Numan'a bile oy vermediler!

.

  • GİRİŞ08.06.2023 09:16
  • GÜNCELLEME08.06.2023 09:16

Mütedeyyin insanları, belli noktalarda birleştirme odaklı ifadeler kullanmaya gayret ediyoruz..

“Şu şu konularda birleşmeleri mümkün değil ama.. Bu konuda birleşirler” diyoruz..

Ama maalesef, dün TBMM Başkanlığı seçiminde, Numan Kurtulmuş gibi, dindar camianın hemen tamamının, itirazı olmayacağı bir isim aday gösterilmesine rağmen, Cumhur İttifakı dışındaki dindar görünümlü milletvekillerinden oy verilmedi..

O zaman Mayıs öncesindeki söylemimiz haklı çıkmış oldu..

Her ne kadar Gelecek, İyi Parti, DEVA, SP yönetimi, Tayyip Erdoğan karşıtlığı yüzünden CHP çizgisine savruldukları söylense de, gerçekte ise, dindar kimliklerinden sıyrılıp, politikayı adeta tabulaştırdıkları için, bugünkü durdukları yerde konumlanıyorlar..

Düşmanlıkları tek başına Erdoğan’a değil.. 

Tapınmaları, kendi nefislerine..

Erdoğan’a oy vermediler, verdirmediler...

Ne oldu, Erdoğan kazanamadı mı?

Şimdi Numan Kurtulmuş’a oy vermediler..

Ne oldu, Numan bey kazanamadı mı? 

TBMM Başkanlığı seçiminin, dindar görünümlü milletvekillerinin bir kısmındaki maskeleri indirmesi özelliği bir yana..

Olaya şu açıdan da yaklaşmalıyız..

Yürütmenin başı Cumhurbaşkanı.. Yasamanın başı da TBMM Başkanı..

Yasama ne kadar önemli ise, yürütme de o kadar önemli.. O da seçimle belirleniyor, diğeri de.
Yürütmenin başındaki kadar, TBMM Başkanı’nın yetkisi olmasa da.

Anayasa kitaplarına bakarsanız, yürütme-yasama-yargı üçgenine verdikleri öneme bakarsanız, TBMM Başkanlığı da, yürütmenin başı kadar önemli.

Bir de yargı erki var ki.. Yargının tepesi, halkın oy kullandığı seçimden ziyade, meslek olarak yargıyı tercih edenlerin, belli tecrübeden sonra en tepe yönetimin seçildiğini görüyoruz..

Şimdilik Türkiye’deki sistemde, yargının üst yönetimini, halkın seçmesi diye bir uygulama yok.. Kendi içlerinde yapılan seçimle, yönetimi belirliyorlar..

İlerde yargının tepesi de, halk tarafından seçilir mi, bilemem..

“Laiklik gereği, başörtülü öğrenciler, üniversitelerde okuyamaz” kararlarının verildiği dönemler için, yargının tepe yönetiminin halk tarafından belirlenmesi gerekli, hatta zorunlu olabilirdi..

Böylece Yargının, hukuka aykırılığa meyletmesi önlenir, halkın iradesine karşı çıkması engellenirdi..
Ama o yargının hukuka aykırı aldığı kararların çoğu, yürütme erkinin inisiyatif alması sayesinde, bugün artık tarihin karanlığına gark oldu..

Bundan sonrasında, isterseniz yargının üst yönetimini, halk seçebilir.. Veya bugünkü sistemle de, devam edilebilir.. Bence farketmez..

Dolayısı ile; üç erkten halkın dahil olmadığı yargıyı dışarıda bırakıp, yürütmenin seçiminin de 28 Mayıs’ta tamamlandığını hatırlatıp.

Dün akşam belirlenen TBMM Başkanı seçimlerine dönelim..
Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet ne yaptı?

PKK’lısını, çakma ülkücü İP’lisini, Milli Görüşçüsünü, Gelecek Partilisini, Deva Partilisini, CHP’lisini biraraya getirip, tek aday etrafında buluşturdu..

Niye?

Çünkü hepsi biliyordu ki, Tayyip Erdoğan karşısında, tek tek hiçbirisinin, iddiası dahi olamaz..

Dünkü TBMM Başkanlığı seçimleri yapılırken, merak ettim.. Muhalefet tek aday etrafında niye toplanmıyorlar..
Öyle ya.. Tayyip Erdoğan’ı seçtirmemek için, bir “zor”u başarmak için, birbiri ile kanlı bıçaklı olan partiler, “fedakarlık” ve “ferağat”ın zirve örnekleri(!)ni verdiler..

CHP dedi ki.. “Matematik ortada. Bizim tek başımıza göstereceğimiz adayın Cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün değil..”
İP aynısını tekrarladı.

HDP yine aynı tekrarla karşımıza çıktı..

Diğerleri de.
Ama TBMM Başkanlığında, aynı söylemi tekrarlayamadılar..

Birlik içinde hareket edemediler..

Niye ki?

Sakın bana, “Matematik ortada.. Cumhur İttifakı’nın TBMM’deki sandalye sayısı 323. Geri kalan milletvekili sayısı, mümkün değil, nitelikli çoğunluğu da elde edemiyor, salt çoğunluğu da..” demeyin..

Aynısının tıpkısını, cumhurbaşkanlığı seçiminde de, defalarca söyledik..

Hem de, muhataplarımızın “HDP, ittifakta yok” dedikleri günlerde söyledik..
“Al takke, ver külah” metodları ile, Cumhurbaşkanı belirlemeye kalktılar..

Hepsi birlik olsalar, kazanamıyorlardı, şanslarını denediler..

“Kazandıktan sonra nasıl yöneteceksiniz” dediğimizde, “bir kazanalım, fedakarlık içinde nasıl yöneteceğiz, görürsünüz” dediler.. Ama aralarında kirli pazarlıklar yaptılar.

Şimdi ise, TBMM Başkanlığı’nda, şanslarını, denemeye bile cesaret edemediler..
CHP ayrı, İP ayrı, Gelecek ayrı, DEVA ayrı, YSP ayrı başkan adayı çıkardılar.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde, Tayyip Erdoğan’ın karşısında, “Tuvalet terliği olsa, ona bile oy veririz” diyenler..

Şimdi, Tayyip Erdoğan’ın aday gösterdiği Numan Kurtulmuş’un karşısındaki adaylardan birisinin etrafında buluşmayı gündemlerine bile almadılar.

Her biri ayrı ayrı aday oldular..

O zaman, bunların seçim öncesinde yaptıkları, o süslü açıklamaların hepsi, bir “rol”den ibaret olmuyor mu?

“Biz fedakarlık üzerine kurulmuş bir birlikteliğiz.. Partimizin logosu ile seçime girmekten bile ferağatta bulunuyoruz” derken..

Aslında ferağatten ziyade, % 0.? olarak alacakları gerçek oy belli olmasın diye, CHP’nin adayını destekledikleri ortaya çıkmıyor mu?

“Cumhurbaşkanlığı sisteminde, yasama organı itibarsızlaştırılıyor. Bunu asla kabul edemeyiz” diyerek itiraz edenler..
28 Mayıs’ta yürütmeyi, tek aday ile girdikleri halde kazanamadılar.

“Bari yasama organında şansımızı zorlayalım” girişiminde bile bulunmadan, teslim oldular..

“Yasama organının başkanlığını almak için bir çaba sarfedelim, ciddi bir seçim yaptıralım. 400 oy aranan ilk iki turda, 16 oy, 20 oy, 42 oy nedir. Bu sayıdaki oylar, TBMM Başkanlığı yarışını da itibarsızlaştırır” diyemediler..

Bu sayılarla döndük eski yıllara..

“Benim 16 milletvekilim var” diyenler. TBMM Başkanlığına, utanmadan, sıkılmadan hemen adaylığını koydu.. 20 oy ancak alabilecek olanlar, yine aynı mantıkla adaylıklarını açıkladılar..

Ve sonra bize dönüp, “Ulvi gayeler, idealist yaklaşımlarla ülkeyi yönetmeye talibiz” söylemini tekrarlayarak, aklımızla alay etmeye kalkıştılar..

Ama kaybettiler.

Kaybetmeye de, her daim mahkumlar..

Yeni Akit

Yorumlar6

  • Türkoğlutürk. 9 ay önce Şikayet Et
    Hani biliyoruz CHP Dine ve dini Müslüman olan muhafazakar kesime karşı mesafeli, Ancak CHP etrafında kenetlenen DP. SP. Deva ve Gelecek partisi Müslümanlık inancı söz konusu olunca CHP ile aynı safa mı geçtiler.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Baybars 9 ay önce Şikayet Et
    Ormanın baltayı şikayeti gibi.Baltanın ne yapayım sapı sizden dediği gibi ormana.Ak partiden ayrılıp meclise girenler de balta kadar masum değil.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Sinan 9 ay önce Şikayet Et
    Boş verin Numan Kurtulmuş u adamlar C h p seçmeninin oyları ile milletvekili oldukları halde Chp adayına bile oy vermediler. Chpliler düşünsün.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Konyalı deli 9 ay önce Şikayet Et
    Özgür özeli ziyaret eden Numan beye , ikinci turda size oyumuzu verecegiz demişti haber 7 de okumuştum, demekki sözünde durmadılar.
    Cevapla Toplam 6 beğeni
  • Misafir 9 ay önce Şikayet Et
    İkinci turda değil, ikinci dönemde demişti... Ve üstelik bunun için de, "tarafsızlık" diye bir şart öne sürmüştü... Siyasal olarak bir karşılıkları olmadığı gibi, sayısal olarak da bir anlam ifade etmediklerini halen daha anlayamamışlar, yazık!
    Toplam 4 beğeni
  • TurgutKNK 9 ay önce Şikayet Et
    aynı çatı altına toplananlardan ne bekliyordunuz ki, onlar öyle olmasaydı bir araya gelirler miydi? Müslüman müslümanın kardeşidir. Demek ki diğerlerinden kardeş olmuyor!
    Cevapla Toplam 10 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat