çıktığını göstermek için..

Belgrad’a 150 kişilik İyi Parti kadrosu ile git..

Eş, çocuk, torun, gelin ile birlikte..

Vitrine ise..

“Türk bayan milli takımını desteklemek için” diye halkı aldatıcı takdimler yerleştir.

Nasıl uyanıklık ama..

Bunlarda, kadınlara verilmesi gereken önemin zerresi olsa idi..

Çocukları PKK’lılar tarafından kaçırılan annelere destekte bulunur, onları “HDP binasının önünde ne işiniz var. Gidin devletin kapasında bekleyin” diye azarlamazdılar.

PKK’nın uzantısı olan HDP’nin avukatlığını yapıp, terör örgütünü sevindirmezlerdi.

Bunlar, kadınları öncelemiş olsaydı, tecavüze uğrayan kadınların yanında olur, CHP ile ittifak görüşmelerinde, “bu tecavüzleri ne yapacağız” diye sorarlardı..

AK Parti’ye, “Uçaklar nerede, uçaklar” diye soracaklarına..

Partinin parası ile..

Oğul, torun, gelin ve diğer partililerin aileleri ile yurtdışı geziye çıkarken kiraladıkları uçağın hesabını verirlerdi..

Daha iktidara falan gelmemişler..

Yedikleri haltlara bakın..

Uçak kiralamalar, ailecek yurtdışı gezilere katılmalar..

Ama, bu ülkenin çocuklarını, terör örgütünün elinden kurtarmaya sıra gelince..

Ortalıktan toz olmalar..

Yarın Allah korusun, bunlar iktidara gelseler..

Ailecek değil..

Tüm soylarını toplayıp, yurtdışı eğlence turlarına çıkarlar..

Beklesin ki, Türk kadınları bunlardan hizmet gelsin..

Beklesin ki, tecavüze uğrayan kadınlar, bunlardan bir destek açıklaması duysun..

“Çocuğu PKK tarafından kaçırılan anne” değil..

“Eşcinsel biri” var ise, hemen orada oluverir, bu milliyetçi geçinen, ülkücü olduğunu söyleyen arkadaşlar..

Çocuğu PKK tarafından kaçırılanlara ise, “Git devletin kapısında bekle. Müttefikimiz HDP’nin önünü meşgul etme” derler..

Bir defa daha gördük mü..

Meral ablamızın milliyetçiliğini.

Göçmen düşmanı İP’lilerin ülküsüzlüklerini..

YENİ AKİT GAZETESİ